Gazetecilik, emek ve sabır isteyen mesleklerden biridir.  Yaz kış demeden zorlu şartlar altında gazeteciler, sesini duyuramayanların sesi olmaya çalışırlar. Gazeteciler, toplumların özgür olabilmeleri için ihtiyaç duydukları bilgiyi onlara sunarlar. 10 Ocak Gazeteciler Günü dolayısıyla Van’da yıllardır gazetecilik yapan Bişar Ulutaş ve Adil Harmancı ile ‘gazetecilik mesleğini’ konuştuk.  

‘22 yıldır’ 

İlk konuşmayı yapan Van Bölge Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Bişar Ulutaş, yaklaşık 22 yıldır gazetecilik yapıyor. Mesleğine 1999 yılında İkinisan Gazetesi’nde başlayan Ulutaş, 2000 yılında Şark Yıldızı Gazetesi’nde çalışmış. Ulutaş, 2002 yılında Van Bölge Gazetesi’ni kurarak devam ettirmiş. Haftalık olarak yayınlanan Bölge Gazetesi’ni, 2005 yılında günlük yayına dönüştüren Ulutaş, bu arada 2004-2006 yılında aynı zamanda Vansesi Gazetesi Haber Müdürü görevini de sürdürmüş. 

‘Kolaylaştı’ 

Hâlâ Bölge Gazetesi’nin Yazı İşleri Müdürlüğünü yapan Ulutaş, teknolojinin gelişmesiyle beraber gazetecilik mesleğinin de kolaylaştığını belirtti. Ulutaş, teknolojideki gelişmenin yerel basını olumsuz etkilediğini aktararak, “Gazetecilik birçok şehirde olduğu gibi Van’da da teknolojinin gelişmesi sonucu biraz kolaylaştı, ancak eskiden olduğu gibi etkili olmadığını düşünüyorum. Gazetecilik mesleğine başladığımız ilk yıllarda zorlu bir süreç vardı. Pozlu fotoğraf makinaları ile gittiğimiz haberlerde, kısıtlı fotoğraf çekme imkanımız söz konusuydu. Ancak gelinen süreçte, şimdi eline bir telefon alan ve bu telefonun fotoğraf makinasını kullanan kişilerin, ‘Ben gazeteciyim’ deme, dönemi başladı. Bu durumu da küçümsemiyoruz. Çünkü yeni dönemde, yurttaş gazeteciliği diye bir terim çıktı. Herkes her yerde gazetecilik yapabiliyor. Elinde iyi bir telefon olan bir vatandaş, bulunduğu yerdeki bir olayı, anında görüntüleyerek, ilgili sosyal medya platformlarından istediği yerel veya yaygın medyaya ulaştırabiliyor. Bazen bakıyorsunuz bir vatandaşın amatör olarak çektiği bir görüntü internetten veya yaygın medyadan kendisine beklenmedik bir izlenme oranı bulabiliyor. Tüm bu teknolojideki kolaylık ve yaygınlık, yerel basını da olumsuz etkiliyor” dedi.  

‘Van’da 6 günlük gazete bulunuyor’ 

Gazetelerin ekonomik açıdan zorlu bir süreçten geçtiğini dile getiren Ulutaş, “Van’da benim gazeteciliğe başladığım ilk yıllar 4-5 yerel gazete vardı. Sonraki zaman diliminde yerel gazete sayıları çoğaldı. 2013 yılında ekonomik şartların zorlaşması, Basın İlan Kurumu’nun Van’da şube açması ve yerel gazete temsilcilerinin de fikir birliğine varması sonucu, 12 günlük gazete birleşerek altı gazeteye düştü. 2016 Temmuz’unda gerçekleşen hain darbe sonucunun ardından, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bir gazetenin yayın hakkı düşürüldü. İlimizde 5 günlük gazete kaldı. Ancak 2018 yılında başka bir günlük gazetenin yayınlanması ile birlikte şimdi Van’da 6 günlük gazete bulunuyor. Tüm gazetelerin de ekonomik açıdan zorlu bir dönemden geçtiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.  

‘Ekonomik sıkıntılar en fazla basın sektörünü etkiledi diyebilirim’ 

Ulutaş, artan kağıt fiyatlarının basın sektörünü etkilediğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Son yıllarda ülkemizdeki ekonomik sıkıntılar en fazla basın sektörünü etkiledi diyebilirim. Çünkü fiyatı en fazla artan ürünlerin başında kağıt geliyor. Yine gazetelerin basımında kullanılan kalıp, boya ve diğer kimyasal malzemelere de büyük oranda zamlar geldi. Bu da yerel basının hayatiyetini sürdürmesinde büyük olumsuzluklara yol açtı. Yerel gazeteler, kamu kurum ihalelerini Basın İlan Kurumu aracılığıyla yayınlayarak mevcudiyetlerini sürdürmeye çalışıyor. Ancak son yıllarda maliyetlerin artması, durumu daha da zorlaştırdı. Ülkemizdeki birçok yerel gazete gibi bizler de sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Umarız hükümetimizin alacağı yeni kararlarla yerel basının zorlukları giderilir” 

‘Bu mesleği tercih etmesi konusunda tavsiyelerde bulunamıyoruz’ 

