Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, AK Parti’yi sert sözlerle eleştirdi. “Geçmişte AK Parti ile Fethullah kol kola yürürken, iş birliği yaparken bu iki yapıya karşı Eğitim Sen mücadele etti” diyen Ağbaba, şimdi FETÖ gerekçesiyle KESK bileşenlerine operasyon yapıldığını savundu. Ağbaba Milli Eğitim Bakanı Yılmaz’a da seslenerek, soruşturmaların daha adil ve hızlı yapılmasını istedi.
‘BU KÜRSÜYE BİR AH BIRAKIYORUM’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “15 Temmuz sonrası Atatürkçü, solcu öğretmenler, sadece sendikal üyeliklerinden dolayı, sendikal faaliyetlerden dolayı görevden atılıyor. Hiç kuşkusuz, Fetullah’ın en güçlü, en başarılı olduğu alan eğitimdir. Yine, hiç kuşkusuz, Fetullah’a karşı en kararlı mücadeleyi Eğitim Sen yapıyordu çünkü Eğitim Sen, laik, bilimsel ve parasız eğitimi savunuyordu. Geçmişte AKP ile Fetullah kol kola yürürken, işbirliği yaparken bu iki yapıya karşı Eğitim Sen mücadele ediyordu” dedi.
Ağbaba daha sonra Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a dönerek, “Sayın Bakan, size zaman zaman bu gerçekleri iletiyoruz; yaklaşık 5 bin öğretmen görevine döndü, bir yanlışlığa son verdiniz ama hâlâ, hiçbir terör örgütüyle ilişkisi olmayan binlerce öğretmen ve memur göreve dönmeyi bekliyor. Bakın, bu öğretmenlerin ya da bu memurların herhangi birinin örgütle ilişkisi varsa, herhangi bir suçu varsa lütfen gereğini yapın ancak bir şüpheyle ya da o ilin yöneticilerinin ihbarıyla bir insanı meslekten atmak, onları açlığa mahkûm etmek hiçbir vicdanla bağdaşmaz. Benim şahsen tanıdığım, bildiğim birçok öğretmenin ortak özelliği, bilimsel ve laik eğitimi savunuyor olmalarıdır” ifadelerini kullandı.
‘KANSER HASTASI 100 GÜNDE İYİLEŞİR Mİ?’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ADD’ye üye, daha önce açığa alınmamış, soruşturmaya uğramamış öğretmenlerin de ihraç edildiğini belirterek şunları söyledi, “Aralarında karı koca olan öğretmenlerin ihraç edildiğini ve hatta birçok yerde kanser hastası olan insanların da ihraç edildiğini görüyoruz. İhraç olan memurlar sağlık güvencesinden sadece yüz gün faydalanabiliyor. Kanser hastası bir öğretmenin veya bir memurun yüz günde iyileşmesi düşünülebilir mi? O hâlde, bu insanlara ‘ölün’ diyorsunuz. Sayın Bakan, bu insanlar sizin personeliniz. Bunlara sahip çıkacak, insanların mağdur edilmemesini sağlayacak olan sizsiniz. Bu konuda sizlerden daha adil, daha hızlı bir soruşturma bekliyoruz.” (DUVAR)
