Röportaj: Uğur Tunçdemir - Burhan Ergin

Konu ve konuklarıyla gündem yaratmaya devam eden WanHaber.com “One Ekonomi” sayfasının bu haftaki konukları projeleri ile en çok konuşulanlar arasında gelen Van Ekonomist Dergisi İmtiyaz Sahibi Zeki Yiğit ve Genel Yayın Yönetmeni Orhan Olgun. 2013 yılında yayın hayatına başlayan ve 36. Sayısı basılan Van Ekonomist’in kurucuları Olgun ve Yiğit, One Ekonomi’ye çok önemli açıklamalarda bulundu. Bir televizyon kanalında yayınlanan komedi dizisinden esinlenerek yayına başlayan Van Ekonomist’in kentteki birçok başarılı projede de imzası bulunuyor. Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Van Ekonomi Zirvesi’nden Van’ın Enleri’ne kadar birçok projeyi başarıyla tamamlayan ikili, son zamanların hem tartışılan hem de en çok konuşulan isimleri arasında geliyor. Bir televizyon dizisinden esinlenerek yayına başlayıp başarıyla hedefine doğru ilerleyen Van Ekonomist’in serüvenini One Ekonomi okuyucuları ile paylaşıyoruz…

İşte o röportaj:  

Öncellikle sizleri tanıyabilir miyiz?

Orhan Olgun: 1976 Van doğumluyum. Uzun bir süre çeşitli televizyonlarda görev aldım. Mesleğe ilk 2000 yılında Alanya’da başladım. Yine aile olarak Van’da bazı işler yaptık. 2006 ve 2007 yılında Merkür TV’de işe başladım. Orada 4 yıl boyunca görev yaptım. 2013 yılından bu yana da basın sektöründe Van Ekonomist Dergisi’ni çıkarıyoruz.

Zeki Yiğit: 1983 Van doğumluyum. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde yüksek lisansımı 2013 yılında bitirdim. 2001 yılında gazetecilik mesleğine başladım. Bir ara okul okuduğum için kısa bir ara verdim. 2 yıl öğretmenlik yaptım. 2009 yılında Van TV’de reklam Müdürlüğü görevini üstlendim. Bu görevim 2013 yılına kadar devam etti. Daha sonra Orhan Beyle birlikte Van Ekonomist Dergisi’nin ilk sayısını çıkardık. Evli ve 1 çocuk babasıyım.

Ekonomi haber gazeteciliği yapmaya nasıl karar verdiniz? Van Ekonomist fikri nasıl gelişti?

Orhan Olgun: Şimdi ben Merkür TV’de çalıştığım dönem Van Bölge Gazetesi’nde köşe yazıyordum. O dönem Van’da görev yapan bir vali ile ilgili yazdığım köşe yazısından dolayı işten kovuldum. Dediler ki sen valiyi neden böyle eleştirmişsin? Ondan dolayı yönetim kurulu karar alıp beni işten çıkardılar. Daha sonra 1-2 ay boş gezdim. Bir gün evimde televizyon izliyordum, bir baktım Avrupa Yakası diye bir dizi vardı. O filmde Avrupa Yakası diye bir dergi vardı. Diziye ismini veren bir dergiydi. Sonra oradan esinlenerek acaba Van’da bir dergi işi tutar mı diye düşündüm. İnternette bazı araştırmalar yaptım. Dergiciliğin nasıl olduğunu, kimin nasıl yaptığını daha sonra Konya’da, Manisa’da dergicilik yapan arkadaşları aradım fikirlerine danıştım. Aradığım kişilerin bana dedikleri tek şey ilk mi olacaksınız. Bende kendilerine evet ilk olacağız deyince onlarda bizim bu işte başarılı olacağımızı ifade etti. Ardından bu işi tek başıma yapamayacağımı anladım ve basında çalışan birkaç arkadaşı araştırdım. Zeki beyle biz daha önce yine aynı sektörde reklam alanında hizmet verdiğimiz için zaman zaman görüşüyorduk. Bir gün kendisine birlikte bir dergi açacağımızı söyledim. Kendisi başta biraz soğuk davrandı. Olur mu? Olmaz mı? Kendisi o dönemde Van TV’nin reklam müdürüydü. Ekonomik anlamında kendisin iyi bir katkısı vardı. Aslında biz bir risk aldık. Daha sonra Zeki beyi ikna ettim ve ilk sayımızı çıkardık.

