Eğitim Sen Van Şubesi, Hakan Başar tarafından vurularak katledilen sınıf öğretmeni Gülşah Aktürk’e ilişkin şube binalarında basın toplantısı düzenledi. Eğitim Sen Van Şube Sekreteri Rahim Berki, “Her geçen gün ülkemizde kadına ve eğitim emekçilerine yönelik şiddet olaylarının artmasına rağmen önlem alınmaması endişe vericidir” dedi. Berki, meslektaşları Aktürk’e yönelik Vali Yardımcısı Zafer Coşkun’un “En kötü ihtimalle ölürsün, ölüm hak ve kaçış yok. Hiç olmadı istifa edersin, yanında biber gazı ile gez, böyle abuk sabuk insanlarla arkadaş olan kızlarımızda hata” şeklindeki sözlerine tepki göstererek, “Vali Yardımcısı, meslektaşımız Aktürk’ün ölümünden sorumlu kişilerdendir. Daha önce de stajyer öğretmenlerin seminerlerinde ve Van ili okul müdürleri toplantılarında öğretmenleri küçümseyen ifadeler kullanan Vali Yardımcısı Coşkun’un meslektaşımıza bu tür cümleleri kurmuş olması şaşırtıcı olmadı” dedi. Berki, yaşanan talihsiz olaydan duydukları üzüntüyü ifade etmek için tüm okullarda siyah kurdele takacaklarını söyledi. VALİ YARDIMCISI GÖREVDEN ALINMALI CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, ayrıldığı sevgilisi tarafından öldürülen öğretmen Gülşah Aktürk’ün, görev yaptığı Van’da Vali Yardımcısından yardım istemesine karşın gerekenlerin yapılmadığını belirterek duruma tepki gösterdi. Bilgehan yaptığı açıklamada, Aktürk’e “En kötü ihtimalle ölürsün” dediği ifade edilen Vali Yardımcısının derhal görevden alınmasını istedi. Bilgehan, hükümetin dizilere müdahale etmeye çalışırken, gerçek hayatta her geçen gün tırmanan kadına karşı şiddeti dizi izler gibi izlemesinin “acıklı bir çelişki” olduğunu ifade ederek “Dizideki kadınların namusuyla uğraşılacağına yaşayanlar kurtarılsın” dedi. (İstanbul/EVRENSEL) SORUMLULAR YARGILANSIN Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan: Başbakan Erdoğan 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle bir demeç verdi. İnsan haklarına saygılı olduklarını söyledi. Pek çok insan hak ihlallerinin yanı sıra kadınlara yönelik hak ihlalleri AKP iktidarı döneminde artmıştır. Kadına yönelik şiddetin artması ise münferit olamaz. En son Gülşah öğretmenin ölümünde, kadın cinayetlerinin hangi anlayışın sonucu olduğunu açık görmüş olduk. Bu anlayışladır ki kadınlar öldürülmekte ve kadın cinayetleri sürekli artmaktadır. Kadınlar üzerindeki bu şiddetin sona ermesi için kadınların yaşam hakkının güvence altına alınması için öncelikle anlayış ve politika değişikliğine ihtiyaç vardır. Gülşah öğretmenin ölümünden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı başta olmak üzere hükümetin icracı kurumlarının ve Van ili idare birimlerinin sorumluluğu vardır. Anlayış ve politika değişikliğinin yanı sıra bu tür cinayetlerde sorumluluğu olan yöneticilerin ve kamu görevlilerinin yargılanması ve cezalandırılması gerekir. Buradan kadınları yaşam hakkını savunmak için birleşmeye ve mücadele etmeye çağırıyorum. DEVLET ARTIK ÖLÜMLERE İZİN VERİYOR Av. İlke Işık Sağdıç (Ankara kadın Platformu Üyesi): Gülşah’ın Asliye Ceza Mahkemesi’ne verdiği dilekçeden anlıyoruz ki başvurduğu Valilik, ‘en fazla öldürülürsün’ diyerek gönderiyor, bir de kimlerle arkadaşlık edip etmeyeceği konusunda nasihat veriyor. Kadınları şiddete karşı korumakla görevlendirilen mülki idare amirinin yaklaşımı devletin tamamının yaklaşımını özetliyor aslında. Fatma Şahin’in büyük büyük lafları, panik butonları, şiddete sıfır tolerans açıklamaları havalarda gezinirken, Gülşah’ın şahsında aslında hepimize ölürseniz ölün yapacak bir şey yok diyorlar. Biz bu tabloyu o kadar çok gördük ve yaşadık ki. Daha geçen hafta karara çıkan Nejla Yıldız dosyasında da durum neredeyse tıpa tıp aynıydı. Nejla’nın bir adliye çalışanı olmasına rağmen yapmış olduğu suç duyurusu dikkate alınmamış ve suç duyurusundan bir ay sonra öldürülmüştü. İki yıl süren adalet arayışımız boyunca hop oturup hop kalktık, hafifletici sebepler uygulanmasın diye her duruşmayı takip ettik. Hiçbir hafifletici sebep uygulanmadığı için sevindik kararla birlikte. Gülşah’ın ölümü bize bir kez daha gösteriyor ki devlet kadın cinayetlerini artık sadece seyretmiyor, ölümlere izin veriyor, kendisine başvuran kadınları kapısından göndererek cinayetler için ortam hazırlıyor, teşvik ediyor. Üstelik bunları kadınlara yönelik şiddeti engelleyeceğiz söylemleri ile birlikte yapıyor. O yüzden çok kızgınız, öfkeliyiz. Kadına yönelik şiddetle ilgili mücadelemizi giderek artan bir kararlıkla sürdüreceğiz.evrensel