Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye ekonomisinin güçlü olduğunu ve herkesin normal kaygılarla uğraştığını belirterek, "Eskiden daha anormal, iç ve dış çoktandır karşı karşıya olurken şimdi her ülkenin karşılaştığı sorunlarla uğraşan bir ülkeyiz. Böyle bir ülkenin şüphesiz ki kültür ve sanat hayatının canlanması ve insanlığa bırakılacak hediyelerin verilmesi de kaçınılmazdır" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1979 yılından bu yana verilen 'Kültür Sanat Büyük Ödülleri' töreni, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu'nda gerçekleştirildi. Törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik katıldı. Gül, yaptığı konuşmada, devletler ve milletlerin kendi düzenlerini kurduktan sonra sanat ve kültür faaliyetlerinin ortaya çıktığını belirtti. Osmanlı Devleti'nin kurulup kendisini sağlamlaştırmasından sonra kültür ve sanat olaylarının ortaya çıktığına dikkati çeken Gül, "Mimariden, hat, yazı, edebiyat gibi her alanda bugün büyük bir hayranlıkla seyrettiğimiz ve okuduğumuz çok değerli eserler var. Hatta devletler zayıflarken bile, sanat ve kültür faaliyetleri ömürlerini devam ettirirler. Onların zayıflaması, devletlerin zayıflamasından daha sonra gelir" dedi. Türkiye Cumhuriyet Devleti'nin son yıllarda istikrar içerisinde güçlü bir hale geldiğini belirten Gül, Türkiye ekonomisinin güçlü olduğunu ve herkesin normal kaygılarla uğraştığı bir hale geldiğini ifade etti. Gül, "Eskiden daha anormal, iç ve dış çoktandır karşı karşıya olurken şimdi her ülkenin karşılaştığı sorunlarla uğraşan bir ülkeyiz. Böyle bir ülkenin şüphesiz ki, kültür ve sanat hayatının canlanması ve insanlığa bırakılacak hediyelerin verilmesi de kaçınılmazdır. Memnuniyetle görüyorum, sanatın bütün alanlarında çok değerli sanatçılarımız var. Romanda ilk defa Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan yazar bu dönemde çıkmış, ilk defa Türkiye'nin bu sahadaki başarısına şahit olduk" diye konuştu. Tüm bunlar olurken dikkati çeken başka bir alanın da geleneksel sanatlar olduğunu söyleyen Gül, geçmişe bakıldığında, geleneksel sanatların ihmal edildiği dönemlerin olduğunu ama bugün geleneksel sanatların da çok bir yeni görüş içinde olduğunu söyledi. Gül, "Bugün burada bulunmaktan çok memnun oldum. Beni Ertuğrul Bey davet etmiştim ama evsahipliğini değerli Bakan Ömer Bey yapıyor. Bu vesileyle kendisini de başarılar diliyorum. Eminim ki kendisi kültür ve sanat hayatına yeni bir heyecan getirecektir. Ortaya çıkan başarılarla övüneceğiz" dedi. "SAHİP OLDUĞUMUZ EN ÖNEMLİ KÜLTÜR MİRASI 'BİRLİKTE YAŞAMA KÜLTÜRÜDÜR" Kültür ve Turizm Bakanı Çelik ise, Türkiye'nin hiç şüphesiz önemli bir kültür ülkesi olduğunu belirterek, "Sahip olduğumuz medeniyet mirasıyla, tarihi ve arkeolojik varlıklarıyla, son yıllarda sayıları hızla artan kültür mekanlarıyla, geleneksel kültür değerlerimizle ve yine son yıllarda hızla gelişen kültür-sanat sektörüyle önemli bir aktör haline gelmiştir" dedi. Turizmde yaşanan gelişmelerde Türkiye'nin özgün kültür derinliğiyle beslenen imajının büyük payı olduğuna dikkati çeken Çelik, sahip olunan en önemli kültür mirasının 'birlikte yaşama kültürü' olduğunu ifade etti. Tarih boyunca kuşaktan kuşağa aktarılarak gelen bu ortak tecrübenin, sahip olunan en değerli hazine olduğunu söyleyen Çelik, "Bu bilinçle; Bakanlığım döneminde ülkemizin demokrasi kültürünün güçlendirilmesi, birlikte yaşama kültürümüzün desteklenmesi, birlik ve kardeşliğimizin yüceltilmesini kültür politikamızın çatısı olarak gözetmeye çalışacağım" ifadelerini kullandı. Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görülen isimler ilgili yönetmelik gereğince oluşturulan Değerlendirme Kurulu tarafından yarışmasız ve değerlendirme yoluyla belirleniyor. Kurul, bu yıl 'Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin Geleneksel Türk Sanatları alanlarında Türkiye'yi temsil eden Cahide Keskiner, İslam Seçen, Prof. Dr. Fatma Çiçek Derman, Salih Balakbabalar, Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Öksüz ve Tevfik Alparslan Babaoğlu'na verilmesini kararlaştırdı. Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, Cumhurbaşkanı Gül tarafından ödül sahiplerine verildi. (EY-ÖZ-Y)30.01.2013 13:35:58 TSI