Zeki Yiğit: Biz Orhan beyle 2013 yılının Şubat ayında başladık. Van’da ekonomi anlamında bir habercilik boşluğu vardı. Bizde bu alanın kullanılır olduğunu düşünerek ilimizde bir ekonomi dergisi çıkardık. İlk sayımızla birlikte önemsediğimiz en büyük şey abonelik sistemiydi. İlk sayımızda çıktıktan hemen sonra Van’ın birçok noktasına, birçok işadamına gidip dergimizi anlattık ve işlerimizi geliştirmeye başladık. Eğer bugün bir başarı elde ettiysek, o gün aldığımız abonelik karar buna vesile olmuştur.

one-ekonomi-012.JPG

Van Ekonomist Dergisi'nin gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz, hedeflerinize ulaştınız mı?

Orhan Olgun: Şimdi biz bu işe başlarken şöyle dedik; insanlar kahvede oturup çay içerken biz çalışacağız. İnsanlar tatile giderken, pikniğe giderken biz çalışacağız. Zeki beyinde belirttiği gibi abone konusunda her zaman daha fazla çalıştık. Günlük 9-10 tane abone yaptık. Ondan sonra zamanla insanlar Van Ekonomisti tanımaya başladı. Daha sonra 2 arkadaşı da takviye ederek büyümeye başladık. Bizim 5 yılda 5 bin abone sloganı gelişti. İlk 4 ayda gelen olumlu tepkiler karşısında 5 yılda 5 bin abone sloganı ile işe başladık ve bir buçuk iki yıl boyunca Zeki beyle her gün çıkıp abone yapıyorduk. Van’da gitmediğimiz yer kalmadı. Bugün Van Ekonomist büyüdüyse o günlerin eseridir. 9. sayımızdan sonra biz il dışına çıkmaya başladık. İnsanlar bizi aramaya başladı. İl dışında bazı esnaflar arayarak Van Ekonomist istesek gönderir misiniz? Dediler. Bizde bunun üzerine bir kargo şirketi ile anlaşarak dergimizi il dışına göndermeye başladık. Daha sonra ulusal firmalara, yerel gazetelere reklam verdik. İlk yılımızda Birinci Van Ekonomi Formunu yaptık. İl dışından 100 tane işadamını getirttik. Bugün Van Ekonomist Dergisi Van’da 1700 notaya gidiyor. İlçelere biz hala ücretsiz dergi gönderiyoruz. Kendi elemanımıza para verip, aracına yakıt koyuyoruz ve ilçelere gönderiyoruz. Amacımız dergimizi her tarafa anlatmaktır. Biz dediğim gibi Van’da 1700 noktaya ulaştığımız gibi 35 ile de dergi gönderiyoruz. İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerde abonelerimiz var ve gün geçtikçe büyümeye devam ediyoruz. Bizim Van olarak dezavantajımız okuma kültürünün eksik olmasıdır. İnsanlarımızın yüzde 20’si bir haberi okur, geri kalan yüzde 80’i ise sadece başlık ve resimlere bakar. Bizim ilk günkü heyecanımız nasılsa bugünkü heyecanımızda aynıdır. Büyüyoruz, büyümeye de devam edeceğiz.

