Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Van Emlakçılar Dayanışma Derneği Başkanı Orhan Özdek, Enerji Verimliliği Kanunu gereği 2 Mayıs 2017'ye kadar tüm binalara 'Enerji Kimlik Belgesi' çıkarılması zorunluluğunun getirildiğini belirtti. 50 metrekarenin üzerindeki tüm yapılar için geçerli olan uygulamayı çıkarmayan binaların alım-satım işlemlerinin gerçekleştirilmeyeceğini ifade eden Özdek, “Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’ne göre, enerjinin etkin ve verimli kullanılması, israfın önlenmesi için ‘Enerji Kimlik Belgesi’ uygulaması başlatılmıştı. Asgari olarak binanın enerji ihtiyacının ve tüketiminin sınıflandırılması, yalıtım, ısıtma, soğutma sistemlerinin verimiyle ilgili bilgilerin olduğu belge için de süre verilmişti. Mevcut binaların kanunen 2 Mayıs 2017’ye kadar ‘Enerji Kimlik Belgesi’ alması zorunlu. Bu tarihe kadar ‘Enerji Kimlik Belgesi’ çıkartmayan binaların alım-satım ve kiralama işlemleri yapılamayacak. Toplam kullanım alanı 50 metrekarenin altında bulunan binalar kapsam dışındadır. Atölye, sera, depo, ahır gibi binalar da uygulamaya tabi değil. Bunun dışındaki binaların tamamı için 'Enerji Kimlik Belgesi' hazırlanması gerekiyor” dedi. “Bu uygulama doğu illeri için uygun değil” Türkiye genelinde uygulanmak istenen ‘Enerji Kimlik Belgesi’ uygulamasının şu anda doğru olmadığını düşündüğünü de sözlerine ekleyen Özdek, “Yeni yapılacak olan yapılandırmada özellikle batı illerindeki büyük binalara uygulanabilir. Ama Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki illere uygulanması halka fayda getirmeyecektir. ‘Enerji Kimlik Belgesi’ uygulamasının Türkiye’nin doğusu ile batısı arasındaki farkı gözeterek uygulanmaya geçmesi gerektiğini düşünüyorum. ‘Enerji Kimlik Belgesi’ tabii ki de kısmi faydaları olacaktır. Ama bunun doğuya uygulanması çok kolay olmayacaktır. Birçok sorunu da beraberinde getirecektir. Bunun daha çok batı illerinde yoğunlaşarak örnekleşmesi gerektiğini, akabinde yavaş yavaş doğu illerine doğru alıştırarak uygulanması gerekir. Ama direk bir uygulama yapıldığı taktirde burada yaşayan insanların ekonomik ve sosyal sorunlarının yanına bir de bu uygulama sorun olarak eklenmiş olacaktır. Türkiye’de tüm ilgili birimlere gönderilen yazıda kamu kurum ve kuruluşlarında da bir seferberlik başlatılmış durumda. Ama dile getirdiğim gibi bu uygulama örnekleştirildikten sonra buraya yavaş yavaş uygulanmalı” ifadelerini kullandı.