Darbe girişimi sonrasında özellikle cezaevlerine yönelik baskı ve saldırıları değerlendiren HDP Örgütlenmeden Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, cezaevlerinde avukat ve aile görüşlerinin yasaklandığını, telefon görüşlerine izin verilmediğini hatırlatarak, "Bu faşizmin hemen hemen her alana sirayet ettiğini ve büyük risk oluşturduğunu gösteriyor bize. Tabii biz Kürt hareketi birçok kesim gibi tuzu kuru bir hareket değiliz. Her şeye rağmen bizim şuan Türkiye zindanlarında 10 bini aşkın tutsak yoldaşımız var. Bunların can güvenliği, demokratik hakları bizim için hayati bir durum arz ediyor" dedi. Tatmin edici bilgi değil Abdullah Öcalan'ın tecrit koşullarına da dikkat çeken Yıldırım, iktidarı ve yetkilileri uyardı: "Bütün bunlardan daha fazla bizim ve halkımız için tedirginlik oluşturan risk oluşturan her şeyden önce Önder Öcalan'ın durumudur. HDP heyeti bir açıklama yaptı. Ancak bu açıklamanın doğru anlaşılması gerekiyor. Doğrudur, çeşitli görüşmeler yapıldı, devlet ve hükümet yetkilileri ile bize verdikleri bilgi önderliğimizin sağlık durumunun iyi olduğuna yöneliktir. Ancak şunu iyi biliyoruz. Bu bilgiyi bize verenler işte Cizre'de insanlarımızı, 200 gencimizi diri diri yakan, kentlerimizi yerle bir eden ve talimatını veren insanlardır, halkımıza her türlü zulmü ve baskıyı geliştiren kesimlerdir. O yüzden kesinlikle bu verilen bilgi tatmin edici bir bilgi değildir. Bu hükümet ve devletin ilgili birimlerince arkadaşlarımıza iletilen bilgi tedirginliğimizi ve kaygılarımızı gidermiş değil. O yüzden en hassas olduğumuz ve ülkenin geleceği açısından da en hassas olunması gereken konu Önder Öcalan durumu, yaşam ve sağlık koşullarıdır." Tedirginliğimiz var "Biz kesinlikle ciddi tedirginiz" diye devam eden Yıldırım, "Önder Öcalan yaptığı son görüşmelerden birinde heyetimize darbeciler yanı başımızdadır, bir adım ötemdeler demişti. O yüzden bizim bu konudaki kaygımız büyüktür" diye konuştu. Halkın da "Öcalan'ın iyi olduğuna" ilişkin yapılan açıklamalardan tatmin olmadığının altını çizen Yıldırım, "Bu konudaki ısrarımızı sürdürüyoruz ve halkın bu konudaki kaygılarını yerinde görüyoruz" dedi. Bir an önce görüşme sağlansın Taleplerini de dile getiren Yıldırım, bir an önce Öcalan'ın ailesi, avukatları veya herhangi bir heyet ile görüşmesinin sağlanması gerektiğini vurguladı: "Temel talebimiz budur. Bu olmadığı sürece kaygımız ortadan kalkmayacaktır. Halkımızın haklı kaygılarını daha somut ifade edeceklerdir. Çünkü ülke ciddi bir kaos ortamından geçiyor. Bu ortamda, egemenlerin iç iktidar kavgası olabilir ama Kürtler mesele olduğunda en rahat hedef haline gelen kesim oluyoruz. O yüzden Öcalan ailesi, avukatları ya da bir heyet ile görüşmeli. Aksine ortaya çıkacak olan sonuçlardan AKP sorumlu olacak." Halk öfke içinde Öcalan'ın durumunun net olmamasından kaynaklı halkın büyük bir öfke içinde olduğuna işaret eden Yıldırım, şunları söyledi: "Halkın bu nedenle Kürdistan'da sokaklara ve meydanlara inmesi, meydan ve sokakları tutması an meselesidir. Bu kaygıdan hareketle metropollerdeki Kürtlerin harekete geçmesi an meselesidir. Bu durum netleşene Önder Öcalan'dan güvenilir kaynaklardan kesin, net, somut bilgi gelene kadar bizim için temel gündem olacaktır ve halkımız seferberlik içinde olacaktır." Kaynak: DİHA