Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hatice Uce Özkol, Van’ın yıl boyunca yoğun güneş ışığına maruz kalan illerden biri olduğunu belirterek, bu durumun cilt sağlığı üzerinde ciddi riskler barındırdığına dikkat çekti. Özkol, ciltte özellikle yanıklar, lekelenmeler ve uzun vadede deri kanserlerinin gelişebileceğini ifade etti.

“DERİ KANSERLERİNDE GENELLİKLE AĞRI YA DA SIZI OLMAYABİLİR”

Prof. Dr. Özkol, WanHaber’e yaptığı açıklamada, “Van, yaz kış fark etmeksizin çok fazla güneş alan bir il. Bu durum, özellikle yüzde lekelenmelere neden oluyor. Bazen geçmeyen, sürekli tekrar eden yaralar ortaya çıkabiliyor. Hastalar bunları basit bir yara sanıp önemsemiyor. Ancak deri kanserlerinde genellikle ağrı ya da sızı olmaz, yangı hissi de vermez. Bu yüzden hastalar çoğunlukla doktora başvurmuyor.” dedi.

Bu durumun özellikle geç tanıya yol açtığını ve cilt kanserlerinde erken müdahalenin hayati önem taşıdığını vurgulayan Özkol, güneşe uzun süre maruz kalan kişilerin ciltlerini düzenli olarak kontrol ettirmeleri gerektiğini ifade etti.

“DERMOSKOP İLE YAPILAN MUAYENELER ERKEN TANIDA ETKİLİ”

Cilt kanserlerinde son dönemde en dikkat çeken artışın melanom vakalarında görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Özkol, “Melanomda artış görüyoruz. Vücutta uzun süre sebat eden, rengi değişen, hızlı büyüyen ya da kabuklanan lekeler kesinlikle ciddiye alınmalı. Bu tür oluşumları ‘dermoskop’ adını verdiğimiz özel cihazlarla muayene ediyoruz. Bu cihaz adeta dermatologların 3. gözü gibi.” diye konuştu.

Dermoskopik muayene sayesinde şüpheli lezyonların erken teşhis edilebildiğini dile getiren Özkol, “Bu yöntem kanserin erken evrede fark edilmesi açısından büyük avantaj sağlıyor.” dedi.

“HIZLI BÜYÜYEN YA DA GEÇMEYEN LEKELERİ İHMAL ETMEYİN”

Ciltteki her lekenin veya yaranın masum olmayabileceğine işaret eden Özkol, vatandaşlara şu uyarılarda bulundu; “Vücudunuzda hızlı büyüyen, rengi değişen, daha önce olmayıp uzun süre geçmeyen bir yaranız varsa mutlaka bir dermatoloji uzmanına görünmelisiniz. Bu oluşumların kanser olup olmadığını anlamak için çeşitli işlemler uyguluyoruz. Erken teşhisle bu tür kanserlerin hayati risklerini önlemek mümkün. Bu konuda geç kalmamak çok önemli.”

Kaynak: Wanhaber: Mecnun Çali