Van’da geçtiğimiz günlerde merkez üssü Mollakasım olarak belirlenen 4,6 şiddetindeki depremde, vatandaşlar büyük tedirginlik yaşamıştı. Deprem sonrası bazı sosyal paylaşım sitelerinde Vanlıların yok olması, ölmesi, helak olması gibi sözlerin sarf edildiği paylaşım ve yorumların yapılması, Vanlıların tepkisine neden oldu. Yapılan yorumların tamamen, kin ve nefret dolu olduğunu vurgulayan vatandaşlar, bu yorumlarda bulunanları kınadıklarını ifade etti. Hakan Türkoğlu isimli vatandaş, “Ramazan ayındayız. Hep birlikte oruç tutup iftarımızı açıyoruz, Müslümanız. Batı illerinde belki her etnik gruptan insan yok ama bu memlekette her etnik grup var. Laz var, Kırgız var, herkes var. Burada sadece bir halk yok. Bir Türkiye yaşıyor burada. Bu tür söylemlerde barış sürecini etkilemez ben daha iyi olacağını düşünüyorum” dedi. Mehmet Sert de bu tür söylemleri kınadıklarını vurgulayarak, “Bu tür söylemleri kınıyoruz bunlar insan değiller, insanlık görmemişler, doğuya gelip insanlık görsünler ki insan olsunlar” ifadelerini kullandı. Bu tür nefret dolu söylemlerin ifade edilmesinin kendilerini son derece üzdüğünü belirten Mahir Polat da, ”Doğu batı ayrımı yapmasınlar. Burada herkes bir. ‘Vanlılar ölselerdi, keşke ölü olsaydı’ gibi ifadeler yanlıştır. Bizlere yardım yaptılar. Ama bunu kişiye özel olarak yapmadılar. Bu yardımlar insanlık adına yapılmış yardımlardı. Böylesi nefret dolu söylemlerin sarf edilmesi son derece ayıp ve vicdani değil” şeklinde tepkisini dile getirdi. Öte yandan, Van Baro Başkanı Murat Timur da bu tür açıklamaların insanları ayrıştırmaktan başka bir şey olmadığını belirterek, olayı kınadı. Bu tür yaklaşımları kabul etmediklerini ifade eden Timur, yönetimlerince toplanıp olayı değerlendireceklerini kaydetti. Bu kişiler hakkında gerekli hukuki işlemlerin başlatılması için ise vatandaşların dilekçe ile Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurmaları gerektiğini anlatan Timur, "Cumhuriyet Başsavcılıklarının da bu tür olaylar için gerekli tedbirleri almaları gerekir. Bu tamamen kışkırtıcı, insanları ayrıştırıcı yaklaşımlardır. Kesinlikle düşünce özgürlüğü değil. Nefret dolu söylemlerdir" dedi.