YYÜ bünyesinde 2013 yılında kurulan ve 2015 yılında hizmet binasına kavuşan YYÜ Teknokent Anonim Şirketi, çalışmalarını emin adımlarla sürdürüyor. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan YYÜ Teknokent Genel Müdürü Yrd. Doç. Dr. Necat Görentaş, "Yüzüncü Yıl Üniversitesi Teknolojik Gelişme Bölgesi’nde inşa ettiğimiz teknokent idare ve kuluçka binasında başarılı çalışmalara imza atıyoruz. KOSGEB tarafından açılan kuluçka merkezi ve hızlandırıcı projesi ile bizler 17 teknokent ile bir araya gelerek Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) inşallah bu kuluçka merkezinin kurulmasıyla ilgili çalışma yapıyoruz. Yani bizler sadece Türkiye bazında değil, bölgedeki girişimcilerimize Avrupa ve Amerika gibi ülkelerdeki girişimcilerle de ortak çalışma yapma fırsatı sunuyoruz" dedi. “BURADA BİLGİNİN TİCARİLEŞTİRİLMESİ ESASTIR” Teknokentlerin katma değer oluşturan nitelikte yeni teknoloji üretimi ve geliştirmesi için üniversitelerin bilimsel ve teknik imkânlarıyla devletin de düzenleyici rolü çerçevesinde AR-GE yapma imkânı sağlayan üniversite-sanayi-kamu işbirliğinin yapıldığı alanlar olarak tanımlayan Yrd. Doç Dr. Görentaş, "Buralarda bilginin ticarileştirilmesi esastır. Yani akademik bilgi ile sanayideki ekonomik güç bir araya gelerek katma değeri yüksek olan ileri teknolojiye dayalı ürünlerin üretildiği ve ticari pazara sürüldüğü bir organizasyon söz konusudur. Burası sadece üniversitedeki akademik personel yok. Dışarıda da girişimciler veya girişimci adaylarını da teknokent bünyemize alarak değişik çalışma imkânları sunma çabasındayız. Bu doğrultuda YYÜ Teknokent olarak güzel çalışmalarımız var. Bizler de bu çalışmaların daha iyi aşamalara gelmesi adına çaba sarf ediyoruz. Ayrıca güzel bir talebin olduğunu görmekteyiz” şeklinde konuştu. Şuana kadar 20’ye yakın firma ile anlaşma imzaladıklarını ifade eden Yrd. Doç Dr. Görentaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu firmalarımız hem yerel bazda hem de ulusal bazda güçlü olan firmalarımızdır. Bu firmalarımız, hem bölgemizin sanayisini ve teknolojik altyapısını geliştirecek, hem ülkemize pazarlanacak ürünler üretilmesini teşvik edecek hem de yurt dışına da ihracatı istenilen düzeye getirecek bir yapı oluşturacağız. Ancak malumunuz ilimizin ihracat yapısı çok düşük. İnşallah bu teknokent sayesinde Van'ımızın ve bölgemizin ihracat rakamlarını çok daha yüksek noktalara getirmeyi de planlamaktayız.”Teknokent bünyesinde hizmet veren firmalara devletin çok büyük destekler sağladığını aktaran Görentaş, "Söz konusu firmalara gelir vergisi muafiyetinden tutun, kurumlar vergisi muafiyeti, SSK primi indirimi gibi birçok kolaylık sağlanmaktadır. Özellikle gelir muafiyeti vergisi 2023 yılına kadar devam ettirilecektir. Ayrıca burada yer alan girişimci ya da firmalara devletin yapacağı ihalelerde pozitif ayrımcılık tanınmaktadır. Bunun yanında öğretim üyelerine de destek sağlanmaktadır. Anlaşma yaptığımız firmalardan 8 tanesi akademik personellerin oluşturduğu firmalardır. Bunlar burada bilgilerini ticarete dönüştüreceklerdir. İnşallah ileriki yıllarda bu binamız yetersiz gelecektir” diye konuştu.3 bin 500 metrekarelik kapalı alanda 20 firmanın teknokent bünyesinde çalışmalar yaptığını da sözlerine ekleyen Görentaş, “Bölgede yaşanan olumsuzluklar yatırımcıları ümitsizliğe sevk etmektedir. İnşallah bu durumlar giderilecektir. İleriki aşamalarda çok daha rahat ve herhangi bir kaygı olmadan firmalarımızın burada yatırım yapabilecekleri alanlar oluşacağına inanıyoruz. Bu noktada ümitvar olduğumu da ifade etmek istiyorum. Burası 2 milyon 500 bin TL sermaye ile kuruldu. Bu sermayede en büyük hissedarımız YYÜ’dür. Yüzde 70'e yakın bir hissesi bulunmaktadır. Onun dışında Van Ticaret ve Sanayi Odası (VAN TSO), Van Ticaret Borsası (VAN TB), Organize Sanayi Bölgesi (OSB), ESOB, İŞGEM, Büyükşehir Belediyesi ve en son Yüzüncü Yıl Üniversitesi Vakfı’nı da küçük bir hisseyle ortaklarımız arasına aldık. Yönetim kurulumuz, YYÜ Rektörümüz Prof. Dr. Peyami Battal başkanlığından 6 üyeden oluşmaktadır. Ayrıca teknokentimiz kendi enerji ihtiyacını da güneş enerjisinden elde etmektedir" ifadelerini kullandı.