Zeki Yiğit: Van Ekonomist Dergisi çıktığı ilk günden itibaren her gün üstüne koyarak büyüdü. Mesela 4. sayısı, 3. sayısından az noktaya gitmedi. Hep büyüyerek bugünlere geldik. Van Ekonomist Dergisi’nin ismini daha çok noktaya nasıl ulaştırabiliriz? Bunun hedefinde olduk ve yaptığımız projelerinde Ekonomist Dergisine nasıl bir katkısı olur. Van Ekonomist Dergisi’nin nasıl marka yapabiliriz, nasıl koruruz, bununla alakalı marka tescilimizi 2 yıl önce aldık. Bünyemizde bulunan Zeor Medya Ajansımızla da hem dergiyi yürütüyoruz, hem medyadaki diğer işlerimizi bir şekilde yürütmeye çalışıyoruz.

Adınız sürekli projelerle ve fikirlerle anılıyor. İlk projelerinizden biri de 100 iş adamının katıldığı Van Ekonomi Formu'ydu. Bu fikri nasıl gelişti?

Orhan Olgun: Zeki beyle beraber birinci yılımızı nasıl kutlayabiliriz diye düşünmeye başladık. Daha sonra 300-400 abonemizi çağırarak bir kokteyl vermeyi hedefledik ama yine bir gün sohbet ederken, ekonomi ile ilgili bir toplantı yaparsak daha mantıklı olacağını düşündük. Yine bazı araştırmalar yaparak ekonomi toplantısı yapmaya karar verdik. Sonra bize destek verecek olan kişilerle görüştük. TÜRSAB, TSO, DAKA, TÜMSİAD, MÜSİAD gibi kurumlarla görüşüp destek aldık. Ondan sonra projemizi oluşturup Van Valisi, Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı ve Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanının yanına gittik. Kendilerine çok teşekkür ederim. Bize büyük destek verdiler. Birinci Van Ekonomi Formumuzu yaptık ve 100’e yakın işadamımızı Van’a getirdik. 2 gün boyunca kendilerini burada ağırlayıp misafir ettik. Daha sonra Van’ı gezdirip tarihi değerlerimizi anlattık.

İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde çok tartışılan ve konşulan bir zirve düzenlediniz. Zirveye organizasyondan çok siyasiler damga vurdu. İstanbul’daki zirveyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Zeki Yiğit: Biz yine ikinci yılımızı kutlamaya geldiğimizde Orhan beyle fikir alışverişinde bulunduk. İstanbul’da Van Ekonomist Dergisi’nin ikinci yılını kutlamak istedik. Çünkü biz 9. sayımızdan sonra il dışına çıkmıştık ve İstanbul ‘da yapmak istedik. İstanbul’a giderek bazı araştırmalar yaptık. İstişareler sonucu toplantıda Van Ekonomist Dergisi tek değil Van’ın ekonomisini de tartışmak istedik. Sonuçta İstanbul ülkenin ekonomi merkezidir. İşte Van’ın ekonomisini il dışında olan Vanlı işadamlarının gelip anlatmasını istedik. Van’ı bilmeyen insanlar gelsin. İşin kötü tarafı biz insanları dışarıdan Van’a zorla getiriyoruz. Onun için Van ile ilgili yapılacak o toplantıya insanlar daha kolay gelir. Öncellikle bu fikir üzerinde yürüdük. Daha sonra fikir fikiri getirdi ve Cumhurbaşkanın kadar getirelim fikri oluştu. Tanıdığımız ağabeylerimize giderek Cumhurbaşkanın toplantımızın onur konuğu olmasını istedik. Çalışmalarımız sonucu Cumhurbaşkanımızın programına girmeyi başardık. Amacımız Van’ımızın ekonomisini anlatmaktı. Son dakikaya kadar Cumhurbaşkanın programındaydık. Hatta tarihi seçerken Cumhurbaşkanının müsait olduğu tarihe denk getirdik. 28 Şubat tarihini biz iki aydan önce ayarladık. Daha sonra gelişen bazı olaylardan dolayı Cumhurbaşkanı toplantımıza katılmadı. Bu da medyada çok konuşuldu ama Cumhurbaşkanı salona kadar geldi fakat çeşitli sebeplerden dolayı toplantıya katılamadı. Cumhurbaşkanı geliyor diye 6 tane bakan geldi. Hatta Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi bizim konuşmacı listemizde yoktu. Kendisi bize ulaşarak toplantının ev sahibi olduğunu söyledi. Bir ekonomi zirvesi düzenleniyor ve ben orada olacağım. Hatta bununla ilgili 11 üst düzey delegesi bize gelerek yer talebinde bulundu. Biz toplantımızı yaptık fakat hedeflediğimiz şekilde gitmedi.

