Milyonlarca kişiyi ilgilendiren İş Kanunu hem çalışanları hem de işverenleri koruyan maddeleri barındırmaktadır. Birçok çalışan, İş Kanunu’nda belirlenen haklarını bilmediği zaman mağdur olabiliyor. Bu mağduriyetlerden birisi de iş akdinin feshedebilme konususdur. İş Kanunu’na göre, ahlâk ve iyi niyet kurallarına aykırılık hallerinde işçi ve işveren iş akdini derhal feshedebilir. Derhal fesihte 6 günlük hak düşürücü süre uygulanır. Süreyi kaçırdıktan sonra fesih yapanlar haksız duruma düşebilir. İşte milyonlarca kişiyi kapsayan karara ilişkin detaylar…

İŞÇİNİN İŞ FESİH HAKKI HANGİ DURUMLARDA ORTAYA ÇIKAR?
Kanunun 24. maddesinin birinci fıkrasının II. bendi işçiye derhal fesih hakkı tanır. Buna göre, süresi belli olsun veya olmasın işçi ahlâk ve iyi niyet kurallarına aykırılık hallerinde iş sözleşmesini, sürenin bitiminden önce veya ihbar süresini beklemeksizin feshedebilir.

İşveren iş sözleşmesi yapılırken gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler vererek yanıltırsa, kendisi ya da aile fertlerinden birinin şeref ve namusuna dil uzatırsa işçi açısından derhal fesih hakkı doğar. Derhal fesih sebeplerinden biri de tacizdir. İşçinin işverence ya da diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemlerin alınmaması işçi açısından derhal fesih sebebi oluşturur.

İŞVEREN AÇISINDAN İŞ FESİH HAKKI VEREN HALLER
İşçinin ücretinin eksik ödenmesi veya zamanında ödenmemesi gibi sebepler de derhal fesih sebebidir.

Kanunun 25. maddesinin birinci fıkrasının II. bendinde yer alan ahlâk ve iyi niyet kurallarına aykırılık halleri ise işverene derhal fesih hakkı sağlar. İşveren açısından derhal fesih hakkı veren haller şöyle:

İşe girerken gerçeğe aykırı bilgi vererek işvereni yanıltmak,

İşveren ya da aile fertlerine küfretmek, şeref ve haysiyet kırıcı ihbar ve isnatlarda bulunmak,

İşyerindeki diğer çalışanlara cinsel tacizde bulunmak,

İşyerinde başka birine sataşmak, işe sarhoş veya uyuşturucu madde almış olarak gelmek,

İşverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak,

İşyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemek,

İzin almaksızın veya haklı bir sebep olmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç iş günü işe gelmemek,

Yapmakla görevli olduğu işi, hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmek,

Kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmek, işyerindeki araçları bir aylık ücretiyle ödeyemeyecek derecede hasara uğratmak.

HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE 6 İŞ GÜNÜ
Habertürk’ten Ahmet Kıvanç'ın haberine göre, Kanunun 26. maddesine göre, yukarıda sıralanan ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınan sözleşmeyi fesih yetkisinin, haklı fesih sebebini karşı tarafın öğrendiği günden başlayarak 6 iş günü içinde kullanılması gerekir. Her durumda haklı fesih sebebinin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl içinde fesih hakkı kullanılmalıdır. Bu süreler hak düşürücü süre olduğundan, süre geçtikten sonra fesih hakkı ortadan kalkar.

İşyerinde bir hırsızlık vakası meydana gelmiş ise işverenin derhal fesih hakkını, olayın gerçekleştiği günü izleyen 6. iş gününün sonuna kadar kullanması gerekir.

Devam eden durumlarda hak düşürücü süre işlemez. Örneğin, işverenin ücret ödemeyi 20 gün geciktirmesi halinde işçi açısından haklı fesih sebebi ortaya çıkar. İşçi bu sebeple derhal fesih hakkını 6 iş günü içinde kullanmalı. Ancak, ücretin eksik ödenmesi ya da zamanında ödenmemesi, sigorta priminin eksik yatırılması veya hiç yatırılmaması durumu devam ediyorsa 6 günlük hak düşürücü süre uygulanmaz. İşçi bu durum devam ettiği sürece her zaman iş akdini feshedebilir.

İşçilerin kendi aralarında kavga etmesi, işverene derhal fesih hakkı verir. İşveren kavgayı öğrendiği tarihten itibaren 6 iş günü içinde iş akdini feshedebilir. İşveren bu durumu sonradan öğrenmiş ise kavganın gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde işçiyi işten atabilir.

Yargıtay, işverenin öğrenme durumunu geniş yorumluyor. Altı iş günlük hak düşürücü süreyi, işçinin herhangi bir amirinin öğrendiği tarihten değil, işverenin veya yetkili kişinin olay hakkında gerekli araştırma ve inceleme yaptırarak soruşturmayı tamamladığı tarihten başlatıyor.

Örneğin işveren, bir taciz veya hırsızlık vakası nedeniyle soruşturmasını yaptıktan sonra işçiyi 6 iş günü içinde işten atarsa ihbar ve kıdem tazminatı ödemez. Soruşturmanın sonunda işçiye uyarı, kınama, ücrette kesinti gibi herhangi başka bir yaptırım uygulamakla yetinirse daha sonra bu vakayı gerekçe göstererek haklı fesih yapamaz.

HAKLI İKEN HAKSIZ DURUMA DÜŞEBİLİRSİNİZ
Hak düşürücü süre içinde fesih yapan taraf ihbar tazminatı ödemez. Feshi işçi yaptı ise kıdem tazminatını alır. Feshi işveren yaptı ise kıdem tazminatı ödemez.

Ancak, hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yapılması halinde haklı fesih sonuçları doğmuş sayılmaz. Fesih haklı bir sebebe dayansa bile hak düşürücü süreye uyulmadığında haksız fesih yapmış sayılır. Bu durumda feshi yapan taraf ihbar tazminatı öder. Bu şekilde fesih yapan işveren ise kıdem tazminatı da ödemek zorunda kalır.

Mynet

Editör: Wan Haber