Oktay Candemir-Vanaktuel
Ahıska Türklerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun talimatıyla Erzincan’da TOKİ konutlarını yerleştirilmesini değerlendiren HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe, uygulamanın demografik yapıyı değiştirme amaçlı olduğunu söyledi.
Son günlerde Ahıska Türkleri planlı bir şekilde Türkiye’nin bazı bölgelerine yerleştiriliyor. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından 1992 yılında Ahıska Türkleri için özel olarak çıkarılan kanuna dayanarak Erzincan’da hayata geçirilen uygulamamanın önümüzdeki günlerde Bitlis ve Van’da da uygulanması bekleniyor.
Van’da 2011 yılında yaşanan büyük deprem felaketinin ardından yapılan TOKİ konutları depremzedelere 90 bin TL gibi yüksek fiyatlarla satılırken, bu parayı ödeyemediği için TOKİ konutlarına yerleştirilmeyen yüzlerce kişinin konut talebi ise kabul edilmedi.
Depremzedelerin kendilerine konut verilmemesi nedeniyle başlattıkları ve aylarca süren açlık grevi sırasında Van Valisi ‘Devlet kimseye mülk vermez, devlet yönetiminde merhamet olmaz’ diyerek depremzedelerin taleplerini reddetti.TOKİ konutlarını 20 yıl taksitle alan yüzlerce kişi de taksitlerini ödeyemediği için icralık oldu.
‘SIĞINMACI VE MÜLTECİ POLİTİKASI CENEVRE HUKUKUNA UYGUN OLMALIDIR’
Ahıska Türklerine tapuyla TOKİ konutlarının verilmesini ANF’ye değerlendiren HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe, göç ve mülteci problemi konusunda uzun yıllar sivil toplum örgütlerinde çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Mülteci ve sığınmacılara ilişkin hukukun Cenevre Sözleşmesi olduğunu kaydeden Özgökçe, Suriye’de yaşanan savaştan kaçanlara Türkiye’nin insani eylemlerle sağladığı hakların geçici statü ile verildiğini söyledi.
‘TÜRKİYE’NİN MÜLTECİ POLİTİKASI HUKUKSUZDUR’
Van’ın yıllardır göç problemi ile karşı karşıya kaldığını ve Cenevre hukukuna göre binlerce insanın Van’da yaşadığını aktaran Özgökçe, “Onların haklarının korunması için, insani değerlere yaraşır biçimde yaşamalarını istiyoruz ve bu kısmıyla ilgileniyoruz. Türkiye'nin izlediği göç politikasının birçok hukuksuzluğu barındırdığını biliyoruz ve yaşam hakkı ihlaline yol açıyor” dedi.
Ahıska Türklerinin Erzincan’da TOKİ konutlarına yerleştirilmesi mevzusunu göç idaresinin web sitesinde gördüğü bir haberle öğrendiğini de vurgulayan Özgökçe, haberde, “413 Ahıskalı TOKİ konutlarına törenle yerleştirildi, ‘esas yurdunuza hoş geldiniz’ denilerek tapular verildi” diye yazıldığını da aktardı.
‘AHISKA TÜRKLERİ İÇİN ÖZEL KANUN ÇIKARILDI’
Ahıska Türklerinin Türkiye’ye yerleştirilmesine karşı olmadıklarını ancak bu politikanın herkese uygulanması gerektiğini kaydeden Özgökçe şöyle konuştu: “Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Ahıska Türklerinin Erzincan’a yerleştirilmesi sırasında düzenlenen toplantıda Ahıska Türklerinin İskân kanununa göre getirildiğini söyledi. Buna baktığımızda 1930’da bir kanun var, bir de 1992’de Ahıska Türkleri için çıkarılmış özel bir kanun var. Ahıska Türkleri Rusya’da dağınık bir bölgede yaşıyorlar. Esas sorun Türkiye’nin davranışı. İskân kanunu kapsamında Erzincan’a yerleştirildiler ve tapular da verilecek. Ancak getirilmelerine ilişkin kanun hangisidir. 1930 İskân kanununa göre mi, 1992 ye göre mi bilmiyoruz. Konuyu meclise taşımamıza rağmen herhangi bir yanıt vermediler. Eğer cevap verirlerse gerçek niyetlerini anlamış olacağız. Ancak biz bunun bir nüfus değiştirme planı olabileceğini ve demografik yapıyı değiştirme çalışmaları olduğunu düşünüyoruz.”
‘ARKA PLANDA BİR NÜFUS DEĞİŞTİRME POLİTİKASI VAR’
Van depremi sırasında Vanlıların maruz kaldığı haksızlıklar ve mağduriyetlere dikkat çeken Özgökçe, AKP hükümetinin bunlara rağmen depremzedelere hiç destek sunmadığına dikkat çekti. Bu durumun devletin Kürtlere bakış açısının negatif olduğunu ortaya koyduğunu ve ortada bir ayrımcılık bulunduğunu kaydeden Özgökçe, “Devlet Ahıska Türklerine de konut versin; ancak depremzedelere de versin. 1992 yasasının dayanağı Sovyetlerin dağılmasına ilişkin özel bir kanun. Ama şimdi neden getiriyorlar, hangi kanuna göre oluyor bu. Geri planda bir nüfus planı mı var… Ahıska Türkleri Erzincan’da neden Kürtlerin yaşadığı bölgeye yerleştiriliyor? Şimdi Ahıska Türkleri hangi statüde kabul ediliyor? Eğitim, sağlık masrafları hangi bütçeden karşılanacak ve TOKİ’ler kimler için yapıldı? Bu konuda kamuoyunun aydınlatılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
