Yaz tatilinin sona ermesiyle birlikte yeniden okul dönemi başladı.

Binlerce öğrenci ve veli yeni dönem için kırtasiyelere akın ediyor.

Öte yandan renkli kalemler farklı oyuncaklar göründüğü kadar masum olmuyor.

Ticaret Bakanlığı bu kapsamda denetimleri elden bırakmıyor.

Bakanlık, çocukların korunması hedefiyle Türkiye'nin dört bir yanından getirilen ürün numunelerini İstanbul'daki yetkili Ekoteks Labaratuvarı'nda inceleterek çıkan sonuçları "Güvensiz Ürün Bilgi Sistemi" aracılığıyla tüketici ile paylaşıyor.

Kullanıma uygun bulunmayan ürünlere ve şirketlere yaptırım uygulayan Ticaret Bakanlığı, çocukların sağlığını tehlikeye atacak her türlü hamlenin önüne geçmekte kararlı.

"Fiziksel, kimyasal ve aynı zamanda da ambalajına bakıyoruz"

İncelemelere ilişkin bilgi veren Ekoteks Laboratuvarı Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Özdemir, Bakanlığın ve Bakanlığa bağlı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün tüketicinin korunması adına çok titiz çalıştığını ifade ederek, okulların açılmasına çok az bir süre kala Türkiye'nin dört bir yanından alınan numunelerin, Bakanlığın tek yetkili laboratuvarı olarak kendilerine iletildiğini anlattı.

Hem kimyasal hem fiziksel açıdan ürünleri incelediklerini aktaran Özdemir, şunları kaydetti:

Uygunsuz bulduğumuz takdirde de Bakanlığımıza rapor ediyoruz. Kimyasal tarafta kanserojene ve uçucu bileşenlere bakıyoruz. Nedir kanserojen? Azo, ftalat formaldehit gibi uçucu bileşenlere de, aynı zamanda alerjenlere de bakılıyor.

Fiziksel tarafında da ürünün ambalajından kopmasına ve çocuğa fiziken zarar verecek şeylere bakıyoruz. Yani fiziksel, kimyasal ve aynı zamanda da ambalajına bakıyoruz. Ürünün ambalaj ve etiketlemesine dikkat etmek gerek.

Üzerinde CE belgesi olmayanları tavsiye etmiyoruz. Üründe CE belgesi olmak zorunda, yaş grubunun mutlaka olması gerekiyor. 0-3 yaş aralığı mıdır, 3-7 yaş aralığı mıdır mutlaka belirtilmesi gerekiyor. Dolayısıyla ürünün fiziğinin dışında ambalajlardaki yazılara da dikkat ediyoruz.

Ürünlerde neler çıkabilir? Azo boyar madde dediğimiz, kanserojen bir madde ve çocuğun kendi kullanımına ait. Giydiği giysiden, kullandığı çantadan, kalemden, silgiden, renklendiricilerden direkt kendisine aldığı, kanserojen etkisi olan bir zararlı kimyasal.

Ftalatlar da bir ürünün özellikle plastiğin yumuşatılmasında kullanılan bir madde. Bunların hepsinin belli bir limiti var. Eğer limit üstünde kullanıldığını tespit edersek cihazlarımızda bunlar zaten otomatik hemen çıkabiliyor, bu hem çocuğa hem çevresine de zararlı.

"Ftalat çocuklarda ve büyüklerde kanserojen etkisine ilave olarak üreme organına da yerleşip zarar verebiliyor"

Nilgün Özdemir, ftalat maddesinin etkilerine dikkati çekerek, bu maddenin çocuklarda ve büyüklerde kanserojen etkisine ilave olarak üreme organına da yerleşip zarar verebildiğini söyledi.

Çok tehlikeli bir kimyasal olduğu için ona hassasiyetle baktıklarını vurgulayan Özdemir, şöyle devam etti:

Aynı zamanda uçucu bileşenlere bakıyoruz. Kokular, çocuklarda özellikle silgi ve kullandıkları malzemelerde cezbedici. Bunların etkilerine de burada bakmış oluyoruz. Fiziksel baktığımızda kalemlerin özellikle uçlarına takılan süslü kısımlar kolayca çocukların ağzına gelebiliyor, yutak borusuna gidip gitmediğinin ölçümlerine kadar bakıyoruz.

Eğer ağza alınacak bir kopma gösteriyor ise bizim için bu da uygunsuz demektir. Genellikle etiketlerde de bir olumsuzluk, uygunsuzluk görebiliyoruz.

CE belgesi olmayan, tabiri caizse merdiven altı dediğimiz ürünler uygunsuz, dikkat edilmesi gereken ürünler. Çünkü CE belgesi olduğu zaman o standartlara bakılmış olması gerekiyor. Onun dışında yaş aralığına da dikkat edilmesi gerekiyor. Mutlaka satın aldığı yerin isminin belirtilmesi gerekiyor ki bu takip olasılığı çok önemli. Takibini yapması, nereden aldığını iyi biliyor olması lazım.

"Kırtasiye malzemelerinin no-name ya da merdiven altı tabir ettiğimiz yerlerden alınmaması gerekiyor"

Tüketicileri bu konuda uyaran Özdemir, Bakanlığın tüm bunlara dikkat etmesinin hedefinde çocukları korumak olduğunu, bu yüzden çok hassas davranıldığını söyledi.

Çocukları korumanın yanı sıra velilere de bu denetimlerin bir mesaj verdiğini belirten Özdemir, şunları ifade etti:

Kırtasiye, kırtasiyeciden alınır. Kırtasiye malzemelerinin no-name ya da merdiven altı tabir ettiğimiz yerlerden alınmaması gerekiyor. Çocuklarımızı korumak adına kanserojen etkisi olan, çocuğun yaşına göre kullanımı uygun olmayan ve herhangi bir standarda uygun olduğu CE belgesiyle sabitlenmeyen ürünleri almamak lazım.

"Cicili bicili çantaların kontrolü mutlaka yapılmalı"

Denetimlerde çıkan sonuçları Ticaret Bakanlığı'nın çok şeffaf şekilde tüketici ile paylaştığını ifade eden Özdemir, nereden alındığı, sonucun ne çıktığı ve ürünün neden güvensiz olduğu gibi tüm bilgilerin "www.guvensizurun.ticaret.gov.tr" adresinden erişilebilen "Güvensiz Ürün Bilgi Sistemi" aracılığıyla açıklandığını bildirdi.

Ekoteks Laboratuvarı Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir, suistimale en fazla açık ürünlere ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

Bir kere cicili bicili çantaların kontrolü mutlaka yapılmalı. Çünkü üzerinde baskılar olduğunda ftalatı tetiklemiş oluyor ve çocuk elmasını, su kabını bunun içine koyuyor. Su kapları, yemek kapları, çantalar çocukların en çok kullandığı şeyler...

Kalemler, silgiler, yani çocuğun aslında bütün malzemelerine dikkat etmesi gerekiyor. Bazen velilerimiz ekonomik buluyor, gidiyor ucuz alıyor ama işte, çocuklar açısından tehlikeli olabiliyor. Velilerimizin CE belgesine özellikle dikkat etmesi gerekiyor.AA