Eğitim-Bir-Sen tarafından düzenlenen ‘İstişare Toplantısı’na çok sayıda sendika üyesi katıldı. Burada bir konuşma yapan Eğitim-Bir-Sen Van Şube Başkanı Süleyman Şakar, sendikanın çalışmaları ve hedefleri hakkında bilgiler verdi. Memur-Sen’in başlatmış olduğu “Özgürlük İçin 10 Milyon İmza” kampanyasına da değinen Şakar, barış süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu. Şakar, “Barış süreci, şiddetle iç içe geçmiş bir sorunu şiddetten arındırmayı hedefleyen bir siyasal çerçeve oluşturma girişimi olarak tanımlanır. Barış sürecinin özünü, şiddeti aşarak çatışmayı, sorunu barışa dönüştürmek oluşturur. Bu çerçevenin temel yöntemi diyalog, öncelikli amacı da şiddeti sona erdirmektir. Bunun anlamı, söz konusu sorunu sivilleştirmek ve siyasallaştırmaktır. Siyasal irade tam görünüyor. Hükümet, bilhassa Başbakan kararlılığını her fırsatta vurguluyor. Kürt hareketi de, aynı kararlılığı sık sık dile getiriyor. Hükümetin attığı olumlu adımlar ile Diyarbakır'daki Nevruz alanında okunan mesaj, barış süreci lehine güçlü bir irade beyanıdır. Barış planı, önümüzdeki zahmetli yolu, tarihî barış yürüyüşüne uygun hâle getirecek tedbirlere de yer vermelidir. ‘Yol temizliği’ olarak niteleyebileceğimiz bu tedbirlerin çok büyük bir bölümü demokratikleşme reformlarından oluşmalıdır. Güçlü bir demokratikleşme hamlesi, hem barış sürecine yönelik toplumsal desteği aktif katılıma dönüştürmenin zeminini oluşturacak, hem barışla varılacak hedefin ortak değerlerini pekiştirecek, hem de bu sürece yönelik haklı ve haksız itirazları temelsiz bırakacaktır. Barış süreci ancak TBMM'nin devreye girmesiyle hayatiyet kazanabilir. Bu yöntemle, barış sürecinin siyasal meşruiyeti ve hukuksal dayanakları daha da sağlamlaşacaktır. Eğitim-Bir-Sen Van Şubesi olarak hükümetin attığı kararlı adımları ve sonrasında yapılan açıklamaları tarihi bir fırsat olarak görmekteyiz. Kürt hareketi tarafından yapılan bu açıklamalar ve hükümetin süreç için takındığı tavır yıllardan beridir özlenen ve beklenen bir girişimdir. Bizim için, yapılan bu açıklamalar anlamlı birer açıklama ve devletin en önemli bir kurumu olan hükümetin barış sürecine verdiği destek bir dönüm noktasıdır. Çünkü yıllardan beridir bölgemizde yaşanan ekonomik ve sosyal sıkıntılar, bu süreç sonucunda yeniden şekillenecek ve büyük bir gelişme gösterecektir. Sadece bölgemiz değil tüm ülkenin kaderini değiştirecek, anaların ağlamasına bir son verecek, ülkemizin daha rahat, huzurlu olmasını ve refah seviyesinin yükselmesini sağlayacaktır. 30 yıldır bölgemizde süregelen çatışmalar sonucunda binlerce insan hayatını kaybetmiş, binlerce aile yerlerinden, yurtlarından edilerek göçe zorlanmıştır. Bu göçler sonucu hayata tutunamayan, gittiği yerlere entegre olamayan aileler yok olup gitmiştir. Yaşanan çatışmalı ortamdan çıkıp yeni bir sürecin başlamasıyla birlikte bizim için en büyük değer, ölümlerin durması ve daha doğrusu kardeş katlinin bir nihayet bulmasıdır. Eğitim-Bir-Sen Van Şubesi olarak bu barış sürecini tüm samimiyetimizle destekliyoruz. Herkesin üzerine düşen görevi hassasiyetle yerine getirmesi gerektiğine inanıyoruz. Diyarbakır’da yaşanan öğrenci olaylarının son bulmasını istiyor ve herkesi hoşgörülü olmaya davet ediyoruz. Hoşgörü farklı olanı anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumu, müsamaha, tolerans demektir. Hoşgörü sağlıklı insan davranışıdır. Hoşgörü, sağlıklı insan hayatının özüdür. Bugün her zamankinden daha fazla hoşgörüye ihtiyacımız olduğu aşikârdır” şeklinde konuştu.