Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, başbakanlık yaptığı 2008 yılında kenti ziyareti sırasında gündeme gelen, uzun bir çalışma sonrası hayata geçirilen 'Dere Üstü Islah Projesi' kapsamında kent merkezindeki yıkım çalışmalarına 29 Eylül 2019 tarihinde başlandı. İlk olarak, mülkiyeti İl Özel İdaresi'ne ait halk arasında 'Hanedan Otel' olarak bilinen ve içinde bir otel ve 39 iş yeri ile bazı resmi kurumların bulunduğu 5 katlı bina yıkıldı. Geçen zaman içerisinde de 700 işyeri ve binanın yıkımı gerçekleştirildi. Enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken, binaların arkasında kaldığı için görünmeyen Bitlis Kalesi ve 16'ncı yüzyılda yapılan Paşa Hamamı yeniden görünür hale geldi. Yıkım çalışmaları sırasında binaların ve iş yerlerinin  altında kalan 14 tarihi köprü de gün yüzüne çıktı.

Bitlis Eren Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve Fakülte Dekanı Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, tarihi dokunun ön plana çıkarılması ve şehrin nefes alması için başlatılan projenin kenti cazibe merkezi haline getireceğini söyledi. Prof. Dr. Demirtaş, Bitlis’in Mitanilerle başlayan tarih yolculuğu içerisinde birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını belirterek, "Bitlis ilk defa Mitaniler döneminde kurulmuş. Kurulduktan sonra da gelişimini kısa sürede sağlıyor. Çünkü alternatifi olmayan bir şehir. Bitlis deresi güzergahı özellikle kuzeyden güneye, güneyden doğuya gelen kervanların ve devletlerin geçmek zorunda olduğu bir yer. Böyle olduğu için her dönem insanların ilgi odağı olmuş. Daha sonra bu alanda bir kale inşa edilmiş. Bu tarihi doku binlerce yıldan bu yana oluşmaya başlamıştır. İslam hakimiyeti öncesine baktığımızda Mitaniler’den sonra Asurlular, Urartular, Medler, Persler var. En sonunda İslam orduları bu bölgeye gelmiş. İslam ordularının zaferleri sonunda Abbasi ve Emeviler 200 yılı aşkın bir süre hüküm sürmüş. Bizanslıların Sasanilerle mücadele döneminden sonra yerel beylikler ve İslam devletleri hüküm sürüyor. Mervaniler ve Ahlat merkezli Sökmenşahlar bunlardan bazılarıdır. Rojikiler denilen Şerefhanlar bu bölgede 600 yıl bir hakimiyetleri söz konusudur. Osmanlı ile birlikte Bitlis’te daha ileri bir hamle var. Özellikle Abdal Han döneminde kendi medeniyetinin zirvesini yaşamıştır" dedi. 

'BİTLİS YİNE CAZİBE MERKEZİ OLACAK'

Proje sayesinde tarihi dokunun yeniden ortaya çıktığını da belirten Demirtaş, "Bunun en büyük engeli dere üstünün işgal edilmiş olmasıdır. Şimdi bunu ortaya çıkarmak için başlatılmış bir proje vardır. Bitlis Deresi'nin üstünün açılması, çok yerinde bir karardır ve çok güzel yürüyen bir projedir. Şehrin tarihi dokusunun ortaya çıkarılması için önemli bir projedir. Birtakım aksaklıklar var. Bunu inkar edemeyiz. Dere üstünde onlarca köprü var. Bu tarihi köprüler eğer sağlam bir şekilde, tahrip edilmeden ortaya çıkarılabilirse gerçekten projenin en önemli ayaklarından biri gerçekleşmiş olur. Ayrıca tarihi Bitlis evlerinin restorasyonu için de bir projeye daha ihtiyaç vardır. Bu olduğunda Bitlis gerçek hüviyetine kavuşmuş olur. Antik kent vasfına zaten sahiptir. Bu özelliğini de ortaya çıkarmış olur. Bu proje hayata geçirildiğinde Bitlis geçmişte Anadolu’nun en güzel kentlerindendi, bugün de o hale gelecektir. Yine cazibe merkezi olacaktır" diye konuştu. DHA

Editör: Wan Haber