YYÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin konferans salonunda yapılan ilk etkinlik, “Son Gelişmeler Işığında AB-Türkiye İlişkileri” konferansı oldu. AB Uzmanı Can Baydarol’un konuşmacı olarak katıldığı konferansa Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Faruk Biner, Yönetim Kurulu Üyesi Şefik Eren, İİBF Dekanı Prof. Dr. Reha Saydan, öğretim görevlileri ve çok sayıda öğrenci katıldı. Açılış konuşmasını yapan Van AB Bilgi Merkezi Koordinatörü Kerem Oruç, “Aslında bugün hepimizin gündeminde olan, herkesin iyi veya kötü bir şekilde üzerinde yorumlar yaptığı çok önemli bir konuyu konuşacağız. Yaklaşık 60 yıl üyeliği peşinde koştuğumuz, bu 60 yıllık süre içinde kah çok yaklaştığımız, kah çok uzaklaştığımız AB konusu. Ama şu bir gerçektir ki yaklaşık 60 yıldır gündemimizde olan AB, son yıllarda ülkemiz adına gerçekleşen birçok kazanımın gerekçesidir. Evet özellikle AB uyum sürecinde ülkemizde yasal anlamda birçok kazanımlar elde edildi. Çevre, ulaştırma, gıda güvenliği, enerji, eğitim, sağlık, iş güvenliği gibi yaklaşık 35 müktesebat başlığı altında çalışmalar yapıldı. İşte tam da bu durumda AB ile ilişkilerimiz çok önemlidir. Ülkemizin en büyük ticaret partnerleri olan AB, standartlar ve yasalar birliğidir. Özellikle 2007’den sonra ülkemizde yaşanan değişim dönüşüm hepimizin hayatına kolaylıklar kazandırmıştır ve çok iyi biliyoruz ki özellikle standartlara erişim konusunda bu çalışmaların devam etmesi gerekir. Bu amaçla bu konunun özellikle gençler tarafından doğru bilinmesi için bugün bu programı düzenledik” ifadesini kullandı. AB Uzmanı Can Baydarol ise, “AB - Türkiye ilişkileri” üzerine sunum yaptı. Can Baydarol, Türkiye’nin AB yolunda geçtiği aşamaları tarihsel bir döngü ve dünyada yaşanan olaylar çerçevesinde kendine has üslubu ile anlattı. Baydarol, “AB’ye katılmak demek, onu körü körüne savunmak demek değildir. Bu, karşılıklı bir çıkar ilişkisidir. Siz kendi çıkarınızı savunmazsanız, sizin yerinize kimse bunu yapmaz. Çıkarların uzlaştığı yerde öpüşür, koklaşır, çıkarların çatıştığı yerdeyse kavga edersiniz. Yani bu süreç, kendini pozisyonlandırma işidir. Ama pozisyonlandırma işini yapabilmek için önce oturup kendi stratejilerini yazmış olmak gerekir. AB ile sanayi politikanızı müzakere ederken, sizin sanayi stratejiniz yoksa neyi müzakere edebilirsiniz ki? Biz, Türkiye’nin sanayi politikasını, sahip olduğumuz fabrika sayısı ile ilişkilendiriyoruz. Sanayi politikası; hangi alanlarda, neyi, ne kadar ve nasıl üretmek istediğinizle; yirmi yıl sonra dünyaya ne satmak istediğinizle alakalıdır” dedi. Yaklaşık 3 saat süren konferansa katılan öğrencilere katılım belgesi takdim edildi. Van TSO AB Bilgi Merkezi tarafından düzenlenen “AB Bilgi Günleri” etkinliklerinin ikincisinin ise pazartesi günü “Avrupa’da Eğitim Olanakları ve ErasmusPlus” semineri ile son bulacağı belirtildi.