Onur Öksün, 2012 yılında geçirdiği kaza soncu sırtı zedelenerek engelli oldu, ancak hayat mücadelesini de bırakmadı. Öksün, bir işyeri açarak kendisi gibi engelli olan bireylerin ihtiyacı olan akülü araç tamirine ve satışına başladı. Öksün'ü, engelli araçlarını tamir etme işine, başına gelen ve kendisini büyük sıkıntıya sokan bir durum itti. Onur Öksün isimli engelli vatandaş, “31 yaşındayım. 2012 yılı Kasım ayında trafik kazası geçirdim, kaza sonrası omurilik felci oldum. 8 yıldır omurilik felciyim. Hayata bağlı bir insanım çok şükür. Üzüntüm falan hiç olmadı, yani engeller aşılabilir, aşılamayacak hiçbir engel yoktur." diyerek, azmederek geldiği noktayı, yaşam mücadelesini anlattı. “HAYATA KÜSMEDİM” Öksün, açtığı işyeri ve çalışmaları hakkında gazetemize bilgi verdi. Kaza geçirdikten sonra hayata küsmediğini belirten Öksün, şunları söyledi: “31 yaşındayım. 2012 yılı Kasım ayında trafik kazası geçirdim, kaza sonrası omurilik felci oldum. 8 yıldır omurilik felciyim. Hayata bağlı bir insanım çok şükür. Üzüntüm falan hiç olmadı, yani engeller aşılabilir, aşılamayacak hiçbir engel yoktur. Bundan 4-5 yıl önce akülü sandalyem bozuldu, dışarıya gönderdim bakımı yapılsın diye. Çok fahiş bir fiyat çıkardılar, 3 bin TL gibi, sandalyemi gönderdim parayı da ödedim ancak sandalyem geri geldiğinde hiç bir bakımın yapılmadığını fark ettim. Sadece üstten bir temizlik yapılmıştı hepsi o kadar. Ben bunu fark edip tamirci firmayı aradığımda bana ‘biz senin aracını komple bakımdan geçirdik’ dediler. Ben de tabi buna inanmadım ve inat ettim kendim sandalyemi söktüm, kontrol ettim hiçbir şekilde bakım yapılmamıştı. Nasıl gönderdiysem o şekil geri gönderilmişti. Bu süreçte 1 ay evde kalarak mağdur olmuştum, çünkü sandalyen yoksa dışarı çıkamazsın! Ve inat ettim, kendim tamir etmeye çalıştım ve başardım. Daha sonra benim gibi akülü sandalyeye mahkum olan arkadaşlarımın sandalyelerini tamir etmeye başladım. Zamanla tamir ede ede bu işi kaptım. Bazı tamirlerde eksiklerim oluyor, bu açığımı da başka illerde olan bazı arkadaşları arayarak bilgi ediniyorum ve arıza her ne ise onlardan öğrenerek tamirini yapıyorum, bana çok destekte bulunuyorlar.” BAYİLİK ALDI Önce evinin önünde sonra işyeri açarak tamir işlerine devam ettiğini belirten Öksün, şunları anlattı: “Daha önce evimin kapısında bu işi yapıyordum, arkadaşlarımın aracını tamir ediyordum, kendi aracımı tamir ediyordum. Daha önceleri bozulan araçları arkadaşlarım tamir edilmesi için farklı illere gönderiyorlardı. 10-15 hatta bazen 20 gün araçları gelmiyordu. fahiş fiyatlar veriliyordu, kaybolan araçlar oluyordu. Bir gün oturup böyle bir iş yeri açmayı düşündüm ve açtım. Çok şükür arkadaşlarımız çok memnun, buraya geliyorlar, araçları bakımdayken en azından hangi işlemlerden geçtiğini görüyorlar. Bu süreçte tanındık, servisimizi büyüttük, satış noktası da yaptık, bayilikler de aldık. Çocuk araçlarında bayilik aldık, tekerlekli sandalyelerde bayilik aldık, akülü sandalyede bayilik aldık, normal araç aküsü için bayiliğimiz var, bayiliklerimizi daha da geliştirmek istiyoruz. Bir engelli olarak bu engelleri aşabiliyorsam daha da yükseğe çıkabilirim. Biz Van’la sınırlı değiliz, Türkiye geneli çalışıyoruz, sipariş alıyoruz, şuan bir aracımız kargo bekliyor Konya’ya göndereceğiz. İstanbul, Ankara illeri başta olmak üzere birçok ilden bize araçlar geliyor, bakım ve tamir için buralarda tamir servisleri olmasına rağmen bize gönderiyorlar. Bu bölgelerde ikamet eden engelli bireyler araçlarını tamir için, bakım için bize gönderiyorlar. Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’da zaten böyle bir yer yok, tekiz. Türkiye geneline baktığımızda engelli olarak bu işi yapan 2-3 tane arkadaşımız var ama satış, mağaza ve servis olarak ben tekim.” DESTEK BULABİLİRSE… Gereken destek verilirse üretime de başlayacağını belirten Öksün, şöyle devam etti: “Hakkari, Şırnak, Siirt, Malatya, Bingöl, Ağrı ve sayamadığım birçok ilden bize ulaşanlar oluyor. Bir engelli olarak çıtayı daha da yükseğe çıkarmak istiyorum, bu yapılamayacak bir şey değil yeter ki destek olsun. Yetkililerden destek alabilirsem sandalye üretimine kadar gitmeyi düşünüyorum. Çünkü destek alamazsak hiçbir şey yapamayız. Üretimini yapmak istediğim sandalye, aktif dediğimiz bir modeldir, bu hayatı oldukça kolaylaştırıyor, katlanabilir, her yerde taşınabilir ve oldukça hafiftir. Bu sandalye yurt dışında üretiliyor, Türkiye’ye gelene kadar 25-30 bin TL’yi buluyor. Ama biz ürettiğimiz zaman 8 ila 10 bin TL arası olur, fiyatlar yüzde 60-70 civarına kadar iner. Bazı modeller var 50 bin TL. Akülü sandalye üretebilmemiz için çok büyük bir desteğe gerek var. Kasasını üretiriz ama motor mekanizmasının üretilmesi için çok büyük bir desteğe ihtiyaç var ama üretimi yapılırsa dışarıya bağımlı olmaktan kurtuluruz. Biz her şeyi dolar üzerinden alıyoruz, dolar yükseldikçe fiyatlara yansıyor, tabi biz ürettiğimiz zaman her engelli vatandaş akülü sandalyeye binebilecek yani fiyatı 4 bin TL’den başlar en pahalısı 10 bin TL olur. Bu nedenle de yetkililerden bize destekte bulunmalarını istiyorum. İş yerimiz İpekyolu ilçe sınırı içerisinde, sayın Kaymakam Sinan Aslan Bey'e bir çağrıda bulunmak istiyorum; iş yerimize gelmesini, bizi ziyaret etmesini istiyorum. Yaptığımız işlere bakması, nezaket gösterip ziyarette bulunması bizi çok memnun eder, mutlu eder. İpekyolu Belediyesinin yaptığı bir çalışma var ‘Engelsiz Kafe’ diye, oraya destek sunmuşlar Allah razı olsun. Bizi de ziyaret edip, çalışmalarımızı görmesini isterim. Buraya gelmeleri bizi şereflendirir, inşallah çağrımızı duyar.” (Prestij Gazetesi)