Van ve bölgeyi ilgilendiren çok önemli bir araştırma gerçekleştirildi. AFAD'ın Ulusal Deprem Araştırma Programı (UDAP) desteğiyle başlatılan araştırmalar, TÜBİTAK'ın 1007 KAMAG programı kapsamında yürütüldü. Proje, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), AFAD ve yerel belediyelerle işbirliği içinde gerçekleştirildi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Afet Yönetimi ve Deprem Araştırma Uygulama Merkezi, Van Gölü Havzası ve çevresindeki aktif fay hatlarını incelemeye yönelik çalışmalarını tamamladı. Çalışmalar, Van Gölü'nün güneyinde Başkale, Yüksekova ve Şemdinli fay zonları ile kuzeyinde Tutak ve Erciş fay zonlarını hedef aldı. Bu faylar, Doğu Anadolu'nun deprem üretme potansiyeli en yüksek hatları arasında yer alıyor. İlk etapta UDAP projesiyle Çaldıran ve Balık Gölü fay zonlarında geçmiş deprem verileri toplandı. Ardından ise KAMAG projesiyle genişletilen araştırmada, belirlenen bölgelerde 30 metre uzunluğunda, 3 metre genişliğinde ve 4 metre derinliğinde paleosismolojik hendekler kazıldı.

Deprem potansiyeli ve afet yönetimi vurgusu
Van YYÜ Güvenlik Meslek Yüksekokulu Acil Durum ve Afet Yönetimi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sacit Mutlu, araştırmanın detaylarını şu sözlerle aktardı:
"Van YYÜ Afet Yönetimi ve Deprem Araştırma Uygulama Merkezi olarak, Van Gölü Havzası ve yakın çevresindeki aktif faylarla ilgili kapsamlı incelemeler yaptık. UDAP projesi kapsamında Çaldıran ve Balık Gölü fay zonlarında yıkıcı deprem geçmişlerini belirledik. Bu veriler, fayların deprem üretme potansiyellerini netleştirdi. Daha sonra KAMAG projesiyle Başkale, Yüksekova, Şemdinli, Tutak ve Erciş fay zonlarında arazi çalışmalarını tamamladık. Bu proje, Doğu Anadolu'da nadir görülen bir multidisipliner yaklaşımla yürütüldü."
Araştırmanın ön sonuçları, bölgedeki fay hatlarının yüksek deprem riskini gösterirken, özellikle Yüksekova ve Şemdinli fayı, tarihsel ve aletsel kayıtlara göre "sismik boşluk" olarak tanımlandı.
Afet yönetimine değinen Mutlu, "Afetlerle etkili mücadele, multidisipliner çalışmalardan geçiyor. Eğitim anaokulundan üniversiteye kadar olmalı. Bu araştırmamız raflarda kalmayacak, doğrudan imar ve hazırlık süreçlerine entegre edilecek.” diye konuştu.




