Her yıl olduğu gibi bu yılda Çanakkale Zaferi'ni çoşkuyla kutlamak için hazırlıklar tamamlanıyor. 18 Mart'a sayılı günler kala düzenlenecek programlar için en güzel şiirler aranıyor. İşte en güzel Çanakkale Zaferi şiirleri.. 18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ ŞİİRLERİ Çanakkale Destanı (2) Yıl 1915 18'indeyiz Martın. Kendine gel biraz! Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu, Geçilmez bu boğaz... Geçilmez bu boğaz... Bizi Ne topun yıldırır, Ne kurşunun. Çünkü artık Başladı cengimiz. Er meydanında bulunmaz dengimiz... Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen? İşte fırladık siperden. Sırtına yüklenmiş kahraman Seyit 276 kiloluk mermiyi, Koşuyor bataryasına ateşler içinden. Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i... Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor, Denizler yanıyor, Dağlar yanıyor. Zafer bizimdir artık Düşman zırhlıları batıyor... Türk'üm, Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere. Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz. Kimimiz gazi. Hiç değişmez bu yazı. Dünyada her yer geçilir belki Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı... Fahri ERSAVAŞ Çanakkale Zaferi Her şeyi hesaplayıp yurdumuzu böldüler Bizi yok etmek için sürülerle geldiler Türk’ü tanımadılar gafletlere daldılar Mehmetçiği görünce kanı dondu kurudu Mehmetçik şehit oldu vatanını korudu Düşmanlar tekniğiyle işini kolay sandı Her taraf cehennemdi ateş barut ve kandı Çanakkale geçilmez; o ne müthiş destandı Can verdi Mehmetçikler vatanını korudu Ya ölüm Ya istiklâl; buydu şartı şurutu Cephede her yer müthiş, kan barut kokuyordu Mehmetçik mermisizdi süngüyü takıyordu Ölüme emir almış dualar okuyordu Taarruz için değil ölmek için yürüdü Düşmana dehşet saldı vatanını korudu İşte böyle ölümü ölümsüzlük bilmişler Ne engin iman gücü, ölürkende gülmüşler Anladı ki düşmanlar yanlış yere gelmişler Onları aynı anda büyük korku bürüdü Bizim şehitler ölmez onlar öldü çürüdü Der Mikdatî askerin her biri bil ki zahit Cengaverce savaştı vatan uğrunda şehit Kazanmayı bildiler imanlarıydı ahit Şadolsun ecdadımız vatanını korudu Ölen düşmanları da Mehmetçikler kürüdü Mikdat Bal Çanakkale Geçilmez Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen Ordaki şehitlerdir tarihlere şan veren Vatan toprağı için can ile serden geçen Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken Su üstü mayın dolu nusret toplar mayını Bir yandan Elizabeth düşünüyor canını Komayacağız yerde şehitlerin kanını Korku bilmez bu millet artıracak şanını Mehmedoğlu Seyyid'in mermiyi kaldırışı Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı Anlayacak kafirler bucağı ve karışı Türküm başkaldırdı ki zaferdir haykırışı Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab! Anzak, Hindu, İngiliz... Hepsi harab ve bitab Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir 'Çanakkale Geçilmez' bu da açık gerçektir Samet Mehmet Bora ÇANAKKALE'DE OTUZ BİN ŞEHİT Çanakkalede otuz bin şehit, Hepsi birbirinden yiğit, Bundan sonrasını tarihler yazar, Çanakkale'de analar ağlar. Derdim,derdim,garip halim, Kanı içmiş dağlar sanki düşmanım, Ne analar,ne bacılar, Çanakkale'de zaferler yatar. Düşman pusu atmış, Çanakkale yollarına, Yol vermiyor dağlar, nice yiğit aslanlara, Yol vermesen küserim yara, Deli gönlüm gitmek ister şanıyla. Mermiler yağıyordu yağmur gibi,yiğitlerimizin üstüne, Ay yıldızlı bir bayrak dalgalanıyordu gök yüzünde, Mekanınız cennet olsun ebediyetde, Çanakkale'de şehitler yatar diz dize. Haydar Turan Çanakkale Destanı Yaşamaz ölümü göze almayan. Zafer, göz yummadan koşana gider. Bayrağa kanının alı çalmayan, Gözyaşı boşana boşana gider! Kazanmak istersen sen de zaferi Gürleyen sesinle doldur gökleri Zafer dedikleri kahraman peri Susandan kaçar da coşana gider. Bu yolda herkes bir ey delikanlı Diriler şerefli ölüler şanlı Yurt için döğüşen başı dumanlı Her zaman bu şandan, o şana gider Faruk Nafiz Çamlıbel ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer, O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer. Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak. Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna yarap ne güneşler batıyor. Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın. M. Akif ERSOY ÇANAKKALE DİYARINDA Denize takılan kilit Dünyayı kaldıran yiğit Alaylar var toptan şehit Çanakkale diyarında Kahraman şehit cavuşlar Şehitliğe uçan kuşlar Savaşta yeni buluşlar Çanakkale diyarında BAYRAĞIM Şehit kanlarıyla, vermişim rengini, Gökten Ay’la-Yıldızı koparmışım; Yüreğimi koymuşum sana, yüreğimi; Birde vatan sevgimi Dalgalan ey şanlı Bayrağım; Sen dalgalan, ben coşayım, Uğruna destanlar yazayım! Delikanlımın damarındaki kansın, Sen, cansın, canansın. Yansın, bu yürekler sana yansın; Vatan aşkıyla yansın Dalgalan ey şanlı Bayrağım; Sen dalgalan, ben coşayım, Uğruna destanlar yazayım! Sevgisin, Mutluluksun, Umutsun; Aşksın, Destansın, bulutsun; Sen bensin, Benliğimsin Sana, canım feda olsun! Dalgalan ey şanlı Bayrağım; Sen dalgalan, ben coşayım, Uğruna destanlar yazayım!