Vatandaşlara mesleği tercih etme noktasında tavsiyelerde bulunamadığını ifade eden Ulutaş, “Teknolojinin gelişmesi, hemen hemen birçok kişinin gazeteci kimliğine bürünmesi sonrası, vatandaşlara bu mesleği tercih etmesi konusunda tavsiyelerde bulunamıyoruz. Ancak bu mesleği iyi yapmaya çalışanlar yine ayakta durmayı başarır kanısındayım. Çünkü her ne olursa olsun ülkemizde, bölgemizde ve ilimizde yerel gazete aboneleri mevcut. Gazete okumayınca kendisinde eksiklik hisseden bir kitle bulunuyor. Bu okurlar gazeteleri ayakta tutuyor diyebilirim. Yine yerel gazetelerin tümü, Basın İlan Kurumu’nun da girişimleri sonucu internet üzerinden yayın yaparak, ihalelerin de haberleştirilmesi sonrası daha çok kesime ulaşarak hayatiyetlerini sürdürüyor. Umarız yeni süreçte yerel basının sıkıntıları giderilir ve bu meslek daha çok ilgi görür” dedi.   

‘Kendimi haber peşinde dolaşırken, gazete satarken buldum’ 

Van'da yıllardır gazetecilik yapan Adil Harmancı, mesleğini Van Prestij Gazetesi’nde sürdürüyor. 1993’te gazetecilik yapmaya başlayan Harmancı, gazeteciliğin emek işi olduğunu belirterek, “Gazetecilik toplumsal her faaliyet gibi bir iştir, iş ararken meslek altyapım olmamasına karşın günün koşullarında bir süre sonra bir gazetede kendimi haber peşinde dolaşırken, gazete satarken buldum.  93’te başladım, halen sürdürüyorum. Dağıtımında, muhabirliğinde, editörlüğünde, yöneticiliğinde her alanında bulundum. Şimdi de o alanda o gün ne yapmam gerekiyorsa onu yapıyorum, bu bir emek işidir, derecesi, kademesi yoktur, sadece gereğini yapacaksın, mesela bir yayın organında yönetici iken gerektiğinde bir muhabir ihtiyacını giderecek kapasiten yoksa gazeteci değil başka bir şeysin. İşin o kısmını iyi düşünmek lazım. Benim bu sözüm basın alanında yer alıp ama aslında gazetecilikle alakası olmayan kimseleredir” diye aktardı.  

 ‘Herkes ne kadar tarafsız ve ne kadar objektif bilgi taşıyıcılığı yapıyor?’ 

Harmancı, gazeteciliğin toplumu hayatın gerçekleri konusunda aydınlatma aracı olduğunu dile getirerek, “Gazetecilik bilgilendirme işidir, bir kamu faaliyetidir. Toplumu hayatın gerçekleri konusunda aydınlatma aracıdır. Bilinmeyeni, bilinmesi gerekeni gün yüzüne çıkarma, toplumu, kendi yararına ve zararına olan gelişmeler hakkında bilgi sahibi kılma faaliyetidir. Günümüzde en fazla tartışılan çevre konusu, kadına ve çocuklara şiddet konusu, işsizlik, eğitim, sağlık, ekonomik sorunlar, bölgesel gelişmeler, savaşlar, siyasette çıkar çatışmaları gibi tüm bir toplumu derinden etkileyen yaşamsal konular gazetecilik alanına giren konular. Tabii bu noktada ‘tarafsızlık’ diye bir sorun da karşınıza çıkıyor, işte günümüzde aslında en fazla üzerinde durulması gereken konu budur, gazeteciliği herkes yapıyor ama herkes ne kadar tarafsız ve ne kadar objektif bilgi taşıyıcılığı yapıyor? Ne yazık ki ‘yandaş’ kavramı gazeteciliği şüphe duyulması gereken bir alana çevirmiştir” şeklinde konuştu.  

 ‘Ülke genelinde kalite ne ise Van yansıması da odur’ 

Ülkede gazetecilik ne ise Van’da da aynısı olduğunu belirten Harmancı, “Türkiye’nin başka bir yerinde gazetecilik ne ise Van’da da odur. Ülke genelinde kalite ne ise Van yansıması da odur. Gazetecilik şüphe duyulması gereken bir alana döndüğünde il bazında yapabileceğiniz pek bir şey yoktur, o nedenle genelde kervan nasıl ilerliyorsa, Van da o takipte ilerliyor. Mesleğin en zevkli tarafı, doğru haber üretiminde onaylanmaktır. Başarılı bir haber ortaya çıkardığınızda ellerin vicdana gitmesidir. Ama başarılı, yararlı, herkesin takdir etmesi gereken haberinize kötü sözlerle, şiddetle, yergiyle karşılaştığınızda orada meslek sevgisi biter nefret başlar. Gazetecilik yapanlar, yani toplumu aydınlatmak için yola çıkanlar, bu işin ne kadar hakkını verdiklerini sık sık kendilerine sormalılar. ‘Vicdan’ olgusu insan yaşamında önemli bir kavram ama ne yazık ki gazetecilikte bunu hatırlayan çok az kimse var, vicdan ile cüzdan arasına sıkışmamak gerekir, bunu yaptığınızda hangi işte olursanız olun sorun var demektir.” dedi.

Fatma Polatcan / WanHaber.com Özel

Editör: Wan Haber