Fazıl ERÜŞ Gazetecilere yönelik baskıların arttığını ileri süren gazeteciler Fekiye Teyran parkında basın açıklaması yaptılar. Basın açıklamasına BDP Van İl eş başkanı Musa İtah, BDP İpekyolu Belediye Başkan adayı Aygül Bidav, HDP İl eş başkanları Esen Günay ,Harun Okay ve Van İnternet Medyası Derneği'nin (VİMED) de aralarında bulunduğu bazı Sivil Toplum Teşkilatları katıldı. Basın açıklaması Türkçe ve Kürtçe okundu. Basın açıklamasını okuyan DİHA Van Haber Müdürü Çelik, özgür basının susturulamayacağını söyledi. Gazeteciler görev başında polis şiddetine maruz kalıyor Türkiye'de ve özellikle bölgede gazetecilere yönelik baskıların gün geçtikçe arttığını ifade eden Çelik, “Yıllarca bu baskıların mağduru olan Özgür Basın geleneğinin sürdürücüsü gazeteciler , bu baskıların tanığı ve mağduru olmaya devam ediyor. Özgür Basın geleneğinden gelen gazetelerimiz defalarca bombalandı ve 76 gazeteci arkadaşımız görev başında katledildi. Yetmezmiş gibi, 64 gazeteci arkadaşımız mesleklerinden dolayı şuan cezaevlerinde rehin tutuluyor. Bunca zulüm, işkence ve baskılar bugünde artarak devam ediyor. Gazeteciler bir yandan ağır cezalar ile yargılanırken öte yandan dışarıdaki gazeteciler ise görev başında polis şiddetine maruz kalıyor. En son ise Van'da 15 Şubat günü Süphan Mahallesi'nde çıkan olayları takip eden muhabirimiz Kayser Tekin, sivil polisler tarafından zorla alıkonularak, hakaret ve küfre maruz kalmıştır. Muhabirimiz basın kartını göstermesine rağmen bu tutumunu sürdüren polisler, arkadaşımızın fotoğraf makinesine el koymak istemiş, arkadaşımız tepki göstermesi üzerine polisler arkadaşımızı bırakmak zorunda kalmıştır. Bu olayın hemen ertesi günü ise Van merkez Serhat Mahallesi'nde haber takibinden dönen arkadaşımız Metin Kaplan, telefonla konuştuğu sırada mahallede bulunan Van Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi önünde zırhlı araç içerisinde bekleyen sivil polislerce durdurulmuştur. Durdurulan arkadaşımız telefonu kapatmaya fırsat bulmadan polisler saldırısına maruz kalan arkadaşımız bir yandan da polisin küfür ve hakaretlerine maruz kalmıştır. Arkadaşımız muhabir olduğunu belirtmesine ve basın kartını göstermesine rağmen çantası zorla açılmış ve haber materyalleri yasadışı bir şekilde kontrol edilmiştir. Arkadaşımızı tutuklatmakla tehdit eden polis ardından hiçbir işlem yapmadan muhabirimizi bırakmıştır. Muhabir arkadaşımız kaplan Cumhuriyet Savcılığına, işkence yapan polisler hakkında suç duyurusunda bulunmuştur.Kaplan’ın polis şiddetine maruz kaldığı gün ise daha önce iki defa kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından yerinden sökülen DİHA Van Bölge Temsilciliği tabelası üçünce defa tahrip edilmiştir”dedi. Olaylar bizlere 90’lı yılları hatırlatmaktadır Çelik, “Sadece birkaç gün içerisinde gelişen bu olaylar bizlere 90’lı yılları hatırlatmaktadır. Zor şartlarda görevlerini sürdüren gazeteci arkadaşlarımıza dönük yapılan bu baskılarla halkın doğru haber alma hakkı da gasp edilmektedir. Arkadaşlarımıza karşı geliştirilen bu bilinçli baskıları kınıyor, Musa Anter ve Gurbeteli Ersözlerden devraldığımız “Gerçeklerden asla taviz verilmez” ilkesini ne pahasına olursa olsun yılmadan savunacağımızı ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.