Kiracı olarak kaldıkları evden Van depreminden sonra çıkan Yıldaş ailesi, önce çadır kente, daha sonra da konteynır kente yerleştirildi. Tahirpaşa konteynır kentinde kalan ailede çalışan olmadığı için çevredeki vatandaşların desteğiyle yaşamlarını sürdürdüklerini ifade eden Şirin Yıldaş, İş-Kur'dan sigortalı olduğu için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan da faydalanamadığını belirtti. Yıldaş, hasta yatağında sıkıntılarını dile getirirken gözyaşlarına hakim olamadı. Güçlükle konuşan Yıldaş, "Şu anda hayatımı oksijen ve buhar makinesiyle sürdürüyorum. Makinenin çıkardığı gürültüden ötürü sabaha kadar uyuyamıyorum. Çocuklarım da sesten dolayı uyuyamıyor. Hepimiz bu küçücük yerde kalıyoruz. Ben artık kendim için bir şey istemiyorum. Tek isteğim çocuklarıma bir ev verilmesidir. Buradan da akrabalarıma selam gönderiyorum. Onlar ne demek istediğimi anladılar" dedi. Şirin Yıldaş’ın eşi Arzu Yıldaş ise, defalarca görüşmek için gittiği Van Valiliğinden içeri sokulmadığını iddia etti. Yıldaş, “Buradan Van Valisine sesleniyorum. Lütfen bize yardım edin. Evde çalışan yok, eşim hasta. Bir oğlum epilepsi hastası ve burada bu koşullarda yaşama tutunmaya çalışıyoruz. Sosyal yardımlardan faydalanamıyoruz. Çok zor durumdayız. Benim de yetkililerden talebim, bize başımızı sokacağımız bir ev verilmesi" şeklinde konuştu.