Van YYÜ Öğretim Üyesi Dr. Sait Ebinç, Van’a ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bir şehri benzemez ve özgün kılan hususiyetlerden bahseden Dr. Öğretim Üyesi Sait Ebinç, betonlaşmanın Van’ı körelttiğini belirtti.
“BİR ŞEHİR DEMEK MEDENİYET DEMEKTİR”
Şehir planlamalarının estetik, kültürel, irfanı, tarihsel ve düşünsel değerleri olduğuna dikkat çeken Ebinç, “Bir şehir demek medeniyet demektir. Bugün kör tesadüflerin insafına bırakılmış bir görgüsüzlük değildir. Batı tarafına gittiğinizde insanlar atalarından kendilerine yadigar kalan 600 yıllık evlerde ikamet ediyor. Bu evler; doğallığından ve aslından koparılmadan modern icatlara göre yeniden dizayn edilerek günümüz şartlarında yaşanılabilir hale getirilmiştir. Medeniyeti, görgüyü ve mimariyi oralarda görebiliyoruz, bu durum bizim şehrimizde de vardı. Şimdi günümüzde hususen Van için söylemek gerekirse; Dabbağoğlu’ndan sonra şehrimizde, o şehir ruhu kalmadı maalesef. Örneğin günümüzde Van’da yapı stokunun büyük bölümü kaçak, kaçak değilse bile mimari yapısında da eksiklikler vardır.” ifadelerini kullandı.
“GÜNEŞİN KENTİ”
Urartuca’da, Tuşba’nın ‘Güneşin Kenti’ anlamında kullanıldığını ifade eden Ebinç, Van’ın, Türkiye’de en fazla güneş alan ikinci vilayet olmasına rağmen yanlış yapılaşmadan dolayı güneşten mahrum kaldığını söyledi
Ebinç, “Van’a geçmişte Tuşba derlerdi, Tuşba ise Urartuca ‘Güneşin Kenti’ demektir. Van yüz ölçümü olarak Türkiye’nin 6. büyük vilayeti, aynı zamanda güneşli gün sayısında ikinci şehir. Bu güneşin kentinde; mimarlarımız, belediyelerimiz, şehir planlayıcılarımızın inşa ettikleri binalardan dolayı çamaşır sersek 6 ay kurumaz.” ifadelerini kullandı.
“FERAH EVLERDE BÜYÜDÜK”
Geçmiş dönemde daha geniş ve rahat evlerin olduğunu söyleyen Sait Ebinç, çocukluk dönemlerinde geniş ve rahat evlerin olduğunu belirterek, “1990’lı yıllara kadar Van’da binalar bugünkü gibi istiflenmemişti, biz bütün gün güneşi alabilen ferah evlerde büyüdük. Şu anda bırakın evleri Van’da trafikten dolayı caddeler ve kaldırımlar bile yürünmez halde. Van’da yapı ruhsatı yeniden gözden geçirilmeliydi.” şeklinde konuştu.
“DEĞİŞİM HER TOPLUMUN YAKASINDA VAR”
Tarihsel süreç içerisinde toplumun göç aldığını ve bununla birlikte değişimlerin yaşandığını ifade eden Ebinç, toplumumuzdaki bu hızlı entegrasyonun değişimlerle beraber kültürel zenginlikleri yok ettiğini söyledi.
Ebinç, Van’da şehir dokusunu koruyacak bir bilincin kalmadığını belirterek, “Her toplumda ve her şehirde değişim olacaktır, değişim her toplumun yakasında var. Van’da şehir dokusunu koruyacak bir bilinç kalmadı. Aynı zamanda Urartuların yaratmış olduğu bütün nimetleri bizler çarçur ettik. Mimariyi korumamız gerekiyor ama bunun yanı sıra tarihi eserlerimize de sahip çıkmalıyız.” ifadelerini kullandı.