Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mirza Nadiroğlu, Abdullah Öcalan’ın mesajının barış içinde yaşama umutlarını arttırdığını söyledi.
Abdullah Öcalan’ın dün Diyarbakır’da kutlanan Newroz Bayramı’nda Türkçe ve Kürtçe olarak okunan mesajını değerlendiren VATSO Yönetim Kurulu Başkanı Mirza Nadiroğlu, bundan yaklaşık 6 ay önce bölgede bulunan 45 ticaret ve sanayi ile borsa oda başkanlarının akan kardeşkanının durdurulması için Diyarbakır’da ‘Edi Bese’ sloganıyla başlattıkları hareketin ne kadar haklı ve yerinde bir adım olduğunun bugün daha iyi anlaşıldığını söyledi. Öcalan’ın dün Diyarbakır’da okunan mesajını, Van Ticaret ve Sanayi Odası olarak 20 Kasım 2012 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sundukları ‘Kürt Meselesi’ raporunda Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekillerinin İmralı ile görüşmesi gerektiği görüşünün bir ürünü olduğunu vurgulayan Nadiroğlu, “Kimsenin söylemeye cesaret edemediği veya bazı kesimlerin hayal ürünü olarak gördüğü BDP’li vekillerle İmralı görüşmesini biz aylar önce Başbakan’a sunduğumuz raporda dile getirdik. Bugün görüyoruz ki; Öcalan’ın okunan mesajı BDP’li vekillerin İmralı ile yapılan görüşmeleri sonucu ortaya çıkmıştır” dedi.
“TOPLUMUN TÜM KESİMLERİ AKAN BU KANIN DURMASINI İSTİYOR”
Türkiye’de 30 yıldır boşa akıtılan kardeşkanının artık durdurulması gerekliliğinin toplumun tüm kesimlerinde gördüklerini dile getiren Nadiroğlu, “Öcalan’ın dünkü mesajında da belirttiği gibi ‘Artık silahlar sussun, fikirler ve siyasetçiler konuşsun’, ‘Artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir’ söylemleri hiçbir zaman kaybetmediğimiz birlikte barış içinde yaşama umudumuzu daha da arttırmıştır. Barışın dili olan bu söylemlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
“BARIŞ HAVASININ BÖLGE EKONOMİSİ ÜZERİNDE GÜÇLÜ YANSIMASI OLACAKTIR”
Silahların ülke dışına çıkarılmasının ayrıştırmak isteyenlere karşı ‘İnatla birleşeceğiz’ çağrısı anlamına geldiğini vurgulayan Nadiroğlu, yapılan çağrının barışa, kardeşliğe, kalkınmaya, akan kanın durmasına yönelik olduğunu belirtti. Nadiroğlu, “Akan kan gelişmenin önünde duran en önemli engeldir. Kürt, Türk herkes sorunun çözülmesini istiyor. Olması gereken de budur. Akan kan ve harcanan para ülke ekonomisine zarar veriyor. Bugün bu anlamda milattır. Bugün tarihi bir gündür. Allah’ın izniyle sorun çözülecektir. Başbakanımız sorunun çözümünde samimidir. Ülkemizin bu dertten kurtulacağına inanıyorum. Gelinen süreçten geriye dönüş mümkün değildir. 30 yıl içinde ağır bedeller ödendi. Bu da ülkemiz üzerinde ciddi tahribatlara yol açtı. Barış ve kardeşlik için herkes hemfikir. Başlayan bu olumlu süreçle birlikte Türkiye dünyanın lider ülkelerden biri olacaktır” diye konuştu.
“BARIŞ VE HUZURUN TESİSİ İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞENİ YERİNE GETİRMEYE HAZIRIZ”
Van Ticaret ve Sanayi Odası olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bölgede akan kanın durdurulması için bugünlerde başlatılan çatışmasız ortamın sürdürülmesi, barış ve huzurun tesisi için üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmeye hazır olduklarını ifade eden Nadiroğlu, “Baharın müjdeleyicisi olan Newroz Bayramı ile birlikte başlatılan bu kardeşlik havasının daha ileriye taşınması için toplumun her kesiminin üzerine düşeni yerine getirmesi gerektiği gibi, süreçte sorumluluğu bulunmayanların da gereksiz ve olumsuz açıklama ve davranışlardan kaçması gerekir” ifadelerini kullandı.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Van Ziraat Odası Başkanı Lütfü Özgökçe, Abdullah Öcalan’ın mektubunda vermiş olduğu mesajların barış için bir adım olduğunu ifade ederek, “Artık bölgenin önü açılmıştır ve bunun arkasının geleceğine inanıyoruz” dedi.
Lütfü Özgökçe, dün Diyarbakır’da gerçekleştirilen Newroz etkinliğinde Abdullah Öcalan’ın mektubunun okunmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Bunu hep beklediklerini ve hep umut içerisinde olduklarını ifade eden Özgökçe, bu girişimlerle birlikte akan kanın duracağını kaydetti. Barıştan hiç kimsenin zarar görmediğini anlatan Özgökçe, “Bu barışın ilk adımıdır ve herkes mutlu, herkes sevinç içerisindedir. Bunun arkasının gelmesi gerek. Türk-Kürt kardeştir ve bu coğrafyada hep birlikte et-tırnak gibi ayrılmaz bir bütün olarak yaşamıştır. Kimsenin iki tarafı ayrıştırma gibi bir hakkı ve lüksü yoktur. Bu süreçten çok umutluyuz ve bunun ticaretin ve yatırımın da önünü açacağına iniyoruz. Bir huzur ve refah ortamı oluşacaktır. Geçmiş dönemlerde bölgemizin ekonomisi hep sıkıntılar çekmiştir ve bunu en çokta ilimiz yaşamıştır. Ama bu süreç hem bölgemize hem ilimize yatırımların gelmesine sebep olacaktır. Özellikle köylü kesiminin bu konudaki sevinci bambaşkadır. Bu süreci başlatanları ve buna destek verenleri yürekten kutluyorum. Bu barışında biran önce pekiştirilmesi için arkasının mutlaka gelmesini bekliyoruz” dedi.
