Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kaya, tahliye olduktan sonra ilk ziyaretini Van Barosu’na yaptı. Kaya, burada yaptığı açıklamada “İktidar ve siyaset adli yargıyı toplumsal bir baskı aracı olarak kullandı. İşte bu süreçte Van Barosu hukukun namusunu savundu. Yargıya rağmen hukukun namusunu savundu” dedi. Van Belediye Başkanı Bekir Kaya’nın dava süresince büyük bir emek veren Van Barosuna teşekkür ziyaretinde bulundu. Ziyarete Kaya’nın yanı sıra BDP İl Eş Başkanı Musa İtah, Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, BDP Eski İl Eş Başkanı Cüneyt Caniş, BDP Eski Merkez İlçe Başkanı Halis Çakır katıldı. Van Baro Başkanı Murat Timur ve avukatlar Kaya ve beraberindekileri çiçeklerle karşıladı. Daha sonra Baro odasına geçen Kaya ve beraberindekiler tebrikleri kabul etti. Sadak: Van Baro’sunun duruşu takdire şayandır Burada ilk açıklamayı yapan Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, halk tarafından seçilen belediye başkanı ve arkadaşlarının hukuksuz, adaletsiz bir şekilde tutuklandığını belirterek, 8 binden fazla tutuklunun da derhal bırakılmasını istedi. Van Baro’sunun bu süreçte gösterdiği performansın tüm barolara örnek olması gerektiğini ifade eden Sadak, “Van Baro’sunun bu süreçte nasıl bir görevi yerine getirdiğini hepimiz gördük ve bu duruşları bize kadar geldi. Van Barosu bu kadar büyük bir güç ve büyük bir katılım ile resmen hak ve hukuku irdeleyerek bir duruş ve çalışma yaptılar. Kürt siyasetçilerini yargılayanlar, yargıyı yargılayarak bir duruş sergilediler. Kendilerini gerçekten kutluyorum. Hukukun olmadığı yerde hukuk mücadelesi veren hukukçularımız görevlerini başarıyorlar. Van Barosu’nun güçlü olan bu duruşunun Siirt’te de olması bizim dileğimizdir. Bu konuda Van Barosu gibi olmadığımız için çok üzülüyorum. Kürtler hakkına hukukuna kavuşuncaya kadar bu haklı mücadelemiz devam edecektir. Başlamak üzere olan barış sürecinin devam etmesi için temel olan görevlerimizi yerine getirmeye çalışacağız. İçeride olan bu arkadaşlarımız gerçekten bizleri çok üzüyordu şimdi aramızda olmaları bizleri çok sevindirdi” diye konuştu. Timur: Bu davaya, demokrasi, hak ve özgürlük felsefesiyle yaklaştık Daha sonra Baro Başkanı Murat Timur, son dönemlerde siyasi kararlarla alınan siyasetçilerin ve seçilmişlerden dolayı Baro olarak büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirterek, “Bu davaya sahip çıkmamızın nedeni demokrasiye, hak ve özgürlüğe sahip çıkmaktı. Bizler bu gaye ile yaklaştık. Bizim için esas olan halk iradesine, demokrasi iradesine, hak ve hukuk iradesine karşı siyasi erkin bu şekilde hareket etmesiydi. Bu bizim açımızdan gerçekten kabul edilemez bir durumdu.150’ye yakın avukat arkadaşımız çok uzun süre bu davaya hazırlandı. Emeklerinin karşılığı olan bu tahliyeleri barış sürecinin iyi bir niyeti olarak algılamak istiyoruz. Meslektaşlarımızın ciddi emeği ve çabası oldu ben özellikle katkı sunan meslektaşlarıma Van Baro yönetimi adına çok teşekkür ediyorum. Diğer taraftan yeni bir barış süreci var ve buna rağmen hala KCK adı altında bu kadar tutuklunun hala içerde olması bu sürecin gittiği yöntem açısından açıklanamıyor” dedi. Timur: Bu sürecin genişletilmesi KCK tutuklularının bırakılması ile mümkündür Davalara insani, vicdani ve insan hakları boyutu ile baktıklarını aktaran Timur, “Önemli bir süreçten geçiyoruz bu süreçte baroların ciddi bir anlamda katkı sunması gerekiyor bizlerde bu anlamda bu sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalışıyoruz. Van’da ki tahliyelerin Türkiye’deki bu KCK yargılamalarına da yansımasını diliyoruz. Yeni bir barış sürecinde legal siyasetin yapılabilmesi ve bu alanın genişletilmesi ancak KCK’den tutuklananların bırakılması ile mümkün olacaktır” dedi. Kaya: Yargı toplumsal bir sorunu çözemez Son olarak konuşan Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kaya, sosyolojik, ekonomik ve politik olan toplumsal bir sorun olan Kürt sorununun hükümet tarafından son yıllarda yargıya havale edildiğini söyledi. İlk gün yargının toplumsal bir sorunu çözemeyeceğini dile getirdiklerini söyleyen Kaya, bu sorunun çözümünün siyaset kanalları olduğunu aktardı. Kaya: ÖYM’ler hukuku bir baskı aracı olarak kullandılar Türkiye’de özel yetkili mahkemelerin kendilerini farklı bir erk olarak gördüklerini söyleyen Kaya, “Bu mahkemeler hukuki ve toplumsal bir sorunu hukuku bir baskı aracı olarak kullanıyorlar. Hala o baskı ve zihniyetle hareket eden yargı mensupları olduğunu da biliyoruz ve hala öyle davrananlarda var. Maalesef iktidar ve siyaset adli yargıyı toplumsal bir baskı aracı olarak kullandı. İşte bu süreçte Van Barosu hukukun namusunu savundu. Yargıya rağmen hukukun namusunu savundu. Elbette bizlere verdikleri destek ve emekleri taktire şayandır. Avukat arkadaşlarımızın yargıya ve bir kesim hukukçuklara da hukuk dersi verdiklerine inanıyorum. Ben yargılanan arkadaşlarımız adına tüm Van Baro’suna, kent dışından gelen hukukçu arkadaşlarımıza ve destek sunan herkese teşekkür ediyorum. Hukukçulardan oluşan bir örgütün işi adaleti savunmaktır. Yani adalet dağıtıldığında hakemlik yapma gibi bir görevimiz var. Baromuz hiçbir zaman bunda çekinmedi. Umarım bu duruş her yerde örnek olur” diye konuştu. Konuşmaların ardından Kaya ve beraberindekiler Van Barosu tarafından verilen kokteyle katıldı.