Van’ın Enleri projesinin fikri nasıl gelişti?

Orhan Olgun: Şimdi Van Ekonomi Zirvesi’nde yaşanan sıkıntılardan dolayı bir ekonomi zirvesinin daha zaman alacağını düşündük. Van’ın Enleri projesi üzerinde yine fikir alış verişinde bulunduk ve ortak kararla yapmayı hedefledik. Araştırmalarımız sonucunda başka illerde de enler yapılmıştı. Bizde internet üzerinde nasıl yapıldığını araştırarak çalışmalarımıza başladık. Bunu yaparken de 16 kategori var ve her bir kategoride bir kişi başarılı olacak. Diğer adayları kendine cephe alma riskin var. Nihayetinde biz reklam, aboneyle beslenen bir kurumuz. Bu ihtimaller dâhilinde çok araştırdık. Daha sonra projemizi işi bilen insanlara sorduk. Kendileri bu konuda risk almamız gerektiğini ama iyi bir şey yaparsanız sürekli olacağını ifade ettiler. Daha sonra internet sitesi kurarak adaylarla görüşmeye başladık. İlk kez yaptığımız için bazıları evet, bazıları da hayır dedi. Çalışmalar sonucu oylama işlemimiz başladı ve çok da büyük bir başarı elde ettik. Bunu yaparken Zeki Bey ilk başta biraz tereddüt ediyordu. İşte bölgede yaşanan olaylar, o süreçte iki tane seçim yapıldı ama Allah’a şükürler olsun ki büyük bir başarıya imza attık. 100 bine yakın oy kullanıldı. Artık herkes sosyal medyada paylaşarak kendisine oy istedi. Mesaj grupları oluşturuldu ve tatlı bir rekabet havasında geçti.

Van’ın Enleri Projesinde ne tür deneyimler elde ettiniz?

Zeki Yiğit: Şimdi her şeyin ilki biraz zordur. Bizde Van’ın Enleri projesini ilk defa yaptığımız için çok zorlandık. Aslında biz Van Ekonomist Dergisini çıkarırken de zorlu bir sürecin bizi beklediğini biliyorduk. Van’da daha önce denenmemiş bir şey vardı ve biz denedik sonunda da başarılı olduk. Biz Van’ın Enlerine karar verirken Orhan beyle Van’da böyle bir ortam olamayacağını, Van halkının gözünde bunun karşılığı gerçekten bulur mu? İnsanlar gerçekten buna hazır mı? Endişesini taşıyordum ama biz başladığımızda herkes olumlu karşıladı. Karar verdiğimizde de 7 Haziran seçimleri vardı. Seçimden sonra oylama neticesinde adaylarımızı seçeceğiz. Ardından yine bu sefer 1 Kasım tekrar seçim kararı alındı. Yine gündem değişti ama ona rağmen adaylarımız özellikle insanları arayarak oy istediler. Tabi ki eksiklerimiz vardı, gördük. Mesela geçen sene birkaç kategoride eksiğimiz vardı ama bu sene yeni kategoriler ekledik. Bu sefer daha büyük bir yerde yapmamız gerekiyor. Çünkü biz bu sene çok iyi geçeceğine inanıyoruz. Oy kullanma sisteminde daha güvenli, daha sağlam bir yöntem denememiz gerekiyor. Çünkü bu işin asıl noktası doğru olmasıdır. Kazanan veya kazanmayan insanların aklında soru işaretlerinin olmaması lazım. Biz bunun için elimizden geleni yapıyoruz. Tabi ki sadece bu yetmiyor. Tanıtımında iyi yapılması gerekiyor. Bizim yaptığımız bütün işlerde harcanan en büyük kalem tanıtımdır. Bu her şeyde geçerlidir. Biz hiçbir zaman bütçe oluştururken projelerimizde tanıtımı ikinci veya üçüncü sıraya atmıyoruz. Birinci sıraya koyuyoruz. Çünkü insanlara gidemediğiniz sürece ne istediğinizi bilemezsiniz. Önce insanlara gidip ne istediğinizi anlatacaksınız ki insanlar size dönüş yapsın. Bu projemizde de tanıtım en başta yer alıyor.

