İSTANBUL - Balyoz davasının gerekçeli kararını hazırlamak üzere Silivri Cezaevi'ne gelmek için yola çıkan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, sabah saatlerinde hızla seyreden bir araç nedeniyle kaza tehlikesi atlattı.
TEM otoyolu Kınalı gişeler mevkiinde seyreden mahkeme heyetini sollamak için aşırı hız yaptığı öne sürülen sürücü Merve Türkmen'in, sollama yapmayıp orta şeride geçmek istemesi üzerine iki kez kaza tehlikesi atlatıldığı belirtildi.

Balyoz davasında tarihi kararlara imza atan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, gerekçeli kararı yazmak üzere Silivri Cezaevi'ndeki duruşma salonuna konvoy halinde giderken kaza tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Edinilen bilgiye göre Merve Türkmen isimli sürücü, 34 DT 2847 plakalı otomobiliyle 160 kilometre hıza çıkarak heyeti sollamaya çalıştı. Mahkeme Başkanı Ömer Diken, olayın ardından, "Önce arkamızdan gelen özel harekat polisleri bizim araca doğru yaklaştı. Bu sırada ben olayı fark ettim. Sollayamayınca da emniyet şeridini kullanarak aşırı da hızla bizim yanımızdaki emniyet şeridinden geçmeye çalıştı. Bize de çok yaklaştı. Benim bulunduğum aracı geçer geçmez normal şeride geçmek için direksiyonu kırınca bizim üzerimize doğru geldi. Kaçmak için direksiyonunu sola kırınca tekrar bizim üzerimize geldi. İki kez bu bayana çarpma tehlikesi atlattık." diye konuştu.

'GÜVENLİK ÜST DÜZEYDE'

Balyoz davasında ve Sebahat Tuncel davasında verdikleri kararı hatırlatan Diken, daha sonraki tarihlerde Mikail Zor isimli hükümlünün Kandıra F Tipi Cezaevi'nden kendisini yargılayan mahkeme heyetini öldüreceğini söyleyerek kaçmasından sonra lojmanlarda ve konvoy gidiş gelişlerinde güvenlik önlemlerinin artırıldığını söyledi. Diken, "Basit bir tamir işi için gelen tamirci bile lojmanlara girdiğinde gideceği eve polis nezaretinde götürülüyor. Bizim makam araçları basit anlamda bir makam aracı değildir. Ciddi anlamda kişilerin güvenliğini sağlamak amaçlıdır." dedi.

Özel hayatında da trafik kurallarına çok saygılı hassas bir vatandaş olduğunu ifade eden Diken, "Ekibimde bulunanlara trafiği tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmamaları ve aşırı hız yapmamaları yönünde talimat veririm. Bizim durumumuz gereği de konvoy dışından bir araç ile uzun süre yanyana gitmeyiz. Görevliler, uyarırlar. Trafiğin akışına kesinlikle engel olmayız." şeklinde konuştu.

Bugün de yaşanan olay sırasında otomobil içinde cep telefonu ile aracın durdurulması talimatını verdiğini belirten Ömer Diken, "Trafikte genel güvenliğin tehlikeye sokulması yönünden Silivri Savcılığına, aşırı hız ve tehlikeli araç kullanmak yönünden de bölge trafiğe haber verilmesi talimatını verdim." diye konuştu.

Aracın durdurulmasından sonra sürücü Merve Türkmen'in görevliler tarafından yanına getirildiğini belirten Diken, "Bayana 'bizim de çoluk çocuğumuz var' dedim. Onun da 'neyse cezası öderim' şeklinde açıklaması oldu. Ben de 'özür dilemeniz gerekirken neden böyle davranıyorsunuz?' dedim. Sonra da görevlilere gereğini yapmalarını söyledim." ifadelerini kullandı.

Silivri Cezaevi giriş kapısının hemen arkasında park ettirilen aracının yanında babası ile telefonda konuşan Merve Türkmen ise, aracı ile 160 kilometre hızla önünde bulunan konvoyu geçmeye çalıştığını ancak görevlilerin tepkisi ile karşılaştığını söyledi. Seyir halindeyken görevliler tarafından otomobilin kapısının açıldığını söyleyen Türkmen, kendisinin zorla durdurulduğunu savundu. Özür dilemeye zorlandığını iddia eden Türkmen, "Özür dilemediğim için tutanak tuttular. Sonra da imzalamamı istediler. Ancak tutanakta doğru ifadeler bulunmadığı için imzalamadım." dedi.

Türk Hava Yolları'nda kabin görevlisi olarak çalıştığını ifade eden Türkmen, "Ben tek başıma 26 yaşında bir bayan halimle bomba atacakmışım." diye dert yandı.

Türkmen, daha sonra da ifadesine başvurulmak üzere Silivri İlçe Jandarma karakoluna götürüldü. CİHAN

Editör: Wan Haber