Türkiye genelinde 16 milyon öğrenci ve 680 bin öğretmenin 2012-2013 eğitim-öğretim yılının ikinci dönemine başladığını hatırlatan Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, sorunsuz bir Türkiye için ilk önce önyargılardan vazgeçilmesi gerektiğini belirtti.
Şeker, ikinci eğitim ve öğretim yarı yılının başlaması dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Kadınların eğitim ve çalışma hayatına katılmasının çağdışı uygulamalarla engellendiğini, inancının gereğini yerine getiren kızların kapı önlerinde özgürlüklerinin elinden alındığını ifade eden Şeker, "Dünyada demokratik sistemle yönetilen hiçbir ülkede insanlar kılık kıyafetine göre bir ayrımcılığa tabi tutulmamaktadır. Bu bakış, ilkel bir bakıştır. Bu utançtan biran evvel kurtulmamız için çağdışı yasaklara son verilmelidir" dedi.
Şeker, eğitimde yaşanan olumlu-olumsuz gelişmelerin, eğitim çalışanlarının haricinde bütün toplumu da etkilediğini ifade etti. Ülkenin geleceği açısından devletin tüm kurumlarının eğitimin meselelerinin halli noktasında çözüme odaklı bir yaklaşım içerisinde olmaları gerektiğini belirten Şeker, "Eğitimin aciliyet kesbeden meselelerinin başında öğretmen istihdamının çarpıklığı gelmektedir. Yine bu dönem de ücretli-vekil öğretmenlerle başımızın çaresine bakmamız gerekecektir" ifadesini kullandı.
Yönetici ve öğretmenlerin ek ders görevi ve ücreti ile ilgili konuşan Şeker, "Yöneticilerin okullardaki iş yükü göz önünde bulundurularak, haftada aylık karşılığı girdikleri 6 saat zorunlu ders görevi kaldırılmalıdır. İkili eğitim yapan okullardaki idarecilerin çalışma süreleri göz önünde bulundurularak artı ek ders ücreti ödenmelidir. Bununla beraber alan yönüyle bir ayırım yapılmaksızın yüksek lisans derecesi alanlara yüzde 25, doktora derecesi alanlara yüzde 40 artırımlı olarak ek ders ücreti ödenmesinin sağlanmasına yönelik düzenleme yapılmalıdır "dedi.
Öğrenme ortamlarının sağlık ve eğitim açısından aciliyet derecesine göre iyileştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Numan Şeker, "Eğitimin niteliğinin artırılmasının yolu aynı zamanda öğrenme ortamlarının kalitesinin artırılmasından geçmektedir. Bursa'da deprem riski olan okulların depreme dayanıklılığının yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bununla beraber gününün büyük bölümünü okulda geçiren öğrenciler yeterince temizlik yapılmadığı için hijyenik olmayan sınıflarda eğitim görmektedir. Çoğu okulda lavabo ve tuvaletler gerektiği gibi temiz değil. Okulların yüzde 32,4'ünün lavabo ve tuvaletlerinde sıvı sabunun bazen var bazen yok. Bu da eğitimin kalitesini düşüren bir başka unsur" dedi.
"EĞİTİM SİSTEMİ DERSHANE ODAKLI OLMAKTAN KURTARILMALI"
Mevcut dershane sayısının okul sayısını geçtiğini hatırlatan Şeker, "Sınav ve dershane odaklı olmaktan kurtulmanın yolu, okullardaki yönlendirme çalışmalarının güçlendirilmesinden geçmektedir. Ferdin en önemli gelişim aşaması olan meslek seçimi, hayatı boyunca vereceği en önemli kararlardan biridir. Meslek seçiminin bilinçli bir yöntemle yapılması, hem kişi ve ailesi açısından hem de ülkenin geleceği açısından önem arz etmektedir. Meslek seçiminde öğrencinin şahsi özellikleri yanında ilgi, yetenek ve değerlerinin önemli olduğu, ailelerin ve öğretmenlerin bu noktayı göz önünde bulundurarak mesleki yönlendirme yapmaları önemlidir" diye konuştu.
Açıklamalarının ardından yeni Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı'ya görevinde başarılar dileyen Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Numan Şeker, "Eğitim çalışanlarından öğrenciye, veliden bütün vatandaşlara, herkesi yakından ilgilendiren eğitim sistemi ile ilgili önemli yapısal değişikliklerin adımlarının kısa süre önce atıldığı Milli Eğitim Bakanlığı'nda, uygulamalardaki hatalar yüzünden özellikle eğitim çalışanlarının yaşadığı mağduriyetlerin bir an önce giderilmesi kendilerinden beklenmektedir. Tüm olumsuzluklara rağmen yeni Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı'nın eğitimde yaşanan sıkıntılara sağduyu ile yaklaşacağını ve eğitim çalışanlarının kırılan gönüllerinin onarılması için gerekenleri yapacağını umuyoruz" diye konuştu.
(MŞ)

11.02.2013 13:23:59 TSI

Editör: Wan Haber