Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Tutuklama olayını son seçenek olarak düşünmeli. Hemen böyle geleni alayım atayım içeri olmaz. Bu adam terörist, tamam, eyvallah tutukla. Öyle bir şey oluyor ki, teröristi bile bir kapıdan alıp diğer kapıdan bırakıyorsun. Yahu Genelkurmay Başkanı'nı niye içeri alıyorsun arkadaş. Tutuksuz yargıla. Yap bunu o zaman bitir işi. Şahsen bundan dolayı üzgünüm" dedi.
Başbakan Erdoğan, Habertürk Televizyonu'nda canlı yayınlanan ''Teke Tek Özel'' programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. İstanbul'a yapılacak 3. havalimanıyla ilgili Erdoğan, şu anda Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen cevap vermediğini böyle olunca da turizm noktasında çok ciddi kayba neden olduğunu söyleyerek, "Bir anlamda kardan zarar ediyoruz. Atatürk Havalimanı'nda orada konut falan olmayacak, tamamen yeşil alan olacak" dedi.

"YASSIADA'YI BİZ SİVRİADA'YLA BERABER ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ ADASI YAPACAĞIZ"
Kanalistanbul projesi ve diğer projelerle ile ilgili de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:
"Kanalistanbul bittiği zaman boğaz rahatlayacak. Eskilerin ifadesiyle tenezzüh alanı olacak. Proje çalışmaları bitmek üzere. Allah göstermesin boğazda bir kaza olursa. Bizim bunları yaşamamız lazım. Yassıada'yı biz Sivriada'yla beraber Özgürlük ve Demokrasi Adası yapacağız. Özel toplantılar orada yapılacak. Bir anlamda kongre adaları olacak. Otelleri olacak. Sivriada'ya biz Sidney'deki gibi bir simge salon olacak, geçişler olacak. Yassıada'da oteller, toplantı salonları, müze olacak.
Artık burası bir yaslı ada olmayacak. Özgürlük ve Demokrasi Adası olarak dünyada bir iz bırakacak. Orada kumara karşıyım. Kumar bu toplumu ifsad eden bir şeydir. Bizim toplumumuza kumarhane falan girmesin. Bizden önce kumarhane vardı ne oldu Türkiye batıyordu."

"TSK BİR ÖRGÜTTÜR AMA TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİLDİR"
Kuvvetler ayrılığı prensibinin birbirlerinin alanına girmeye çok müsait olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "Daha önce sayın Ahmet Necdet Sezer'in döneminde yargıyı adeta bu erkleri üzerine çıkaran bir Meclis konuşması vardı. Bu ifadeler çok eleştiri aldı. Ne yargının yürütme, ne yürütmenin yargı üzerinde bir üstünlüğü olamaz. Hepsinin anayasanın tanımladığı o kategoride hizmetini vermesi lazım. Başta Genelkurmay Başkanım olmak üzere diğer generallerimiz hiçbirisine kalkıp da bir alışılmış anlamda 'terör örgütü mensubu' demek çok ciddi bir yanlıştır ve bu affedilemez. Bu tanımlamayı yapanlar kendileri bulundukları makam itibarıyla kendilerini sağlamda görseler bile tarih onları affetmez. Bir defa TSK bir örgüttür ama terör örgütü değildir. Bu anayasal örgütün başıdır dersen eyvallah. Ama terör örgütü dediğin zaman affedilir bir yanı yok. Bu çok ciddi bir yanlış. Mesela orada emekli olan komutanlarımız var generaller var. Bu noktadaki yaklaşım tarzı çok yanlış" dedi.

"TUTUKLAMA BİZİM İÇİN SON SEÇENEK OLMALI"
Başbakan Erdoğan tutukluluk süreleriyle ilgili olarak da, şunları söyledi:
"Belli makamlarda olan insanlar bazı insanları artık öyle bir hale getirmiştir ki, bu kaçar mı, durur mu bunu bilir. Kaçma ihtimali yokken, böyle bir şey yokken bunu yaparsan sistemi tehdit eder pozisyona giriyorsun. İster emekli olsun, ister muvazzaf olsun. Kardeşim ver kararını. Ne geciktiriyorsun bu işi? Otur gece gündüz çalış icabında. Benim şu anda 6 saat uykum var, sen de yap.
Bu sadece generallerimiz diğer subay ve astsubaylar için yapılan uygulamalar biz siyasiler için oldu ve halen oluyor. Burada kim kaçar, kim kaçmaz. Tutuksuz yargılama meselesi, burada çok hassas davranmaları lazım. Tutuklama bizim için son seçenek olmalı. Cezaevi noktasında biz niye sıkıntıdayız? Tutuklama olayını son seçenek olarak düşünmeli. Hemen böyle geleni alayım atayım içeri olmaz. Bu adam terörist, tamam, eyvallah tutukla. Öyle bir şey oluyor ki, teröristi bile bir kapıdan alıp diğer kapıdan bırakıyorsun. Yahu Genelkurmay Başkanı'nı niye içeri alıyorsun arkadaş. Tutuksuz yargıla. Yap bunu o zaman bitir işi. Şahsen bundan dolayı üzgünüm. Bu kanaatimi burada paylaşmak zorundayım. Bunu asla yargıya müdahale olarak da söylemiyorum. Ama bunun bir değerlendirmeye alınması noktasında söylüyorum. Tutukluların geneli için böyle bir şeyi ortaya koyuyorum. Uzun tutukluluk sorunu milletvekilleri için de geçerli."

