Taşeron işçilerin kadro töreninde konuşan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "İşçilerin farklı sınıflandırılması kabul edilemez" dedi. Karayolları Genel Müdürlüğü'ne bağlı 3 bin 500 taşeron işçinin kadroya alınmasına ilişkin ek protokol imza töreni, Binali Yıldırım ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu'nun katılımıyla Kurumun Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Yıldırım, salondaki herkesin adeta gözünün içinin güldüğünü ifade ederek, "Bu mutluluk bize de yansıyor çünkü karayollarımızın gücüne güç katıyoruz. Bugün karayollarının asli kadrolarına geçecek 3 bin 500 arkadaşımızla karayolları ailesi daha da büyüyor, 25 bin 300'e ulaşıyor" diye konuştu. Bu noktaya gelmenin kolay olmadığını ve ciddi gayret gösterildiğini belirten Yıldırım, aynı işi yapan bütün çalışanların aynı şekilde muamele görmesi gerektiğine inandıklarını dile getirdi. Alın terini, akıl terini bu ülkenin geleceğine koyan insanların farklı bir sınıflandırılmaya tabi tutulmasının asla ve asla kabul edilemez olduğunu söyleyen Yıldırım, bu yanlışı, çarpıklığı ortadan kaldırmak için hükümetin ortaya bir irade koyduğunu, kamudaki bütün alt yükleniciler marifetiyle çalışan işçilerin devlet kadrolarında asli işlerini yapacak şekilde sürekli bir statüye getirilmelerinin AK Parti'nin yeni dönemdeki taahhüdü olduğuna dikkati çekti. 10 BİN TAŞERON KADRO ALMIŞ OLDU Bunun ilk adımının karayolunda çalışan 6 bin 417 işçiyle Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından atıldığına işaret eden Yıldırım, "Bugünkü törene konu 3 bin 500 arkadaşımızla beraber sayı 9 bin 917'ye ulaşmış oluyor. Yaklaşık 10 bin arkadaşımız daha karayolları ailesine katılmış oluyor. Böylece söz verdiğimiz bu konudaki vaadimizi adım adım yerine getiriyoruz" ifadesini kullandı. İşçi, işveren ve işçiyi, üretimin "altın üçgeni" olarak nitelendirenYıldırım, bu üçgenin herhangi bir köşesi eksildiğinde üretimin yapılamadığını söyledi. Karayolları çalışanlarının büyük başarılara imza attığını dile getirenYıldırım, "Siz yolları böldünüz, milleti birleştirdiniz. Yaptığınız iş bu kadar ulvidir. Siz kuyu kazanlardan, yıkanlardan değil, tünel, köprü yapanlardan, Türkiye'nin yüzünü ağartanlardansınız. Teröre inat daha çok yol yapacağız. Daha çok köprü yapacağız. Dünyanın en büyük projelerini bu aziz millete yakışır şekilde gururla yapacağız" diye konuştu. "4.BÜYÜK KÖPRÜSÜNÜN SON TABLİYESİNİ KOYACAĞIZ"Bakan Yıldırım, 21 Nisan'da dünyanın 4. büyük köprüsünün son tabliyesini koyacaklarını bildirerek, "Artık İzmit Körfezi de geçilir hale geliyor. Bu, ülkemiz, milletimiz için büyük bir eserdir. Türkiye'nin gücünü görmezden gelmeye çalışanlar, Türkiye'nin gücünü sınamaya kalkanlar, 780 bin kilometrekare vatan toprağının her köşesinde yükselen eserlere baksın. Türkiye, 1'inci, 2'nci köprüyü de Yavuz Sultan Selim'i de yaptı ama bir fark var. O dönemlerde Türkiye taşeron, köprüyü yapanlar müteahhitti. Şimdi Türkler müteahhit, yabancılar taşeron... Türkiye'nin gücü budur. Bu güce 79 milyonun duası ve desteği ile gelindi." değerlendirmesinde bulundu. Karayollarının daha güçlü bir yapıya kavuştuğunu belirten Yıldırım, artık daha çok yol ve daha çok hizmet yapacaklarını söyledi. "Ben hiçbir zaman çalışmayan bir işçi görmedim. Onları çalıştıramayan, onları motive edemeyen idareciler gördüm" diyen Yıldırım, amaçlarının tartışma değil, üretmek olduğunu ifade etti. Türkiye'nin şimdiden karayollarında, demiryollarında, havacılıkta ve iletişimde 2023 hedeflerine yaklaşmış olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Türkiye'nin kalkınmasına, ilerlemesine, gelişmesine taş koyanların canını okuyacağız. Bu kadar basit" dedi.Terörün ülke gündemin en son sırasına gelinceye kadar bu konudaki mücadelelerine amansız şekilde devam edeceklerini ifade edenYıldırım, şöyle devam etti:"Bu bir istiklal mücadelesidir. Bu atalarımızdan bize emanet bırakılan mübarek toprakları gelecek kuşaklara 1 santimetresine bile zarar gelmeden teslim etme mücadelesidir. Bu mücadeleyi amansız şekilde hayatlarını ortaya koyarak veren bütün şehitlere Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimize de şifalar diliyorum. Bize, size düşen görev şehitlerimizin ruhunu şad etmek için yıkılan, yakılan yerleri, kazılan o çukurları tekrar en güzel şekilde ihya etmek. Çukurları kapatıp, en güzel yolları yeniden yapmaktır. Ne kadar çok yol, havalimanı yaparsak bu eserlerin hepsi, ülkenin bağımsızlığına, birliğine kast edenlere verilecek en güzel cevaptır." Konuşmaların ardından 3 bin 500 işçinin kadroya alınmasına ilişkin protokol imzalandı.