SAKARYA - Soğuklar sebebiyle besin bulamayan yaban kuşlarının göçü başladı. Sibirya ve Almanya'nın üst kısımlarından gelen çok sayıda göçmen kuş, Türkiye'nin önemli sulak alanlarından biri olan Sapanca Gölü'nde konaklıyor. Yerli ve göçmen kuşların katliam boyutuna varan şekilde avlandığını belirten uzmanlar, avcılıkla ilgili denetimlerin sıkı şekilde yapılmasını istiyor. Kuzeyde soğukların artmasına paralel olarak ılıman iklime sahip güney ülkelerine doğru göç eden yaban kuşları, dinlenmek, barınmak ve üremek için Türkiye'deki sulak alanları tercih ediyor. Bu sulak alanlardan biri de Sapanca Gölü. Dünyanın önemli kuş göç yolları arasında bulunan Sapanca Gölü, bugünlerde çok sayıda göçmen kuşu ağırlıyor. 17'ye yakın göçmen kuş türünün konakladığı gölde kuşlar, renkli görüntüler oluşturuyor. Bir çok kuş gözlemcisi, kuşların oluşturduğu görsel şöleni izlemek için göl kıyısına geliyor. Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Uzun, kuzeyde havaların soğumasıyla birlikte göçmen kuşların güneye doğru göç ettiğini söyledi. Türkiye'nin iki önemli göç yolunun üzerinde bulunduğunu kaydeden Uzun, "Anadolu konum itibariyle kuzey ve güney, arkasında güney kuzey göçü yapan kuşların geçtiği önemli bir ülke. Kısa mesafelerde farklı yaşam alanlarına sahip olması ve iklim çeşitliliği kuş türlerinin Anadolu'yu tercih etmesinde önemli bir neden. Çünkü 5 yıldızlı otel gibi bir imkan sağlamakta kuşlar için. Anadolu kuşlar için 5 yıldızlı bir otel diye biliriz. Özellikle ağır cüsseli kuşlar göç esnasında Anadolu'yu kullanıyor. Çünkü Anadolu Avrupa'nın en çok rüzgar alan ülkesi. Termali bol bir ülke. Isınan havanın yükselmesiyle meydana gelen kaldırma kuvvetinden faydalanmak için kuşlar Anadolu'yu tercih ediyor." diye konuştu."AVCILIK KATLİAM BOYUTLARINDA"Türkiye'deki yerli ve göçmen kuş türü sayısının yaklaşık 498'e kadar ulaştığını kaydeden Uzun, 300-350 arasında yerli türün bulunduğunu ifade etti.17 kuş türünün tehlike altında olduğunu vurgulayan Uzun, kuşların en önemli probleminin avcılık olduğunu dile getirdi. Bilinçsiz ve kontrolsüz avlanma, yasanın uygulanmasındaki eksiklikler ve avcılık konusunda ciddi kontrol mekanizmasının olmayışının doğada hem yerli hem de göçmen kuşların katliam boyutlarında avlanmasına neden olduğuna dikkati çeken Uzun, şunları söyledi: "Arazi çalışmalarımda defalarca buna rastladım. Gölde 10'a yakın kişi kayıklarla kuşları sıkıştırarak, kuşlardan oluşmuş bir buluta ateş ederek bir saat içerisinde 10 çuval kuş vurulduğuna tanık oldum. Bunlar katliama girmekte. Yasal düzenlemeler yeterli gözükse de uygulamada ve takip etmekte ki eksiklik yaşanan sorunu arttırmakta. Kuşlar büyük tehlike altındalar. Büyük sorunlar yaşıyorlar. Küçüklüğümden hatırlıyorum. Sakarya havzasına inanılmaz ördek ve kuğu gelirdi. Bugün bunlar yok, kalmadı. Her geçen gün kuşlar hem tür bakımından hem de birey sayısı bakımından azalmakta. Umarım avcılar bu konuda insafa gelirler. Bırakın yeşilbaş ördeği torunlarınız görsün. Bırakın kekliği ve allı turnayı torunlarınız da görsün. Bunlar milli kaynak, milli değer, milli zenginlik. Hepimiz tabiatı emanet aldık. Bu emanete ihanet etmeyelim." CİHAN