Diyabet hastalığı ve tedavisi hakkında açıklamada bulunan Lokman Hekim Van Hastaneleri İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Uğur Alpay, diyabet hastalığı konmuş veya diyabetle ilgili bir komplikasyonun çıkması halinde kısa süreli de olsa çaresizlik ve derin bir kaygının ortaya çıktığını belirterek, bu konuda hekimlerin kullandığı dil ve yaklaşımın çok önemli olduğunu söyledi. Tanı konulan hastaya ya da eski hastada komplikasyon çıkmışsa bunun her şeyin sonu olmadığının ifade edilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Alpay, “Tanı koyduğum bir hastaya aile hikayesi olup olmadığını sorguluyorum. Anne baba dışında bu hastalığın bir önceki kuşakta olup olmadığını soruyorum. Genelde aldığım yanıt olmadığı yönünde oluyor. Bende hastama bu hastalığın aşırı hareketsizlik, dengesiz beslenme, aşırı gıda alımı ve seçilen gıdaların aşırı karbonhidrat içermesi olduğunu anlatıyorum. Yasaklar yerine yeni bir yaşam stiline başlayacağını, eski alışkanlıkların dünde kalacağını, bugünden itibaren yeni bir bireyin ortaya çıkması gerektiğini anlatıyorum. Çünkü diyabet tedavisinde yasak yerine, beslenmenin önemini vurgulamak lazım. Hastaya kendi yaşında sağlıklı bir bireyin ne kadar tüketmesi gerekiyorsa aynı miktarı tüketmesi gerektiğini, sağlıklı bir bireyin ihtiyacı olan gıdayı birkaç öğünde alabilecekken, bir diyabet hastasının alması gereken besini altı öğün olarak üç ana ve üç de ara öğün şeklinde alması gerektiğini ve bu sebeple günlük alınması gereken besin miktarının zamana yayılması sebebiyle hastanın güne erken başlaması gerektiğinin anlatması gerekir” dedi. Hastalığın başlama sebeplerinden birinin aşırı hareketsiz bir yaşam olduğunu, bu sebepten ötürü diyabetin kontrol altına alınabilmesi için mutlak surette günlük bir egzersiz programına sahip olması gerektiğinin altını çizen Alpay, “Burada önemli olan hastaya sürdürülebilir bir egzersiz programı planlayabilmektir. Çünkü abartılı bir egzersiz programı veya günlük yaşama uygun olmayan egzersiz programından hastalar kısa sürede vazgeçmektedirler. Bundan ötürü ben hastalarıma yürüyüşü öneriyorum. Entellektüel seviyesi uygun olanlara, günlük en az bir saatte 3,5 kilometre, en çok 5-6 kilometre yürümesi gerektiğini, temponun önemli olduğunu vurgularım. Bu şekilde anlatamayacağım hastalarıma ise yine aynı şekilde bir saat yürümesi gerektiğini, bir yere yetişecekmiş gibi yürümesi gerektiğini belirtirim. Sonuç olarak diyabetik hastaya yaklaşımda, yasak kelimesini kullanmak yerine her şeyi tüketebileceğini belirtip, sadece hazırlama şekli, içeriği, miktarı ve tüketme zamanının önemli olduğu vurgulanmalıdır. Bu yaklaşım yasakların yol açabileceği tedaviye uyumsuzluğu engelleyip tedaviye uyumu arttıracaktır” şeklinde konuştu.