"CHP'YE OY VEREN KARDEŞLERİME 'ONLAR' DİYEMEM"
"Bize oy vermeyenleri ayrım safında dışlamak gibi algılanmak istemem" diyen Başbakan Erdoğan, "Benim muhalefette onlara oy veren vatandaşlarımı, kardeşlerimi kasdetmiyorum. Ben CHP'ye oy veren kardeşlerime 'onlar' diyemem. Onları aykırı bir noktada asla göremem. Ama onların oy verdikleri zihniyetin yanlışlıklarını, tutarsızlıklarını ortaya koyarım. Aynı şey MHP'li kardeşlerim ve BDP'ye oy veren kardeşlerim için de geçerli. Biz bu millete efendi olmaya gelmedik hizmetkâr olmaya geldik. Milletimiz bizi bu makamda tuttuğu sürece hizmetimizi gece gündüz demeden sürdüreceğiz. Asla bir ayrımcılığın içerisinde olamayız. Afyonkarahisar'dan yola çıkarken şunu söyledim 'etnik milliyetçiliğe, bölgesel milliyetçiliğe hayır' dedim. Etnik milliyetçiliğe de Türkçülüğe de karşıyız. Bölgesel milliyetçiliğe de karşıyız. Güneydoğu batının aldığını aynen almalıdır. Oralar da aynen batı gibi olacak" dedi.

"SÜNNİ-ALEVİ MESELESİNDE BİZİM BU TUZAĞA DÜŞMEMİZ LAZIM"
Türkiye'de mezhep anlayışının kaşınmaya çalışıldığını söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz 76 milyon bir, beraber, iri ve diri isek bölgelerimiz beraber kalkınacak. Halkımız birbirini aynen görecek. Burası Türk mahallesi, burası Gürcü, burası Kürt, burası Laz mahallesidir deyip arkaya atamayız. Türkiye'de Müslümanlar kahir ekseriyette. Ama Türkiye'de mezhep anlayışı kaşınıyor. Sünni-Alevi meselesinde bizim bu tuzağa düşmemiz lazım. Yoksa Suriye'nin düştüğü duruma düşeriz. Özellikle Hatay'da bu işi kaşımaya çalıştılar. Bunun karşısında hepimiz, tüm medya dikilmemiz lazım. Bu ülkede herkes inancını inandığı gibi yaşamalıdır. Zaten laikliğin farklı tarafı budur, ama buradan anlarsak. Tüm inanç gruplarının inancını yaşama güvencesi biziz" şeklinde konuştu.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olup olmayacağıyla ilgili soru üzerine Başbakan Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı seçimi 2014'ün Ağustos'unda. Şu anda ona girmememiz lazım. O günler geldiğinde sayın Cumhurbaşkanımızla oturur hesabını yaparız" dedi.

"BİZ FERHAT'LA ŞİRİN GİBİYİZ"
Nasıl sağlıklı kaldığıyla ilgili soru üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Ben şimdi yediğimizle, içtiğimizle vücudumuzun men ettiği hiçbir kötü alışkanlığımız yok. Ben de ne sigara var ne alkol var. Sağlıklı gıdalar almaya devam ediyoruz. Hepsinden öte şu millete hizmet sevdası var ya, bütün yorgunluğumuzu alıp götürüyor. Ülke içinde gittiğiniz yerlerdeki o ilgi alaka var ya bütün yorgunluğunuzu alıyor. Beylikdüzü'nde soğuğun altında vatandaşlarımızın duruşu sizi ısıtıyor, başka bir enerji veriyor. Aşk ruhun gıdasıdır. Bu millet bize aşık biz millete aşığız. Biz Ferhat'la Şirin gibiyiz. Biz sizi Allah için seviyoruz diyoruz. Bu millette bu aşk oldukça bizde de bu sevda oldukça biz daha çok işler yaparız."
(ÖZ-Y)

01.02.2013 21:46:09 TSI

Editör: Wan Haber