Galatasaray Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Şakir Ersoy, yangının itfaiyeye yaklaşık 30 dakika geç haber verildiği iddiasını kabul etmeyerek, "Topbaş yanlış bilgilendirilmiş olabilir" dedi. İtfaiyenin geç gelmesi gibi bir durum olmadığını ifade eden Ersoy, dün gece de üniversiteden dumanlar yükseldiğini söyledi.
Prof. Dr. Mehmet Şakir Ersoy, Galatasaray Üniversitesi'nin 142 yıllık binasında büyük hasara yol açan yangınla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Dün gece binadan yine dumanlar yükseldiğini söyleyen Ersoy, "Gece de sol üst köşede dumanlar çıkmaya başladı. Ona müdahale ettiler. Binanın içerisinde bazı korlar var. Zaten itfaiye sürekli burada, müdahale ediyor" dedi.
Polis ve itfaiyenin çalışmaları sürdüğü için içeriye girişlere izin verilmediğini aktaran Ersoy, "Emin olun, biz de çok merak ediyoruz. Çok önemli dosyalar var. Ama alt katta çok büyük hasar yok. Orta katta yüzde 50 civarında bir hasar var. Üst kat maalesef çok kötü" diye konuştu.
"Binanın çökme tehlikesi var mı?" sorusuna Ersoy, "Çökme tehlikesi yok ama kısmen çöken yerler var. En üst katta İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı var. Onun önünde büyük bir salon vardı. O salon aşağıya doğru kısmen çökmüş durumda. Ama diğer katlarda çok büyük şeyler yok" cevabını verdi.
"Hasar tespiti ne zaman?" sorusu üzerine Prof. Dr. Mehmet Şakir Ersoy, "İşin bir materyal tarafı var, bir de tarihi boyutu var. Burası eski bir saray müştemilatı. Dolayısıyla çok değerli tavan süslemeleri, bir tarih var. Onlar restore edilecek ama nasıl olacak, onu bilemiyoruz" dedi. Ersoy, herkesin kendilerine destek olduğunu da ifade ederek, "İnşallah en kısa zamanda fevkalade bir dönüş olacak diye umut ediyoruz" diye konuştu.
Yangına ilk olarak güvenlik elemanlarının müdahale ettiklerini aktaran Ersoy, "Güvenlikteki arkadaşlar müdahale etmişler. Duman alarm sistemi var. O sistem çalışmış ve arkadaşlar güvenliğe haber vermiş. Güvenlikçi arkadaşlar tüplerle müdahale etmişler. Kısmi yangını söndürmüşler. O arada itfaiye gelmiş. İtfaiyenin geç gelmesi gibi bir durum yok" dedi.
Ersoy, bir basın mensubunun, "İtfaiyenin zabıt tuttuğu iddialarına ilişkin neler söyleyeceksiniz?" sorusuna, "Onlar spekülasyon olabilir. Benim gözümle görmediğim, okumadığım şeyler hakkında yorum yapmam doğru olmaz. Onu bunu suçlamak çok kolay, içimiz yandı. Onun için serinkanlılıkla beklemek lazım. Ayrıca itfaiyenin geldiği yer çok yakın" yanıtını verdi.
Yanan kütüphanede 6 binden fazla kitap olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Şakir Ersoy, "6 binin üstünde kitap var. Onların tamamen yok olmadığı, bir kısmının hasar gördüğü söyleniyor. Ama bunlar söylenti. Gözümüzle görmemiz lazım. Ayrıca bir takım şeyler belki kurtarılabilir. Bunlar çok teknik konular. Bunların değerlendirmesi yapılacaktır. Bizim asıl kütüphanemiz yolun arkasındadır, Suna Kıraç Kütüphanesi" diye konuştu.
Kendisine ait birçok kitabın yandığını ifade eden Ersoy, "Hatta birkaç tane çok değer verdiğim kitabım yandı. Bağışlanmış kitaplardan bazıları, İlber Hocanın bağışladığı kitaplar. Ufak tefek kitaplıklar var ama oralarda çok fazla hasar olmadığı söyleniyor" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Mehmet Şakir Ersoy, yangının itfaiyeye geç haber verildiği iddiasının sorulması üzerine, "Ben ona pek katılmıyorum. Belki Sayın Topbaş da yanlış bilgilendirilmiş olabilir. Ona pek ihtimal vermiyorum. Çünkü o sırada ben sürekli telefon görüşmesi yapıyordum. İtfaiyenin sirenlerini telefonumdan duyuyordum. Zaten bir takım kayıtlar var. Ayrıca itfaiye çok uzak bir noktada değil. İtfaiyenin geldiği nokta çok uzak değil" dedi.
Güvenlik elemanlarının yangına müdahale ederken aynı zamanda itfaiyeye de haber verdiklerini anlatan Ersoy, "Benim bildiğim kadarıyla ve aldığım bilgilerden çıkardığım sentez, geç haber verilme durumu söz konusu değil. Buradaki talihsizlik çatının alev alması. Onun da nasıl olduğunu bilemiyoruz" diye konuştu.
(EY-ÇK-OK-Y)

24.01.2013 14:53:03 TSI

Editör: Wan Haber