Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeme taşıdığı kuvvetler ayrılığı konusuyla ilgili olarak, yargının kendi yetki alanını kendi kendine genişletecek kararlar alarak genişletmesine karşı olduklarını söyleyerek, "Böylesi bir gelişme, güvensizlik ve belirsizlik duygularını besleyeceği gibi, keyfiliği normatif bir değer haline getirebilir diyoruz. Ve Sayın Başbakanımızın itirazları da bu çerçevede değerlendirilmelidir" dedi. TBMM Genel Kurulu'ndaki 2013 yılı bütçesinin tümü üzerindeki görüşmelerde hükümet adına bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, konuşmasının bir bölümünde ise Başbakan Erdoğan'ın gündeme taşıdığı ve tartışmalara neden olan kuvvetler ayrılığı konusuna değindi. Anayasa'daki tanımı okuyan Babacan, şöyle konuştu: "Bizim istediğimiz de tam budur; Her kuvvetin kendi anayasal sınırları içine çekilmesi. Her taş kendi yerinde ağır. Yasama, yürütme ve yargı sistemin birbirini dengeleyen ve tamamlayan parçalarıdır. Kuvvetler ayrılığı ilkesi, devlet organları arasındaki çatışmanın gerekçesi, farklı kuvvetler arasındaki çekişmenin mazereti olarak da algılanmamaktadır. İtiraz ettiğimiz husus şudur; Yargının kendi yetki alanının kendi kendine genişletecek kararlar alması ve görev alanına girmeyen konularda bir tür nüfuz alanı katmasıyla oluşan genişlemelerdir. Bir bakıma kuvvetler ayrılığını mazeret gösterip, yargının yasama ve yürütmeye müdahil olmasıdır. Böylesi bir gelişme, güvensizlik ve belirsizlik duygularını besleyeceği gibi, keyfiliği normatif bir değer haline getirebilir diyoruz. Ve Sayın Başbakanımızın itirazları da bu çerçevede değerlendirilmelidir. Yargı erkleri kendi anayasal sınırları içinde uygulamaya bunu yansıtmalıdır." (AT-ÖZ-Y)20.12.2012 20:49:01 TSI