WanHaber - ÖZEL

Girdi masrafları, iklim değişikliğiyle beraber doğan kuraklık sorunu, enflasyonun hareketliliği çiftçinin maliyetlerinde artışa neden oluyor. Artan maliyetler ve kuraklıkla birlikte çiftçiler ürün çeşitliğinin yanı sıra üretim yapmakta zorlanıyor.

“ÇİFTÇİMİZİN MALİYETİ YÜKSELİYOR”

Van Tuşba Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Özgökçe, çiftçilerin yeterli düzeyde kazanç elde edemediğini söyledi.

Özgökçe, “Maalesef ki çiftçilerimizin en büyük sorunlarından birisi girdi sıkıntısı. Yani çiftçinin bir ürün üretirken harcadığı paradır. Buna bağlı olarak mazot fiyatları çiftçimizi zora sokuyor. Döviz kuruna bağlı olarak çiftçimizin maliyeti yükseliyor, dönüm başına harcadığı litre fiyatı artıyor. Bunun yanı sıra çiftçimizin en ihtiyaç duyduğu ikinci husus ise gübredir. Gübrenin ham maddesinin yaklaşık yüzde 70 ila 80’i yurtdışından ithal edilmektedir. Bu da maalesef dövize bağlıdır. Ayrıca tarımda kullanılan ekipmanlarda da ciddi fiyat artışları söz konusu. Çiftçilerimiz enflasyona ezdirilmemeli, desteklerin artması gerekir” diye kaydetti.

ÇİFTÇİLER YAŞAM DÖNGÜSÜNÜN EMEKTARLARI

Van Tuşba Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Özgökçe, çiftçilerin yoğun bir çalışma temposu içinde olduklarını, desteklerin arttırılması gerektiğini söyleyerek, “Toprak Mahsulleri Ofisinin belirlediği taban fiyatlar çiftçimizin maliyetini karşılamıyor, çiftçilerimizin bu konuda sıkıntıları günden güne büyüyor. Çiftçi Kayıt Sistemi’nin (ÇKS) belirlediği yönetmeliğe göre boş olan tarım alanlarını çiftçilerimiz kiralama usulüne uygun olarak ekemiyor.

Yönetmeliğe göre çiftçi sadece adına kayıtlı tarlayı ekip sürebilir, bu durum hem fazlaca tarım alanının ekilmemesi hem de çiftçi vatandaşın yeterli kazanç elde edememesi demek. Böylece boş kalan araziler de değerlendirilemiyor. Çiftçilerimiz yaşamın genel ihtiyaçlarını karşılayan emektarlardır, gerekli tüm destek projeleriyle yanlarında olmalıyız.” ifadelerine yer verdi.

İKLİM KRİZİ TEHLİKE ÇANLARINI ÇALIYOR

Van Tuşba Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Özgökçe, küresel iklim değişikliğinin Van’da tarım üzerimdeki olumsuz etkisini anlatırken, tehlike çanlarının çaldığını dile getirdi.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de beklenen yağışlar küresel iklim değişikliğinin yarattığı olumsuzluklar sebebiyle ya gerçekleşmedi ya da sellere dönüştü. Doğrudan ya da dolaylı yollarla insan hayatını kolaylaştırdığı düşünülen pek çok buluş veya keşifler, yanlış ya da kontrolsüz kullanımlar sonucu tabiata geri dönüşü mümkün olmayan zaralar veriyor.

Özgökçe, küresel iklim değişikliğinin Van’da tarımı olumsuz yönde etkilediğini, çiftçinin başta kuraklık olmak üzere pek çok hava olayının değişkenliğinden verimli üretim yapamadığını söyledi.

Mevsim değişikliği ve aşırı ısınmanın günümüzdeki en büyük etkeni olan iklim krizi, tarım alanlarında da üretimi etkiliyor. Türkiye’nin bazı bölgelerinde kuraklık sonucu verimsiz geçen tarım alanları çiftçileri de maddi zarara uğratıyor.

İklim değişikliğinden en çok etkilenen alanların başında tarım sektörü yer alıyor.

Sıcak hava dalgaları ve yeterli olmayan yağışlar, tarımsal üretimde verimsizliğe yol açarken, düzensiz yağış oranları, sel, heyelan ve kuraklık gibi doğa olaylarının artması, ürün yetiştiriciliğini zorlaştırıyor.

Uzmanlara göre ılımanlaşan iklim koşulları nedeniyle İç Anadolu – Karadeniz geçiş kuşağı ile beraber Van ve Bitlis gibi Doğu Anadolu illerinde ayçiçeği yetiştirilmesi, tarım alanlarındaki değişkenliğe uygun bir alternatif olabileceği düşünülüyor.

Fatma Öztürk – Mehmet Salih Giyci

Editör: Ramazan Çetin