Aşıların yan etkileri hakkında açıklama yakan Ceyhan, Geliştirilen tüm aşıların, uygulanan bölgede kızarıklık, sertleşme, şişme, vücutta ateş reaksiyonu, kırgınlık, kas ağrısı gibi en fazla 2-3 gün sürecek yan etkilerinin gözlemlenebildiğini ifade etti. Bunların haricinde devlet tarafından izin verilen hiçbir aşının uzun süre yan etkilerin mümkün olmadığını dile getirdi.

YAN ETKİ İZLEME SİSTEMİ VAR
Ceyhan yaptığı açıklama Türkiye’de ve Dünya’da yan etkilerin ciddi önem teşkil ettiğini bildirerek bunlar için yan etki izleme sistemlerinin olduğunu ifade etti. Ceyhan yaptığı açıklamada, "İlacı hastaya veriyorsunuz. Yani kişi zaten hasta ve o hastalıktan belli oranda zarar görecek. Dolayısıyla ilacın bazı zararlarını göze alıp, kişinin hastalığından daha az zararlıysa hastaya verebiliyorsunuz ancak aşıyı sağlıklı insanlara yapıyorsunuz. Hastalığı olmayan birini hasta edebilecek ufak bir yan etki ya da ölüme, kansere veya kısırlığa yol açabilecek bir yan etki aşılarda asla kabul edilemez. En küçük bir ihtimal dahi olsa bu aşının geliştirilip insanlara uygulanması mümkün değil." dedi. Tüm dünya da aşılama çalışmalarında yan etki izleme sistemi olduğunu ifade eden Ceyhan Türkiye hakkında, "Özellikle Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nda çok ciddi bir yan etki izleme sistemi vardır. Bunda en ufak bir yan etki gözlemlense bildirilir, değerlendirilir, onu takip eden bir de bilimsel kurul vardır. O kurul da aşıyla ilgili olabilecek yan etkiler neyse onu takip eder. Yani bu dinamik bir süreçtir" ifadelerini kullandı.

DNA’YI DEĞİŞTİRME İHTİMALİ YOK
Ceyhan toplum da yaygın bulunan yanlış bir bilgi olan aşıların DNA üzerinde değişiklik yapacağı bilgisi hakkında, "Bu RNA çekirdeğin dışına çıkıyor. Sonra, şu anda aşıda kullanılan mRNA'ya dönüyor ve hücrenin içerisindeki protein sentez bölgesini uyarıyor. Daha sonra onun yapısına uygun şekilde protein sentezleniyor. Bu yeni bir teknoloji değil, yıllardan beri uygulanıyor. Zaten o yüzden aşı bu kadar kısa şekilde geliştirildi. Bu RNA, vücutta en fazla 3 gün kalabiliyor, daha sonra vücuttan atılıyor. Hatta bu yüzden kansere karşı geliştirilen aşıda başarılı olunamadı, vücutta çok kısa süre kalabildiği için o süre, o proteini geliştirmek için yetmedi. Şimdi burada bir virüs, enfeksiyon söz konusu olduğu için burada uygulanabiliyor. Ayrıca hücrenin içine girmediği için gidip DNA'yı değiştirme şansı yok. Yani uzun süreli yan etkisi olacağı yönündeki iddialar tamamen bilimsel dayanaktan uzak." açıklamasında bulundu.

AŞI KISIR YAPAR MI?
Aşının kısır yapacağı konusunda toplumda yanlış bir bilginin olduğunu ifade eden Ceyhan, "Bir kişiyi aşıyla kısır yapabilseydiniz, çok yoğun doğum kontrolü uygulamak isteyen ülkeler var. Bu ülkeler, çocukluk dönemi aşılarına bunu verirdi ve çok rahat nüfus kontrolü sağlardı. Böyle bir şey hiçbir aşıda mümkün değil, o kadar kolay da değil" dedi.

‘HERKES HANGİ AŞIYI BULUYORSA BİR AN ÖNCE ONU OLSUN’
Aşı konusunda tereddütleri bulunanlar için açıklamada bulunun Ceyhan, " Vaka sayılarımız hala yüksek. Herkesin kendisini koruması lazım. Bir de yüzde 70-75 aşılamaya ulaşırsak salgın bitecek zaten. BioNTech biraz daha bağışıklığı artırıyor deniliyor ama çok da uzun süre korunmamız gerekmeyebilir. Yani üçüncü dozdan falan bahsediliyor ama onun gerekip gerekmediği daha belli değil. Bunu, birkaç ay sonra daha rahat konuşuruz. Onun için herkes hangi aşıyı buluyorsa bir an önce onu olsun." açıklamalarında bulundu.
Canlihaber

Editör: Wan Haber