2011 yılında yaşanan depremler ve sonrasında tüm dünyada olduğu gibi Van’da da etkisini sürdüren Koronavirüs salgını, kent ekonomisinin dibe vurmasına neden oldu. Yaklaşık 2 yıllık pandemi süreciyle birlikte Van’da 6 yılda kapanan iş yeri sayısı 4 bin'e yaklaştı.

Büyük medeniyetlere başkentlik eden ve yüzyıllarca süren geçmişiyle bilinen Van bu geçmişinde birkaç kez yıkıldı. En bilinen ve hatırlanan büyük yıkımı da 2011 yılında yaşanan depremlerde oldu. Yüzlerce ölüm, on binlerce yıkım yanı sıra kent ekonomisi de dibe vurdu.  2011 yılı öncesi vergisini ödeme konusunda yüzde 85-90’lar ile en iyi iller arasında bulunan Van, 2011’den sonra vergi veremeyen bir şehir haline geldi. Depremler sonrası toparlama süreci ile birlikte yeni bir kriz yaşandı. Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgın, hizmet sektörünün yoğun olduğu Van ekonomisine bir darbe daha vurdu. Yaşanan bu ekonomik buhranlar sonrası kentte son 6 yılda kapanan iş yeri sayılarının 4 bine yaklaşmasına neden oldu. Yaşanan ekonomik sorunlar ve kapanan iş yerleri ile ilgili Yeni Doğu Gazetesi’ne konuşan HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç çarpıcı açıklamalarda bulundu.

SARISAÇ: 3 BİN 957 İŞ YERİ KAPANDI

Açıklamalarda bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Murat Sarısaç, daha önce kapanan iş yerleri hakkında soru önergesi verdiğini ifade etti. Sarısaç, “Van’da kapanan iş yeri sayısı hakkında soru önergesi verdik. Bu rakamlar öylesine verilmiş rakamlar değil. Ticaret Bakanlığı’nın bize göndermiş olduğu cevap. Son 6 yılda 3 bin 957 iş yeri kapanmış.  Sadece bu da değil. Van büyük bir deprem yaşadı. Erciş ve Van olmak üzere 2 büyük deprem. O dönemde esnaf neredeyse bir yıl boyunca hiç kepenk açamadı. Bununla beraber birçok anlamda Van halkı borçlandırıldı. Öncesinde Van’a vergi terkini sözü verilmişti. Gebze ve Gölcük afet bölgesi ilan edilmişti ama Van’da bu sözler tutulmadı. İnsanlar hem kepenk açmadı hem de borçlandırıldı. İş yapamadılar ve krediler çektiler Ticari döngüde olmayınca insanlar büyük bir sıkıntı yaşadı.” Dedi.

  “VAN EKONOMİSİ ÇOK OLUMSUZ ETKİLENDİ”

 Koronavirüs salgını nedeniyle yaşananları da anlatan Sarısaç şöyle devam etti: “Depremin tam sıkıntıları atlatıldı derken bu seferde son 2-3 yıldır pandemi ile uğraşan bir Van var. Tabi bu tüm Dünya’da ve Türkiye’de yasaklar varken esnaflar kepenk açamazken Van bu sıkıntıyı daha çok yaşandı. Bu kuşkusuz Van ekonomisini çok olumsuz etkiledi. Bununla beraber pandemi de bütün sınır kapıları açılırken Kapıköy Sınır kapısı yine açılmadı. Bundan Van esnafı çok büyük zarar gördü. İranlı turistler Antalya’ya çok rahat gidebilirken öncesinde Van’a 500 bin civarında gelen turistler artık hiç gelemedi. Bu ekonomik anlamda Van’ı çok etkiledi.”

SARISAÇ: HİÇBİR KATKI SUNULMADI

 Belediyelerin yapmış olduğu çalışmalarla ilgili konuşan HDP’li Sarısaç, açıklanan teşvikleri eleştirdi. Sarısaç, “Pandemi bitti derken bu defa da kayyumun yol çalışmaları merkezde alternatif yaratılmadan neredeyse Van’ın her yeri toz çamur içinde bırakıldı. Bu ticari döngüyü çok etkiledi. Özalp’te ve diğer ilçelerde de aylarca birkaç kilometrelik yol çalışması bitmedi. Köyden gelenler esnafların yoğun olduğu çarşı merkezine giremedi. Hükümet her gün destek teşvikleri açıkladığını söylüyor ve şu kadar yardımlarda bulunduk diyor. Bu rakamların Van için hiçbir anlamı yok. Dünya’nın her yerinde destek kredileri esnaflar, tüccarlar kendi ticari hacimleri büyüsün diye verilir. 6 yıldır özellikle Van esnafı kendi birikmiş borçlarını, sigorta primlerini, elektrik, su doğalgaz faturalarını ödemek için bu destek kredilerini almış oldu. Doğalında Van esnafına hiçbir katkı sunulmadı. 6 yıllık süreçte; deprem, pandemi, sınır kapılarının kapalı olması birçok esnafın iflas etmesine sebep oldu. Yine baktığımız zaman borçlanmada, kredi ve kredi kartlarında takibe düşmede de Van şu an 6. Sırada yer alıyor.” İfadelerini kullandı.

“VANLILAR ZENGİNLİK İÇİNDE FAKİRLİĞİ YAŞIYOR”

Son olarak Van’daki yaşam kalitesine değinen Sarısaç şunları kaydetti: “Van’da hala konteyner da yaşayan insanlar var. Her ne kadar AKP biz insanlara TOKİ yaptık, depremin yaralarını sardık dese de aslında temel mesele TOKİ’nin kendisi tamamen ticari anlayışla bu konutlar insanlara satıldı. Çok daha az maliyetle satılması gereken konutları, TOKİ buradaki insanlara çok pahalıya satıldı. Van halkı aslında çok büyük bir zenginliğin içinde yaşarken fakirlikle karşı karşıya kalıyor. Bu da hükümetin ekonomik politiğinin ne kadar yaramadığının sadece belli bir çevreyi zenginleştirdiği, tamamen insanları borçlandırma üzerine kurulu. Bu konteyner kentte yaşayan insanlarda fakir insanlar. Bunların bu şartlarda gidip kiraya girmeleri ve evlerin aidatlarını ödemeleri mümkün değil. 6 yıldır insanlar orada yaşıyor. Belediye bizim elimizdeyken orası ile ilgili projelerimiz vardı. Ancak bildiğiniz üzere kayyum atandıktan sonra bu projeleri gerçekleştirmemiz mümkün olmadı.”

kaynak:yenidoğugazetesi

Editör: Wan Haber