Van'da 9 Kasım 2011'de meydana gelen ikinci depremde çöken Bayram Otel, aralarında ilk depremle ilgili çalışmaları izleyen gazeteciler, kurtarma ekipleri ve ilk depremden kurtulan vatandaşların da bulunduğu 24 kişiye mezar oldu. Otelde can verenler arasında, gazeteciler Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir'in de bulunması, kurtarma çalışmaları için Van'da bulunan gazetecilerin de acısını katlandırdı. Kolonlar kesik çıktı Van Cumhuriyet Başsavcılığı, 5.6 şiddetindeki depremin, yüksek şiddette olmamasına rağmen Bayram Otel'in yıkılması konusunda soruşturma başlattı. Yapılan ilk bilirkişi incelemesinde, bodrum katta çökme olmadığı halde üst katların neden yıkıldığı sorusuna yanıt arandı. Buna üst katlardaki taşıyıcı kolonların kesilmesinin yol açmış olabileceği, giriş katındaki bazı kolonların da kesik olduğu ortaya çıktı. Otelin, ilk depremden sonra kapsamlı olarak incelenmediği, bu nedenle yıkılma riskine rağmen sahibi tarafından açık tutulduğu, kamu görevlilerinin de otelin kapatılması talimatının bulunmadığı anlaşıldı. Otel sahibine dava açıldı Bunun üzerine, savcılık, otelin sahibi Tevfik Bayram hakkında dava açtı. Yetkililerin ilk depremden sonra tehlikenin geçtiği, tüm önlemlerin alındığı, onay verilen binalara girilebileceği yönündeki açıklamaları nedeniyle mağdurlar dönemin Van Valisi Münir Karaloğlu, Erciş Kaymakamı Ramazan Fani, Afet Acil Durum Başkanı Ejder Kaya, Van Afet Acil Durum Müdürü Cafer Giyik ve diğer afet-acil durum yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Van Başsavcılığı, bu isimleri soruşturma yetkisinin Yargıtay Başsavcılığı'nda bulunduğunu belirterek; dosyayı Ankara'ya gönderdi. İtiraz yolu bile yok! Van Cumhuriyet Başsavcısı Osman Nuri Güler, dosyanın Yargıtay'a gönderildiği dönemde, Milliyet'e yaptığı açıklamada, “Sorumluluğu olabileceğini düşündüğümüz kamu görevlileriyle ilgili soruşturma yürütemiyorum. Yasa gereği memurlar hakkında doğduran soruşturma yapamıyoruz. Hasar tespiti olmadan binanın açılmasına izin verilmesi konusunda kamu görevlilerini soruşturamayıp görevsizlik verdiğimiz için tespitte bulunamadık” dedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise suçlamalara, bilirkişi raporlarına rağmen, soruşturma bile yürütmeden suç duyurusunu “işleme koymama” kararı verdi. Ölenlerin yakınları, kararın kaldırılması için Danıştay'a başvurdu. Ancak Danıştay, “işleme koymama” kararlarına karşı itiraz yolu olmadığı gerekçesiyle başvuruyu reddetti. Böylece, dosya, ilgililer hakkında soruşturma izni bile istenmeden kapatıldı. Bakanla görüşüldü Yakınlarını kaybedenler, bu nedenle geçtiğimiz hafta Adalet Bakanı Sadullah Ergin'le görüştü. Aileler, başsavcılığın kararının yazılı emir yoluyla, kaldırılması istemiyle Yargıtay'ın ilgili ceza dairesine taşınmasını ve bu yolla soruşturma açılmasını talep etti. Kaynak: Milliyet