Türkiye’nin en genç nüfusuna sahip illerinden biri olan Van’da genç işsizliği, önemli bir sorun olarak öne çıkıyor. Van’da genç nüfus artarken, bu nüfusu istihdam edebilecek sürdürülebilir ve nitelikli iş alanlarının sınırlı kalması, gençlerin işgücü piyasasından uzaklaşmasına neden oluyor.

Kent Aktivisti Muhlis Kaya, Van’daki genç işsizliğine ilişkin değerlendirmesinde, genç nüfus ile kent ekonomisinin yapısı arasında ciddi bir uyumsuzluk bulunduğunu söyledi.

Resmi işsizlik verilerinin gerçeği tam olarak yansıtmadığını aktaran Kaya, işsizliğin ölçülme biçimini değerlendirerek, “Van’da genç işsizliğinin artmasının temel nedeni, genç nüfusun büyüklüğü ile bu nüfusu istihdam edecek ekonomik ve sektörel yapının birbiriyle örtüşmemesidir. Van, TÜİK verilerine göre Türkiye’nin en genç nüfusuna sahip illerinden biri olmasına rağmen, istihdam yaratma kapasitesi büyük ölçüde düşük katma değerli sektörlerle sınırlı kalıyor.” dedi.

“DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İŞ”

İstihdamın niteliğinin de en az işsizlik kadar önemli olduğunu ifade eden Kaya, Van’da gençlerin çoğunlukla düşük ücretli ve güvencesiz işlerde çalıştığını söyleyerek, “Her ne kadar resmi verilere göre Van’da genç işsizlik oranı yaklaşık yüzde 20 civarında görünse de, bu rakamların dışında kalan çok daha geniş bir gerçeklik alanı bulunuyor. İşsizliğin nasıl ölçüldüğünü doğru anlamadan genç işsizlik sorununu sağlıklı biçimde tartışmak mümkün değil. TÜİK ve ILO metodolojisine göre işsizlik hesaplanırken; öğrenciler, iş aramayanlar ve çalışmak istemediğini beyan edenler işsiz nüfusun dışında tutuluyor. Bu nedenle özellikle üniversite öğrencilerinin ve eğitimde olup işgücüne dahil olmayan gençlerin yoğun olduğu Van gibi şehirlerde, resmi işsizlik oranları gerçek tabloyu tam olarak yansıtmıyor.” şeklinde konuştu.

“İŞGÜCÜNDEN KOPUŞ SORUNU VAR”

Son yıllarda kent ekonomisinin yapısında yaşanan dönüşümü değerlendiren Kaya, “Bu durum genç işsizliğiyle doğrudan ilişkilidir ve soruna bu çerçeveden yaklaşılması gerekiyor. Nitekim TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde işgücüne dahil olmayan gençlerin oranı yüzde 22,9 iken, Van’da bu oran yüzde 51,3 seviyesine ulaşıyor. Bu veri, Van’daki gençlerin yarısından fazlasının fiilen işgücü piyasasının dışında kaldığını göstermekte ve sorunun yalnızca “işsizlik” değil, işgücünden kopuş sorunu olduğunu ortaya koyuyor. Öte yandan, “çalışan bir kesim var” gerçeği de tek başına yeterli bir gösterge değil. Burada şu soruların sorulması gerekmektedir: Bu gençler hangi sektörlerde çalışıyor? Hangi ücret düzeylerinde istihdam ediliyor? Bu işler sürdürülebilir midir, yoksa geçici ve güvencesiz mi?” diye kaydetti.

“GENÇ İŞSİZLİĞİ DERİNLEŞİYOR”

Çözüm önerilerine de değinen Kaya, genç işsizliğinin yalnızca resmi oranlarla ele alınmaması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

“Van’da istihdamın büyük kısmı inşaat, tarım, toptan ticaret ve düşük beceri gerektiren hizmet sektörlerinde yoğunlaşıyor. Bu sektörlerde sunulan ücretler çoğunlukla asgari ücret düzeyinde ya da altında olup, eğitimli gençler açısından uzun vadeli bir meslek ve yaşam kurma imkanı sunmuyor. Dolayısıyla burada yalnızca “iş var mı?” sorusu değil, “bu iş, işsizliğe tercih edilebilir bir iş mi?” sorusu da sorulmalıdır. Son 10 yıla bakıldığında Van’da bilgi ve iletişim teknolojileri alanında faaliyet gösteren şirket sayısının yaklaşık yüzde 30 oranında azaldığı, buna karşılık düşük katma değerli sektörlerin büyüdüğü görülüyor. Bu yapı, üniversite mezunu gençlerin eğitim profili ile kent ekonomisi arasındaki uyumsuzluğu daha da derinleştiriyor. Çözüm açısından bakıldığında; İşsizlik ve işgücüne katılım verileri birlikte ele alınmalı, eğitim-istihdam uyumunu esas alan bölgesel istihdam planları hazırlanmalı, teknoloji, bilişim, tasarım ve finans gibi alanlarda hedefli teşvikler uygulanmalı, üniversite–yerel yönetim–özel sektör iş birliği kurumsal bir yapıya kavuşturulmalı...”

Kaynak: Fatma Öztürk