ESA ve NASA yoğun çalışmalar yürüterek yeni bir sonuca daha imza attı. Hubble Uzay Teleskobu’ndan alınan yeni sonuçlar galaksilerin ve yıldızların oluşumuna ışık tutuyor. Avrupalı araştırmacılar erken evren hakkında ayrıntılı çalışmalarını ortaya koydu ancak Büyük Patlama’dan sonraki dönemde Population III olarak adlandırılan ilk zaman yıldızları hakkında herhangi bir kanıt ortaya çıkmadı. Bu dönemde kanıt bulunamayışı ilk yıldızların daha eski bir dönemde oluşabileceği ihtimalini doğurdu. İlk galaksilerin keşfi oldukça zor bir süreç ve araştırmaların titizlikle yürütülmesi gerekiyor. Evrenin oluşumuyla ilgili sır perdesi hala ortadan kalmış değil. Ancak ipuçları bularak evrenin geçmişi hakkında bazı bilgiler tahmin edilmeye çalışılıyor. Bu anlamda derin bir gözlem gücü sağlayan Hubble Uzay Teleskobu evrenin Büyük Patlama’dan sonra 500 milyon yıllık sürecini gözlemleme yeteneğine sahiptir. Bu gözlemler de çarpıcı gerçeklerin büyük kısmını otaya koyuyor. Avrupalı araştırmacılar konuyla ilgili gözlemlerini bizlerle paylaşıyor. Evrenin Geçmişine Dair İzler Avrupa Uzay Ajansı’nda bir ekip evrendeki ilk yıldızları ayrıntılı incelemeye başladı. Ekibin lideri Ravhana Bhatawdekar bu alandaki çalışmalarının ayrıntılarını bizlere sundu. Önceleri Population III yıldızlarının hidrojen, helyum ve lityumdan oluştuğu düşünülüyordu. Ancak bu yıldızların erken evrende oluşmadığına dair fikirler oluşmaya başladı. Çünkü Büyük Patlama’dan sonraki yıllar içerisinde bu yıldızların varlığına dair hiçbir kanıt bulunmuyor. Bhatawdekar da konuya ilişkin yaptığı açıklamalarda bu yıldızların sanılanın aksine daha eski dönemlerde oluştuğunu söylüyor. Bu durumun aynı zamanda erken evrendeki zayıf galaksilerin yeniden iyonlaşmadan sorumlu olabileceği fikrini de düşündürüyor. Sonuçlar Neyi Gösteriyor? Tüm sonuçlar incelendiğinde ilk yıldız ve galaksilerin oluşum zamanına dair yeni fikirler doğuyor. Aslında bu zaman daha eskilere dayanıyor. Hubble Uzay Teleskobu ve James Webb Uzay Teleskobu sayesinde yeni gelişmeler hızla ortaya çıkıyor. Eski galaksilerin oluşumu her gün inceleniyor ve yeni bilgiler bizlere aktarılmaya devam ediyor.