one-ekonomi-007.jpg

2016'da düzenleyeceğiniz Van'ın Enleri projesinde nasıl bir yol izleyeceksiniz? Bu proje ilkinden farklı olacak mı?

Orhan Olgun: İşleyiş olarak aynıdır. İlkinde bazı kategoriler yoktu. Eleştiriler aldık ama ikincisine bazı kategoriler ekledik. Şuan başvurularımız devam ediyor. Yine 1 Haziran’da oylamamız başlayacak ama bu sefer daha büyük bir çalışma yapmayı hedefliyoruz. Hatta projemizde devletin üst düzey hem iktidar, hem ana muhalefet, hem muhalefet liderlerini Van’a getirmek istiyoruz. Bu kesin değil ama düşünüyoruz. Birincisinde çıkardığımız eksiklerimiz var ve ikincisinde o eksikleri gidermeye çalışacağız. İnşallah 2016’nın enler 2015’inkinden daha çok ses getirecektir.

Zeki Yiğit: Biz 2015 yılında Van’ın enlerinde yaptığımız projede tamamen vicdanımız rahat, kesinlikle hiçbir yanlışa meyil vermedik. Kazanan ve kazanmayan adaylarımız arasında bir ayrım oluşturmadık. İnsanlar oy kullandı, teveccüh gösterdi. Bunun yorumu da bize kalmamıştır. Kime en fazla oy gelmişse biz ona ödülünü verdik. Başkada yaptığımız bir şey yok.

Önümüzdeki süreçte ne gibi projeleriniz olacak?

Orhan Olgun: Şimdi öncellikle ülkemizde ve bölgemizde inşallah bir an önce silahlar susar. Bir an önce huzur ve güven ortamı oluşur. Bizimde Van ve bölge için çok büyük projelerimiz var. Bu projelerin çizimini, taslağını, hazırlanmasını çıkardık. Bölgesel bazda çok büyük bir projemiz var ama bölgedeki olaylardan dolayı bunu bir türlü hayata geçiremedik, zaten içimizden de gelmiyor. Ülkemizde her gün canlar gidiyor. Bizim gelip burada yeni bir proje yapmamız etik değil. Bu silahların bir an evvel susması gerekiyor. Bölgenin barış ve huzura ihtiyacı var.

Zeki Yiğit:  Bölgesel kalkınma zirvesi hazırladık. Yani bizim Van TSO, YYÜ ile ortak 7 veya 8 tane şehir ile birlikte büyük bir kalkınma zirvesi yapmayı düşünüyoruz. Başbakanın, Kuzey Irak Bölgesinde Neçirvan Barzani ve 100’e yakın işadamını Van’a getirerek potansiyeli anlatmak istiyoruz. İşadamları arasındaki ilişkileri sağlamlaştırmak adına ikili görüşmeler ayarlayarak hem Vanlı, hem de bölgenin işadamlarını Irak ile tanıştırmak için büyük bir zirve yapmayı hedefliyoruz. Bu zirve iki günlük oturum halinde toplamda 6 oturum olması için çaba sarf edeceğiz. Bunu Kalkınma Bakanımıza da anlattım. Kendisi böyle bir oluşuma her türlü desteği vereceğini vurguladı. Her türlü hazırlığımızı yaptık ama bölgede yaklaşık 6 aydır sürekli çatışma, sürekli kan ve gözyaşı olunca biz çatışmanın olduğu bir yerde bu zirvenin mantıksız olacağını düşündük. Projemiz şuan beklemede, inşallah bir an evvel silahlar susup, bölgeye huzur gelir.

