Acun Ilıcalı bu panelde gençlere ehemmiyetli tavsiyelerde bulundu ve deneyimlerinden bahsetti. Ali Sabancı, panelin başlamadan hemen önce katılımcılara, "Bu beyi tanıyor musunuz?" diye sordu. Ardından Sabancı, "Tanımayan parmak kaldırsın desem, döveriz herhalde onu" diye nükte yaparak salondakileri kahkahaya boğdu.

 

Acun Ilıcalı'yı daavet etme sebebini belirten Ali Sabancı, "Bugün burada Acun bizimle girişimcilik deneyimlerini paylaşacak, kendi tarzıyla. Sanki öyle geliyor ki bize, pıt diye başarılı oldu Acun" diye konuştu.

 

Acun Ilıcalı, "Hayal kurmak lazım ama halüsinasyon görmemek lazım. Hayal kur ama, hayalin limitini aştığın anda felaketin olur" diye başladığı sözlerini ardında şöyle devam ettirdi:

 

"Girişimcilik ruhunda olmayan adamın girişimcilik yapması kadar tehlikeli bir şey yoktur. Tahminen el bombasıyla gezmek gibi bir şey bu. Ruhunda o yoksa, eğer bu cesaretle ilgili titreklik yaşıyorsan ya da kapasiten yetmiyorsa... Hepimizin her şeye kapasitesi olmak zorunda değil. Ben şimdi doktor olamam. Ben doktor olmaya zorlamam; hepimize zarar değil mi?"

 

Deneyimlerini anlatmaya devam eden Acun Ilıcalı insanı ilişkilerinin üst seviyede olduğunu belirterek; "Hayatım boyunca hep karşımdakini düşündüm ve karşılıksız iyilik yaptım ya da karşılıksız yardımcı oldum insanlara. Bu benim küçük yardımlarım ya da iyi niyetlerim beni hayatım boyunca bir yerlerde buldu" dedi.

 

Acun Firarda programını yaptığı dönemlerin kariyerindeki en mühim dönem olduğunu belirten Acun "4 yılda 105 tane ülke gördüm. Her hafta dünyanın bir yerindeydik" dedi ve şöyle devam etti; "Ben birisine baktığım zaman, 'Bu adamdan ne alırız'ı 6 saniye içinde çözerim. O kadar dünyayı gezdiğiniz zaman, ister istemez vizyonu geliştiriyor" dedi.

 

Acun Ilıcalı'nın gençlere en önemli öğüdü ise şu oldu ; "Hayatım boyunca kendime hiç hedef koymadım. Bütün gençlere tavsiyem; kendinize hedef koymayın"

 

"Bir kere, yaşınız ve tecrübeniz o hedefin doğru olup olmayacağını analiz edebilecek durumda değil. Kendiniz doğru da analiz edemezsiniz. Koyduğunuz hedefin doğru olduğunu nereden biliyorsunuz da, o hedefe doğru gidiyorsunuz? Uzakta bir hedef koymamak lazım. Bence çok yakın vadeli hedefler koyarak, bir tık sonrasını düşünmek lazım. Benim hayatım boyunca yaptığım o oldu. Ben bir kanal sahibi olayım diye, bir hedefi bırakın, benim o zaman en yüksek hedefim 'Bir müdür olayım'dı. Muhabirken bunu derdim. Oradan bir prodüksiyon şirketi sahibi oldum, şimdi bir kanal sahibi oldum. Aklımın ucundan geçmezdi, bire bin verirdim 'Kanal sahibi olamam' diye. Ben hep ruhumun götürdüğü yere gittim. Bana göre burada asıl insanın ruhu önemli."

Editör: Wan Haber