Van Gölü ve Van’ın su potansiyeli üzerine konuşan Erdoğan Özel, Van’ın iklim değişikliğinin su kuraklığı üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için su yönetimi planına ihtiyaç olduğunu belirtti.

“BİLİNÇ KAZANDIRILMALI!”

İklim değişikliğini hızlandıran unsurların başında beşeri faktörlerin geldiğini söyleyen Erdoğan Özel, su kaynaklarının optimum kullanımını planlama, geliştirme, dağıtma ve yönetme faaliyetlerinin etkin şekilde kullanılarak halkın bilinç kazanması gerektiğini aktardı.

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ GERÇEĞİMİZ”

Vangölü Aktivistleri Derneği İstişare Kurulu Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Erdoğan Özel, “Son yıllarda Van Gölü adına bizim en büyük derdimiz kirlilikti, havzaya ilişkin en büyük sıkıntımız bilinç eksikliğinin olmasıydı, önceliğimizin aslında bilinç kazandırmak olduğunu belirtmem gerekiyor. Bizler hangi zenginliklere sahibiz? Öncelikle bu sorunun cevabını almalıyız, bunların ardından kirlilik ve kuraklığa dair bilgi sahibi olmamız lazım. İklim değişikliği bizim bir gerçeğimiz, bizler maalesef ki dünyayı iyi kullanamıyoruz. İklim değişikliğinin en büyük etkeni maalesef ki insanlardır. Örneğin; sanayi, tüketim kültürü, geri dönüştürememe benzeri sorunlar var” dedi.

Fsedgrfhgthmdgnsfd

“CİDDİ MANADA SU TÜKETİMİ SÖZ KONUSU”

Geçtiğimiz senelerde düşen yağış miktarı bir ise, konunun uzmanları tarafından yapılan açıklamalara göre; buharlaşan su miktarı bunun üç katı oranındaydı. Van Gölü’nü beşeri faktörler daha çok kirletiyor! Kirlilik, katı atık, arıtma tesislerinin yetersizliği başta olmak üzere ciddi manada da su tüketimi söz konusu. Su yönetiminde bilinçsizce bir kullanım söz konusu. Van Gölü kapalı bir havza ve ihtiyacı olan suyu yağmur, akarsu, nehir vs. dışında bir de yer altından karşılıyor ama maalesef şu an Van Gölü etrafındaki yerleşim yerlerinin çoğunda sondaj var.” ifadelerini kullandı.

“BİR PLANA İHTİYACIMIZ VAR”

Su kullanımının bilinçsizce yapıldığına dikkat çeken Özel, “Tarım alanında tutun da evde tükettiğimiz suya kadar kesinlikle bir su yönetimi planına ihtiyacımız var. Ne kadar suyumuz var, bu gidişat nereye kadar gidecek bunları bilmemiz ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini minilimize etmemiz gerekiyor. Suyun kontrolsüz ve ölçülmeden toprakla buluşturulması dediğimiz vahşi sulama yöntemi de büyük risk taşıyor, suyun doğru ve verimli kullanılması aynı zamanda çiftçinin de verim elde etmesine olanak sağlıyor. Kurumların da çabalarıyla elbirliğiyle su kaynaklarının etkin kullanılması ve korunması gerektiğini düşünüyorum.” Şeklinde konuşarak iklim krizinin gelecekte yaratacağı sorunların miliminize edilmesi gerektiğini vurguladı.

Kaynak: WanHaber: Fatma Öztürk/Zehra Boğatekin Akman