Van’ın ekonomik gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Zeki Yiğit: Aslında o kadar olumsuz olmamak lazım. Van 2011 yılında iki büyük deprem atlatmasına rağmen hala ayaktadır. Bazı rakamsal değerlere baktığımızda son sıralarda olabilir ama Van yine bölgede ekonomik olarak yürütücü bir güçtür. Bundan dolayı Van’ın ekonomisi belki beklediğimiz gibi değil ama bölge ekonomilerine göre kıyasladığımızda Van şuan bölgenin en iyi ili konumundadır. Bu ekonomik gidişattaki sıkıntılar sadece Van’a has veya bölgeye has değil. Bu gidişat dünyanın global olarak zaten bir ekonomik sıkıntısı var. Ortadoğu bundan en fazla etkilenen bölgedir. Bölgemiz çeşitli lokal sıkıntılardan ötürü etkileniyor ama Van için öldük, bittik lafları biraz ağırıdır. Tabi ki çatışmalı süreç herkeste bir tedirginlik yaratıyor. Umarım bölgemize barış ve huzur gelir.

Orhan Olgun: Şimdi bizim bölge olarak, il olarak ekonomik performansımızı ayakta tutan sekmenler var. Bunlar inşaat ve hizmet sektörüdür. Yani bizim güçlü bir sanayimiz yok, güçlü bir tarım hayvancılığımız yok, güçlü bir turizmimiz yok. Bizi ayakta tutan inşaat ve hizmet sektörüdür. Şuanda Van’ın lokomotifini belirleyen bu iki sektör üzerinde dönüyoruz. Bunun yanında kamu kurumlarında gelen paralarla ayakta duruyoruz. Şimdi sermaye tilki gibidir. Tehlike gördü mü kaçar, bölgede son zamanlarda yaşanan çatışmalardan dolayı yatırım yapmak isteyen insanlar bekletmeye almış, ekonomik performansımızda onlara bağlı olduğu için hizmet biz bugün bir ekonomik durgunluk yaşıyoruz. Şuandaki son sayısal veriler işte yazılan çek miktarları, takibe düşen, icraya konan alacaklarımızın aslında rakamsal boyuta hesaba koyduğumuz zaman Van’da bir ekonomik sorun var. Aslında bizim Van’da güçlü bir markamız yok. Bizim Van’ın eski zenginleri şuan Van’ı ayakta tutuyor. Şuanda kimse eskisi gibi para kazanamıyor. Potansiyeli olan insanlara sahip çıkılması gerekiyor. Bunlar Van için kazanım olur. Siz bakmayın verilere işte 4 milyar 600 milyon kredi kullanmışız, işte 11 bin adet çekimiz yazılmış, bu Türkiye’nin her tarafında öyledir. Kredilerin geri dönüşümlü en sağlam 17. iliyiz. Deprem yaşamamıza rağmen, bölgedeki çatışmalara rağmen biz Türkiye’nin gelişmişlik, ekonomi performansta en iyi iller arasındayız. Esnaf iş yapamadığı için çok büyük sıkıntı çekiyor. Gerçek anlamda genelde ve yerelde olsun yönetim sıkıntısı yaşıyoruz. Yani adam buraya yatırım yapacak, bin tane zorluk çıkarıyorlar. Ya sen yardımcı olacağın yerde neden yatırımın Van’a gelmesini engelliyorsun? Ben daha önce bununla ilgili çok şikâyet aldım. Biz bunların kıymetini bilmiyoruz, elimizdekini de kaçırıyoruz. Kaçmasının da en büyük nedeni huzur ve güvenin olmamasıdır.

Van'ın ekonomik politikaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Ekonomik olarak ne kadar büyüdü Van?

