Çözüm süreci ile birlikte halkı dinlemeye gelen Akil İnsanlar Heyeti’nin temaslarının çok güzel geçtiğini ifade eden Van Ticaret Borsası (VATBO) Başkanı Feridun Irak, heyetin önemli bir görev üstlendiklerini kaydetti. Sürecin çok önemli bir süreç olduğunu, buna herkesin destek vermesi gerektiğinin altını çizen Irak, “Son 30 yıldan beri süre gelen ve 10 binlerce can kaybına, milyonlarca maddi zarara neden olan, kimine göre Kürt sorunu, kimine göre ise başka bir sorun, kim nasıl isimlendirirse isimlendirsin, yaşanan sorunun çözümü yönünde başlatılan süreç hepimizi umutlandırmıştır. Bu süreç ile ilgili oluşturulan Akil İnsanlar Grubu’nun ilimizi ziyaretleri memnuniyetle karşılanmıştır. Misafirlerin ilimizde halkın dile getirdikleri özlemi, beklentileri birinci ağızdan dinlemiş oldular. Bu süreç kesintiye uğramadan herkes tarafından desteklenerek devam etmelidir. Kafasında soru işareti olan, tereddüdü olanlara anlatılmalıdır. Akil İnsanlar bunu yapmaktadırlar. Kendilerine kolaylıklar diliyorum ve hepimizin bu süreç için elinden geldiğince destek sunması gerekmektedir” dedi. Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) Başkanı Mirza Nadiroğlu da, çözüm sürecini başlatan aktörleri kutladığını ifade ederek, savaşın bahanesinin olacağını barışın ise bahanesinin olmayacağını belirtti. Bu nedenle tüm siyasi partileri ve STK’ları çözüm sürecine destek olmaya davet ettiklerini anlatan Nadiroğlu, “Bu toprakların artık kardeşkanı ile değil, bahar yağmurlarıyla yıkanmasını istiyoruz. Bu ülkeye ihanet eden siyasilerin ve müsebbipleri yargılansın diyoruz. 1970-2000 yılları arasında ülkeyi yöneten siyasiler koltukları sağlam kalsın diye ülke yönetimini başkalarına verdiler. Onlarda ceberut devlet anlayışını halka dizayn ettiler. Köyleri boşalttılar, evleri yaktılar, insanları göçe zorladılar ve faili meçhul cinayetler işlediler. İşte bu ihanet içinde olan dönemin siyasetçileri ve müsebbiplerinin mutlaka yargılanması gerekir. Yeni Anayasa mutlaka zaman kaybı olmadan yapılmalıdır. 1982 yılında silah zoruyla halka kabul ettirilen Anayasa’ya son verilmeli, huzur ve güven ortamının tesisi için üzerinde çalışılan yeni Anayasa’nın bir an önce tamamlanarak 2013 yılının sonuna kadar nihayete erdirilmesi gerekiyor. Türkiye’nin önünü açacak olan başkanlık sistemine geçilmeli ve yerel yönetimler güçlendirilmelidir. Türkiye milletvekilliğine geçilmelidir. Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinde en az 12 eyalet sistemine geçilmeli, Başkent Ankara’ya bağımlılık azaltılmalıdır. Yerel parlamentolar oluşturularak her ilde seçilen milletvekilleri kendi illerinde kalmalıdır. Sorunlar Ankara’nın yerine yerelde çözülmelidir. Bu süreç ekonomik olarak da beklentilerimizi artırdı. Yatırımcılarımızı cesaretlendirdi. Türkiye’nin batısında bulunan dünya çapındaki işadamlarımızın, iş dünyasının akil insanlarını bölgeye yatırım yapmaya davet ediyoruz. Kişi başına düşen milli gelir adaletsizliğinin ortadan kalkması için uygulanan bölgesel teşvikler uzun yıllar devam edilmelidir. Sektörel bazda pilot bölgeler seçilmelidir. Örneğin, coğrafi konum itibarıyla hayvancılığın ana vatanı diye adlandırılan Doğu Anadolu Bölgesi hayvancılık üssü olması için hibe destekler ve ayrıcalıklı teşvikler verilmelidir. Bölgeler arası ekonomik dengesizliklerin ortadan kalkması, göçün önüne geçilmesi ve bölgede göç edip batı illerine giden insanların geri gelmesini sağlamak için teşvik amaçlı yeni uygulamalar hayata geçilmelidir” ifadelerini kullandı.