Van İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Görentaş, il dışında bulunan kurban satış yerlerine hayvan sevkinde sağlıklı, gebe olmayan ve damızlık niteliği yüksek olmayan dişi hayvanların sevklerine müsaade edileceğini belirterek, sevk edilen kurbanlıklar için veteriner sağlık raporu düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.

Kurban sonrası satılmayan hayvanların geri dönüşlerinde de yetiştiriciler tarafından veteriner sağlık raporu alınması zorunlu olduğunu besicilere hatırlatan Müdür Görentaş, küpelenerek tanımlanmamış, veri tabanına kaydedilmemiş, yanlarında pasaportları, nakil belgeleri bulunmayan hayvanlar için düzenlenen veteriner sağlık raporlarının kabul edilmeyeceğini ifade etti.

Hayvanların pazarlarda ve özellikle satılmayanların geri dönüşlerinde herhangi bir risk taşımaması için, sevk öncesi yurtiçi veteriner sağlık raporlarının düzenlenmesini gerektiğini belirten Müdür Görentaş, kurban döneminde il dışına sevk edilen büyükbaş hayvanlarda şap ve LSD aşısı, küçükbaş hayvanlarda ppr ve şap aşısı şartı arandığını söyledi.

Müdür Görentaş, büyükbaş hayvanlar için en az 21 gün önceden şap aşısı yapılmış olması, büyükbaş hayvanlar için en az 30 gün öncesinden LSD aşısı yapılmış olması, küçükbaş hayvanlar için hayatları boyunca en az bir kez olmak üzere en az 15 gün önceden PPR aşısının yapılmış olması, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda şap aşısının üzerinden 6 aydan fazla zaman geçmemiş olması şartları arandığını vurguladı.

GÖRENTAŞ'TAN KURBAN ALACAKLARA UYARI…

Kurbanlık hayvan seçiminde de dikkat edilecek hususlar hakkında vatandaşları bilgilendiren Müdür Görentaş, "Kurbanlık hayvan alacak kişilerin, kurbanlık hayvanların kulak küpesi numaraları girerek tür, ırk, cinsiyet, yapılan aşılar ve yaş bilgilerinin sorgulanması gerekiyor.

Kurbanlık hayvanların küpeli olması, büyükbaş hayvanların pasaportu, küçükbaş hayvanların nakil belgesi aranmalıdır. Bu belgeler hayvanların getirildiği kaynağın ve hayvanların sağlığının güvencesi niteliğindedir. Kurban edilecek hayvanın sağlıklı, azaları tam ve besili olması, hayvan varlığının devamı açısından da erkek hayvanların tercih edilmesi önem arz etmektedir.

Kurban edilecek hayvan deve için beş, sığır ve manda için iki, koyun ve keçi için bir yaşını doldurması gerekmektedir. Bunun yanında koyun besili ve gösteriş olarak bir yaşındakilerle aynı olursa altı ayını tamamladıktan sonra kurban edilebilir.

Gebe olan, damızlık değeri yüksek dişi hayvanlar, yeni doğum yapmış olan, yüksek ateşi olan, kılları karışık ve mat halde olan, bakışları ve dış görünümü canlı olmayan, salya ve gözde akıntısı bulunan, pis kokulu ishali olan,  öksürük, nefes darlığı, pis kokulu burun akıntısı olan, çevreye karşı aşırı tepkili veya çok duyarsız olan, yara, şişlik ve ödemi olan, cinsiyet organları ve memede kötü kokulu akıntısı olan, kötürüm derecesinde zayıf ve düşkün olan, bir veya iki gözü kör olan, boynuzlarından bir veya ikisi kökünden kırık olan (doğuştan boynuzsuz olanlar hariç), kulak ve memesinin kesik olan, dişlerinin tamamı veya çoğu dökük olan, hayvanların kurban olarak satın alınmaması gerekmektedir" dedi.

"KURBAN EDİLECEK HAYVANA ACI ÇEKTİRİLMEMELİ VE EZİYET EDİLMEMELİDİR"

Kurbanlık hayvan kesiminde dikkat edilecek hususlar hakkında da uyarılarda bulunan Müdür Görentaş, "Kurbanlık hayvanların kesimi şehir ve kasabalarda çalışma izni almış mezbahalar ile belediyeler tarafından sadece kurban kesimi için hazırlanmış, alt ve üst yapıları bulunan kesim yerlerinde ve Kurban Hizmetleri Komisyonlarının önceden belirlediği yerlerde yapılmalıdır.

Köyde ve kesim yeri bulunmayan yerlerde ise bahçelerde usulüne uygun olarak, çevreye zarar vermeyecek şekilde kesim yapılır. Ancak cadde, sokak ve park gibi kamu alanlarında kesim yasaktır. Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet edilmemelidir.

Kesilen hayvanlara ait hastalıklı organlar, kesim sırasında oluşan atıklar, kist hidatik riskine karşı karaciğer ve akciğerler kesinlikle evcil ve yabani hayvanlara verilmemeli, hayvanların çıkarmayacağı derinlikte çukura gömülerek bertaraf edilmelidir. İnsan ve hayvan sağlığının korunması, antimikrobiyal direnç gelişimin önlenmesi ve gıda güvenliğinin sağlanması için profilaktik amaçlı ve zaruri durumlarda antibiyotik kullanılmaması durumunda ilaç kalıntı ve arınma süreleri konusunda serbest veteriner hekimler yetiştiricileri bilgilendirme hususunda azami özen ve duyarlılığı göstermelidir" diye konuştu.

"TAZE ETLER BUZDOLABINDA BİR HAFTA BOZULMADAN TAZELİĞİNİ MUHAFAZA EDER"

Etlerin dinlendirilmesi ve saklanmasında dikkat edilecek hususlar hakkında da bilgi veren Müdür Görentaş, "Kurbanlık hayvanlardan elde edilen etler, sıcak ve taze olduğu için +14-+20°C de 5-6 saat dinlendirilmeli ve daha sonra tüketim amacına göre sınıflandırılmalıdır.

Kıymalık, kızartma ve haşlamalık etler ayrılmalıdır. Kullanım miktarlarına göre ambalajlanmalı ve +4°C de soğutulmalıdır. Sıcak etler oda sıcaklığında dinlendirilmeden soğutucuya konursa, etlerdeki kasılmadan dolayı iç ısı yeterince düşmez ve et sıcak kalır; birkaç gün sonra kaba etler içlerinden bozulmaya başlar. Bu şekilde yeşillenip kokuşan etler tüketilmemelidir. Etler 12 saat olgunlaştıktan sonra tüketilmeye başlanmalıdır. Olgunlaşmamış etler zor işlenir, iyi pişmez, sert ve lezzeti azdır.

Olgunlaşmış etler daha kolay işlenir, kolay pişer, gevrek ve lezzetlidir. Taze etler buzdolabında bir hafta bozulmadan tazeliğini muhafaza eder. Uygun büyüklüklerde ambalajlanıp buzlukta bir ay, şoklandıktan sonra -18°C de 6 ay saklanabilir" ifadelerini kullandı.

Van bölge gazetesi