Zeki Yiğit: Şimdi Van her zaman nüfus olarak büyümüştür. Depreme rağmet nüfus olarak büyüyen bir ildir. Yanı başımızda bugün Yüksekova’da sıkıntı yaşanıyor, oranın halkı yine Van’a geliyor. Bu 90’lı yılarda da böyleydi. Hakkâri, Şırnak Bitlis, Yüksekova’dan insanlar Van’a gelirdi. Onun için Van karmaşık bir nüfusa sahiptir. Bunlar artı değerlerdir.

Paralı göç verip, parasız göç alıyoruz. Bu göçler Van'ın ekonomik gidişatını etkiler mi?

Orhan Olgun: Önemli olan sermayenin göçmemesidir. Paralı sermayenin göç vermemesi çok önemlidir. Son zamanlarda sosyal medyada bakıyorum sanki Van’da bütün işadamları gidiyor izlenimi yaratılıyor. Van sahipsiz kaldı, parasız kaldı gibi paylaşımlar yapılıyor. Aslında öyle bir şey yok. Bazı dedikodulardan dolayı giden işadamlarımız oldu. Önceden de gidiyordular ama Van’ın ekonomik potansiyeli çok güçlüdür. Mesela 100 bin TL’lik bir binayı 80 bin TL’ye satın bakın Van’da ne paralar çıkıyor. Onun için bizim gizli paramız var.

Zeki Yiğit: İstanbul en fazla göç alan ildir. İstanbul en fazla göç gidende ekonomik olarak belli bir seviyenin altında olan insanlardır ama İstanbul hiçbir zaman ekonomik yapısı o gelen göçün niteliksizliğinden düşmüyor aksine sürekli artıyor. Demografi her zaman bölgenin ekonomisini ve hareketliliğini arttırır. Tabi ki sermaye göçüne karşıyız, tabi ki beyin göçüne karşıyız, yani burada yatırım yapması gereken burada yapsın. Yine de işadamlarının Van’ı bırakıp gittiği söylentileri yanlıştır. İnsanların bir miktar yatırımı burada, bir miktar Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa gibi illerdedir. Bu da doğal bir şeydir.

one-ekonomi-013.JPG

Vanlı olup da Van dışında her yere yatırım yapan işadamları var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce neden Van'a yatırım yapmıyorlar?

Zeki Yiğit: Tüccar, sanayici adam duygusal düşünemez, duygusal düşündüğü andan itibaren kendi ilerlemesinde kaybeder. Van’da öyle bir alt yapı olacak ki, öyle bir sistem olacak ki insanlar buraya gelebilsin. Dışarıda yatırım yapan Vanlı işadamı burada yurt, okul veya ona benzer hayır kurumu yapar ama yatırıma gelince önce ortamın hazırlanması gerekir ama şuan ortam müsait değil. Kimse yatıp kalkmak için Van’a gelmez, buraya gelen insanlar gezmek ister. Ya bizim Cumhuriyet Caddesi saat 6’da kapanıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bunun sorumlusu bizleri yönetenlerdir. Van’da kimse kimsenin büyümesini istemiyor. Birlikte büyümeyi beceremiyoruz. En büyük sorun budur.

Geçen dönem Van TSO ile ilgili başarılı bir anket çalışmanız olmuştu. Bu dönemde anket çalışmanız olacak mı?

Zeki Yiğit: 2013 yılında yaptığımız anket çalışmasıyla bugün yapacağımız anket arasında bir fark var. Geçen sene 2013 yılında yaptığımız anket çalışmasında adaylar belliydi. Biz Van TSO üyelerine adayları sorduk ve bire bir sonuç aldık. Bu sefer yapatığımız kamuoyu yoklamasında ise oda üyelerine siz Van TSO’da kimleri aday görmek istersiniz? Diye sorduk. Anket çalışmamız başladı ve kısa bir süre sonrada bitecek. Bizde bu sonuçları herkesle paylaşacağız…

Editör: Wan Haber