Doğu Anadolu bölgesindeki yüksek rakımlı yaylalarda organik bal üretimi yapan arıcılar, çözüm süreciyle birlikte yasaklı yayların açılmasıyla arıların, zengin bitki örtüsüyle kaplı yaylalarda çeşit çeşit çiçeklerden elde ettiği balların hasadını yapıyorlar. Zengin bitki örtüsü ve yaylalarıyla arıcılar için önemli yere sahip olan Van'da, huzur ortamı ile birlikte arıcıların sayısı arttı. İlkbahardan bu yana kovanlarını çeşitli bölgelere bırakan arıcılar, çabalarının karşılığını almaya başladı. Van Arıcılar Birliği Başkanı Halil Tandoğan, bu yılki bal hasadıyla birlikte tatlı bir heyecan yaşadıklarını söyledi. Ağustos ayı itibariyle bal hasadının başladığını ifade eden Tandoğan, “Arıcılar mayıs ayından itibaren hasat dönemini bekliyorlardı. 2014 yılının ilk bal hasadına başlamış bulunuyoruz. Bal hasadından dolayı tatlı bir heyecan yaşamaktayız. Yılda bir kez bal hasadı yaptığımız bu günleri bayram gibi karşılıyoruz. Özelikle bal verimi gecen yıla göre çok verimli bu sene beklentilerimizin üzeride olmuştur. Geçen yıla göre oranla bu yıl daha kaliteli bal alacağımızı ümit ediyoruz. Öncelikle kovan içindeki petek balları hasat ediyoruz. Düzgün olanları paketleyip satışa hazırlıyoruz. Fakat yarım kalmış peteklerinde süzme makinesinde süzmeye çeviriyoruz. Süzme bal haline getiriyoruz. Balcıların konaklamalı yaklaşık 5 ay sürüyor. Bal hasat için beklediğimiz yerleri çok iyi seçip rakımı yüksek olan yeri çiçeklerin bulunduğu özelikle doğanın temiz ekolojik yapısının bozulmamış yerleri terci ediyoruz. Çünkü rakım yüksek oldukça baldaki aroma renk çiçek tadı da iyi olur bay yoğunluğu daha iyi olur. Özelikle balın kalitesin çiçeğin yapısına bağlıdır. Çiçek ne kadar kaliteli iyisi ise bal o kadar değerli ve iyi çıkar. Şuan 3 bin rakımlı bir yerde bulunuyoruz. En kaliteli ballar biliyorsunuz Van bölgesinden çıkıyor. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından yapılan araştırmalar sonucu 25 çeşit endemik bitki türünün olduğunu saptanmıştır. Bu anlamda verimin iyi olacağını düşünüyoruz. Burada 250 adet arı kovanı bulunmaktadır. Bugün tahmini kovan başına 20 kilo bal üretmeyi hedeflemekteyiz. Buda yaklaşık 5 ton petek ve süzme olacak düşünüyoruz. Aynı zamanda hasatla beraber erken olmasına rağmen tüketicilerimiz pazarın yoğun talepler üzerine hasada başladık. Bu hasatla beraber bal hasadımız bir ay kadar sürecektir" dedi."ÇÖZÜM SÜRECİ BAL KOVANLARINDA YÜZDE YÜZ ARTIŞI SAĞLADI"Ülkede yaşanan çözüm süreciyle birlikte güvenlik nedeniyle yasaklı olan yayla ve köylerin tarıma kazandırılmasıyla bal kovanlarında yüzde yüz bir artışın olduğunu ifade eden Tandoğan,"Şimdi biliyorsunuz son zamanlar da bal birazda gündemde. Birçok televizyonda reklamları dönüyor. Bizim balımız rakım ve çevrenin yüksek olduğundan dolayı doğanın bozulmadığı ekolojik yapının bozulmadığı bal, birinci derecede organik üretim yapmaktayız. Sertifika firmasıyla çalıştığımız firmalar vardı. Avrupa'nın laboratuarlarında analiz