Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Van Şube Başkanı Ahmet Ortakçı, wanhaber’e yaptığı açıklamada deprem gerçeğinin unutulmaması gerektiğine vurgu yaparak, adımların buna göre atılması gerektiğini söyledi.
Ortakçı, “Van hem zemin yapısı hem de bulunduğu deprem kuşağı itibarıyla yüksek risk taşıyor. Bu nedenle her yapı sürecinde deprem faktörü öncelikli olmalı.” dedi.
“DEPREM GERÇEĞİNİ UNUTMAMALIYIZ”
Van’ın 1. derecede deprem bölgesinde olduğunu belirten Ortakçı, “Her 35-40 yılda bir büyük depremlerle yüzleşiyoruz. Bu gerçeği unutmamalıyız. Kent planlamalarını da bunu göz önünde bulundurularak yapmalıyız. Deprem yalnızca bir olasılık değil, tekrar eden bir gerçek. Planlamalarımızı buna göre şekillendirmeliyiz.” sözlerine yer verdi.
“BETONARMENİN ÖMRÜ SINIRLI”
Betonarme yapıların belirli bir kullanım ömrü olduğunu vurgulayan Mimarlar Odası Van Şube Başkanı Ortakçı, “Vatandaşların güvenli yapılarda yaşama isteği en temel haktır. İnsanlar haklı olarak tedirgin oluyorlar. Çünkü içinde yaşadığımız yapılara maalesef güvenemiyoruz. Bu mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin yetersizliğinden değil, yapı üretim sürecinde denetim mekanizmalarının daha sağlıklı işlememesinden kaynaklıdır. Biz mimar ve mühendisler olarak bu talebi gözetiyoruz. Ancak sorun, çoğu zaman denetim mekanizmalarının yetersiz işlemesinden kaynaklanıyor. Sağlıklı bir denetim sistemi olmadan, deprem gibi doğa olayları afete dönüşür.” ifadelerini kullandı.
“ZEMİN ETÜTLERİ ÖNCELİKLİ OLMALI”
Mimarlar Odası Van Şube Başkanı Ahmet Ortakçı sözlerini şöyle sürdürdü;
“Van’da kent planlamasında sadece bina kat sayısı ya da mimari düzen değil, zeminin jeolojik yapısı ve bölgenin deprem riski gibi unsurlar da dikkate alınmalı. Zemini iyileştirmeden yapılan her planlama, gelecekte büyük riskler doğurur. Örneğin geçtiğimiz günlerde İstanbul’da 6.2 şiddetinde deprem oldu ve ardından yüksek şiddetli artçılarla devam etti. Büyük yıkımlara neden olabilirdi. Kenti yönetenler, yereldeki iktidarlar, kentin planlamasını yaparken ciddi anlamda bu faktörleri göz önünde bulundurmalı. Sadece iklim, bulunduğu coğrafya, bölgeye göre kat sayısı ve oturma düzeninden ziyade, en önemli faktörlerin başında kentin jeolojik durumunun göz önünde bulundurulması gerekiyor. Uzmanlar büyük İstanbul depreminin olacağını da vurguluyor. Bu nedenle yapı güvenliği ve kent planlaması her zaman gündemde kalmalı.” ifadelerini kullandı.
