Van'da girişimci Rezzan Bayram, kızı İrem Bayram ile birlikte dağların yüksek kesimlerinde yetişen ve endemik otlar kullanılarak yapılan otlu peynirin hem marka değerinin artırılması hem de standartlara uygun üretilmesi için 2022 yılında çalışma başlattı. 2018 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu'nca (TÜRKPATENT) tescillenen ve yaylalarda yetişen bitkilerin karışımıyla yapılan otlu peynirin dünya ülkelerindeki sofralarda da yer edinmesi için kızıyla birlikte çalışma başlatan Bayram, İŞGEM’de kurduğu merkezde üretime başladı. Başkale ilçesindeki yaylalardan getirilen sütler, üretim merkezinde analizleri yapıldıktan sonra buradaki cihazlarda çeşitli aşamalardan geçirildikten sonra otlu peynire dönüştürülüyor.

"Her damak tadına uygun sonuçlar elde etmeye çalıştık"
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Bayram, Van’ın kültürel değeri olan Van otlu peynirini geliştirmek ve dünyaya tanıtmak amacıyla yola çıktıklarını hatırlattı. Van otlu peynirinin şehrin kültürel bir değeri olmasına rağmen istenilen noktaya taşınamadığına dikkat çeken Bayram, "Bir Vanlı olarak burada kendimi sorumlu hissettim ve bu sorumlulukla birlikte bunun denemelerini yaptım.

Yaptığım işten keyif almanın ötesinde, bu kültürün gelecek nesillere taşınması için birinin elini taşın altına koyması gerekiyordu. Bölgemizde peynirimiz yapılıyor ancak bu ölçeklendirilmemiş, tam olarak istenilen tadın elde edilmesi için denemeler yapılmamış ve el yordamıyla kabul gören lezzetler üzerinden devam edilmiş. Biz bu konuda biraz daha lezzetimizi standardize ederek, biraz daha tuz ve ot oranıyla derlemeler yaparak, her damak tadına uygun sonuçlar elde etmeye çalıştık. Bunun için geçtiğimiz yıl çok geniş çaplı bir AR-GE üzerine edindiğimiz reçetelerimizle bu yıl üretime başladık" dedi.

"Van otlu peynirinin geri plandaki emeği bilinmiyor"
Hedeflerinin Van otlu peynirinin ulusal ve uluslararası pazarlarda satılmasını sağlamak olduğunu vurgulayan Bayram, "Van otlu peynirimiz çok kıymetli bir ürün. Ülke çapında lezzeti bilinen, önemsenen değerli ve kıymetli bir peynir olmakla birlikte geri plandaki emeği bilinmiyor. Biz bu yüzden hem emeğimizi hem lezzetimizi önce kendi ülkemizle sonrada dünyayla paylaşmak, oralara aktarmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Van otlu peynirinin paketlenerek satışa sunulduğunu belirten Bayram, "Paketlememiz geçtiğimiz yılın sonunda başladı.

Bir ambalaj oluşturduk ama sadece bununla sınırlı kalamayacağız. Bununla ilgili olarak bir arayış içerisindeyiz. Peynir ambalajı diğer ürünlere göre daha sıkıntılı. Çünkü peynir, asidik bir ürün olduğu için onu her kap koruyup saklayamıyor. Bunun için orijinal ve kendi özünden çok kopmadan, doğal materyallerle buluşturarak, farklı ambalajlara da geçiş yapacağız. Bunun için bir arayış içerisindeyiz” diye konuştu.

"Bu proje ile üretimin sürekliliği sağlanmış olacak"
Van otlu peyniri için başlattıkları çalışmanın özellikle süt besiciliği yapan çiftçiler tarafından sevinçle karşılandığını ifade eden Bayram, sözlerine şöyle devam etti:
"Çiftçiler bu konuda çok mutlular. Özellikle süt üreticilerinin geri planda çok ciddi emekleri var. Küçükbaş hayvanların bakımı, yaşatılması büyükbaş hayvanlara göre daha zor. Çünkü bu hayvanlar dağlık ve zor ortamlarda bakılıyor. Bunun için öncelikle onların vermiş oldukları emeklerin karşılığını vererek, sütü satın almamız gerekiyor. Biz burada bunu yapıyoruz. Böyle olunca da bu işi yapan üreticilerin hepsi bizim sütleri almamızı istediler. Bunu il olarak biraz daha derleyip toparladıktan sonra, bütün üreticilerin bu noktada emeklerini alabilecekleri rakamlar belirlememiz gerekiyor.

Eğer ki bu sütler gerçekten değerinde alınacak olursa, burada hem koyun besiciliğinin miktarı artacak hem de bunu yapmak isteyen aileler, verdiği emeklerin karşılığını aldıkları için bunun devamını da getirmek isteyecekler. Bunun için il bazında yeni politikaların geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Bizim bu konuyla ilgili görüşmelerimiz ve istişarelerimiz oluyor. Eğer biz bunu gerçek değerinde tutabilirsek, hem ilimizin ekonomisi ilimizde kalacak hem de bu üretimin sürekliliği anlamında da çok kıymetli adımlar atılmış olacaktır."

Van otlu peynirinin babasının ismi ile satışa sunulmasının kendisi için anlamlı olduğuna da dikkat çeken Bayram, "Rahmetli babamın adı Nadir’di. Babam doğu ve güneyin bazı noktalarında sosyal bir sorumluluk olarak sütün değerlenmesi ve köylülerin daha fazla kazanabilmesi için çalışmış, ilk mandıraları kuran kişidir. Köylülerin bütün ürünlerini alarak onları batıdaki illere ulaştırmış ve ilk olarak mandıraları kurarak bu konudaki desteği vermiş kişiydi. Bugün ben de otlu peynirimizi geliştirmek isterken babamın yapmış olduğu çizginin arkasından Van otlu peynirine yönelerek onun devamını getirmek adına babamın adının olmasını istedim" ifadelerine yer verdi. iha

Editör: Arif Karakaş