edilmiş ve organik sertifikası almış tak yer Van’dır. Tanıtım anlamında eksisiz kalıyoruz. Bal organik olmasıyla beraber birde besin değeri yüksek oluyor. Eşsiz bir kaliteye sahiptir. Az önce verdiğimiz 5 ton verim bir işletmeye ait bir miktar. Tabi son dönemlerde Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün belirlediği ve kovan sayısında ciddi bir artış var. Bunu rakamsal verdiğimiz de yüzde yüz artış var. Şimdiye kadar yaylara köyler yasaktı güvenlik ten dolayı izin verilmiyordu. Ama bu çözüm süreciyle beraber izinlerle beraber vatandaş kırsaldaki köylü köyüne gidip arıcılık hayvancılık haliyle yapacak. Tabi ki bu ne kadar kırsala gidersek ne kadar yüksek kesimli yerlere gidersek bal verimde artmış olacak. Bizim için daha iyi bir üretim sahasıdır . Bu sürecin işimize yaradığını kovan sayımızın yüzde yüzde ir artış görüyoruz. Önümüzdeki yıl bu artışın artarak devam etmesini bekliyoruz. Özelik ilkbahar aylarında çeşitli mıntıkalarda bizden arı talebi isteyen birçok üretici, birçok çiftçi ile karşı karşıya geliyoruz. Arı kovanlarında bir satış var. Çözüm süreci kesinlikle olumlu etkilemiştir " dedi. Tüketicileri sahte bal konusunda uyarılarda bulunan Tandoğan,"Arının ürettiği balın asla sahtesi olmaz, ancak kalite anlamında bir fark olur. Arının yapmadığı, merdiven altında üretilene sahte bal duyuyoruz. İnsanlarımız bu farkı asla anlayamazlar, ancak laboratuar ortamında belirlenir. Bu nedenle tüketicilerimiz her balı satın almasın. Tanıdığı bir arıcıdan ya da Türkiye'nin her tarafından bal birlikleri var, buralardan bal alsınlar. Hiç bir yerde bulamıyorlarsa marketlerden markalı balları almayı tercih etsinler. Vatandaşlarımız sokakta satılan ballara asla itibar etmesinler. İlimize dışarıdan gelen balar gıda kodeksine uymayan sağlıksız ballar dır. Biz tüketicilerimiz buna karşı dikkat etmelerini istiyoruz. Özelikle markasını, üretimini, arıcı firmasını sorgulamasını istiyoruz. Şimdi bizim yaklaşık Van iline ve ilçelerine kayıtlı 100 bin hareketli arıcımız var. Bir o kadarda Karadeniz’den ve Güney’den gelen gezginci arıcılarda vardır. Sahamız yaklaşık 500 belki 1 milyon kovanı barındıracak bir alan sahiptir. Bu kapasitemiz yüzde 20’lerde dir. Bizim yerli üretim yerli çiftçimizle birlikte dışarıdan gelen gezginci arıcılar tarafından büyük bir rağbet görmektedir. Özelikle geçen yıl Başkale’de ülkenin her beş kovanından bir kovanı Başkale ve etrafına konaklamıştı. Arıcı üretimini bal akışını çok iyi takip eder. Haliyle bölgemiz bulunmaz bir yerdir. Coğrafyası barış sürece çok etkili ve olumlu etkileri oldu. Gelen arıcıdan son derece memnun pazarı burada çok daha rahat bulabiliyor. Bal kalitesi yüksek olunca pazarda sıkıtı yaşanmıyor. Bir malı alırken iyice sorgulamak lazımdır. Bal deyip geçmemek lazım vatandaş balı alıp tükettiğinde balı şifa niyetine alıp tüketiyor. Bundan dolayı bal alırken özelikle ambalajları olsun tarım gıda bakanlığının denetiminden geçmiş olsun" şeklinde konuştu.