Van'da bir dönemler çok sayıda kişiye ait içinde Van Eriği, Van Ayvası, Van Armudu, Van Gülü, Van Kayısısı ve Van Fındığı bulunan bahçeler bulunuyordu. Ancak son yıllarda insanların üretimden uzaklaşması, ekonomik kaygılarla geniş arazilerin satışa çıkarılması, tembellik, üretme alışkanlığının tükenmesi gibi sorunlar yüzünden insanlar meyve ve sebze üretiminden uzaklaştı.Buzhane Mahallesi'nde Van Kalesi'nin güney bölümünde ikamet eden Vanlı İşadamı ve ECA Yetkilisi Medeni Sulhan, tek katlı müstakil evinin bahçe bölümünde Van'a özgü meyve ağaçları dikti."BUDAMA VE İLAÇLAMA YAPMIYORUM"Bahçesinde Van'a özgü meyve ağaçları bulundurduğunu, hiçbir şekilde budama ve ilaçlama yapmadığını anlatan Medeni Sulhan, "Bahçemizde eski Vanlıların çok iyi bildiği tadına doyulamayacak olan elmalar var. Son yıllarda manavlarda aldığımız elmalar inanın yenilemeyecek kalitede. Van Elması'nın tadı çok güzel olur. Ancak dışarıdan gelen, genleri ile oynanmış meyvelerde tat olmaz. Yine bu bahçemizde Van'da yetişen tadı oldukça leziz olan fındık var. İnanın yetiştikten sonra zaman zaman evimize gelen misafirlere ikram ettiğimizde hemen fındığın Karadeniz'de hangi şehre ait olduğunu soruyorlar. Van'da bahçemizde yetiştiğine inanmıyorlar. Bu bahçede Van Kayısısı ve 'Can Erik' olarak bilinen Van Eriği var. Onların da kendine özgü güzel bir tadı bulunuyor. Bir dönemler özellikle Şamranaltı bölgesinde Van Armudu ve Van Ayvası yetişirdi. Tadı harikaydı. İşte bahçemizde bu armutlardan ve ayvalardan da bulunuyor. Yiyen herkes tadından zaten anlıyor. Bahçemizde ilaçlama ve budama yapmıyoruz. Bahçenin doğallığına dokunmuyoruz" dedi.Evin giriş bölümünde kokusuyla hemen dikkat çeken Van Gülleri olduğunu söyleyen Medeni Sulhan, "İnanın zaman zaman misafirler geldiğinde evin önünde hemen Van Gülü'nün kokusunu fark ediyorlar. Sizler de zaten bu kokuyu hemen fark ettiniz. Ayrıca eskiden Van'da bahçelerin çoğunda asma üzümler bulunurdu. Bizim bahçemizde de birkaç noktada bu üzümlerde bulunuyor. Bu üzümlerin tanesi çok büyük olmuyor, ama tadına doyulmaz bir güzelliği söz konusu" dedi."SEBZE VE MEYVELERİN GENLERİYLE OYNANDI"Bahçenin bir bölümünde sebzeler de ektiklerini söyleyen Medeni Sulhan, "Bahçemizin güneşi iyi gören noktasında fasulye, domates, maydanoz, soğan gibi sebzeler ektik. Ancak şunu söylemem lazım. Sebzelerin genleri ile oynadılar. Eski tadı yakalamak çok zor. Ama Allah'a şükürler olsun biz genleri ile oynanmayan bazı tohumları tedarik etmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.Bahçede sürekli semaver bulunduğunu, misafirlere mümkün mertebe semaver çayı ikram ettiklerini de söyleyen Sulhan, "Semaver uzun yıllardır bizim kültürümüz arasında. Bahçemizin oturma bölümü var, orada misafirlere semaver çayı ikram ediyoruz. Yine Bodrum'dan getirdiğim ve çok amaçlı olan bir ocağımız var. Bu ocakta odun ateşi ve özel kömürler kullanarak, mangal da yapılabiliyor, güveç de pişirilebiliyor, kavurma da yapabiliyoruz. Yani ayrı ayrı parçaları takarak bu ocağı çok amaçlı kullanabiliyoruz" diye konuştu.Sulhan, bugüne dek ülkede görev yapmış Tarım Bakanlarının da özellikle meyve ve sebze tohumlarının genlerinin korunması yönünde görevlerini layıkıyla yapmadığını da sözlerine ekleyerek, "30-40 yıl önceki sebze ve meyvelerde çok güzel tatlar vardı. Ancak günümüzde sebze ve meyveler yenilemez duruma geldi. Genlerin bozulmaması için ise bugüne dek hiçbir ilgili bakan üzerine düşeni layıkıyla yapmadı" ifadelerini kullanarak sözlerine son verdi. Van Bölge Gazetesi