Konutları işgal eden aileler, Van Valiliği’nin kira yardımı talebini reddederek kendilerine ev tahsis edilmediği gerekçesiyle depremden bu yana yaşadıkları konteynerlerden üç ay önce çıktılar. Kimisi bulduğu kiralık evde, kimisi ise akrabasının yanına yerleşen aileler, 2010 yılında TOKİ tarafından Kevenli TOKİ’de yaptırılan ve şu an boş bulunan konutları bugün işgal ettiler. Beraberinde getirdikleri eşyalarını TOKİ konutlarına yerleştiren aileler, işgal ettikleri evlerde artık yaşayacaklarını kaydettiler.2010 yılında yapılan konutların bir kısmının Milli Eğitim Müdürlüğü, bir kısmının da polisler için yapıldığını ifade eden Mücahit Serttaş adlı vatandaş, ilde meydana gelen depremler sonrasında konutların öğretmen ve öğrencilere tahsis edildiğini söyledi. Öğretmenlerin ilden ayrılmasından sonra boş kalan konutlara bir bekçinin bırakıldığını ve bekçinin de ayrılmasının ardından konutların tinerciler tarafından kullanıldığını vurgulayan Serttaş, “Konutlara tinerciler, yağmacılar yerleşerek her tarafı talan ettiler” dedi.Defalarca yetkililere konuyu intikal ettiklerini, ancak bir netice elde edemediklerini dile getiren Serttaş, “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na (SYDV) gittik, ‘bizimle alakalı değil, milli eğitime gidin’ dediler. Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gittik, ‘onlarda AFAD’a teslim ettiklerini söylediler. AFAD’A gittik, onlarda ‘Biz ilgilenmiyoruz’ dediler. Bu şekilde kimse ilgilenmedi. Devlet burayı sahipsiz bıraktı” ifadelerini kullandı.Deprem sonrasında kaldıkları Anadolu Konteyner Kent’ten çıktıktan sonra ailesi ile birlikte adeta sokakta kaldığını dile getiren Ali Ahi adlı depremzede ise, barınma sorunu nedeniyle daha önce yapılan ve boş kalan konutları işgal ettiklerini söyledi. Ahi, “Burada devlete ait olan üç blok şeklindeki konutlar, hırsızlar tarafından talan edilmiş, perişan bir halde bekliyor. Bizde buradaki bu konutları işgal ettik. Bu konutları bu saatten sonra sahipleneceğiz. Konutların şu anda ne elektriği ne de suyu var. Burası bu saatten sonra Vanlı Depremzede Platformu’nun işgali altındadır” dedi.TOKİ tarafından yapılan 3+1 konutlara ilk etapta 20’ye yakın ailenin yerleştiğini ve bu sayının ileriki süreçte artabileceğini dile getiren Ahi, “Bunun şu anda suç olup olmadığına dair bir şey diyemem. Ancak suç olsa dahi ben bu suçu işlemeye hazırım. Çünkü ben üç yaşındaki kızım için, okula giden çocuklarım için bunu yapmak zorundayım. Eğer ki bu direniş, burada başka bir evreye dönüşürse, beklemediğimiz şeyler oluşmaya başlarsa, biz eylemimizi merkeze taşırız. Gerekirse valiliğin önünde yaparız, eylemimize devam ederiz. Kesinlikle biz bu konutlardan çıkmayacağız. Sonuna kadar direneceğiz ve kesinlikle bu sorunun mutlaka çözüme kavuşmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu. “GEREKİRSE KENDİMİ DE BİNAYI DA YAKARIM”Oğlunun cezaevinde olduğunu ve kiraya gidecek maddi durumunun bulunmadığını belirten Cemile Subak adlı vatandaş da, “Benim eşim yok, oğlum cezaevinde. Ben evsizim. Kira ödeyecek halim yok. Bu yaşlı halimle nereye gideyim. Eğer ki bu seferde konteyner gibi olursa, ölmek var dönmek yok. Yakarım. Binayı da yakarım, kendimi de yakarım” diye konuştu.