Terör örgütü PKK'nın kurucularından olan ve 1991 yılında örgütten ayrılarak Avrupa'da yaşamını sürdüren Selim Çürükkaya, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeleri değerlendirirken, planın uzun süreden beri işlediğini ve hedefin PKK'yı silahsızlandırmak olduğunu belirterek, "Türkiye'deki derin devlet, Ergenekon ve Türkiye'nin çevresindeki bütün komsu devletler süreci baltalamak ister. Bilhassa Öcalan'ın eski partneri Ergenekon, Öcalan'ı Kürtler nezdinde bitirecek belge ve bilgileri deşifre edebilir" dedi. Selim Çürükkaya, İHA'ya özel açıklamalarda bulundu. 1991 yılında örgütten ayrılarak Avrupa'da yaşamına devam eden Selim Çürakkaya, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile Barış ve Demokrasi Partililerinin (BDP) İmralı'da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan ile yaptıkları görüşme ile başlanan yeni süreci değerlendirdi. Öcalan ile MİT görüşmesinin uzun bir süreden beri yapıldığını ifade eden Çürükkaya, bir yıldan beridir Öcalan'ın sürece hazırlanıldığını düşündüğünü kaydetti. Çürükkaya, "Beş yıl önce Öcalan el değiştirdi. Öcalan kıvrak bir kişidir. Kim güçlü ise onun dümen suyunda politika yapar, bu hem onun yaşam tarzı hem de felsefesidir. Zamanımızın güçlüsü AK Parti'dir. AK Parti Öcalan'a nelerin yapılması gerektiğini anlatmış Öcalan da ben denilenleri yaparım demiştir. Bunu nereden biliyorsunuz diye bana soracaksanız? Size yanıtım son otuz yılda Öcalan'ın yaptıklarına bakıp söylüyorum yanıtını veririm. AK Parti, PKK'yı nasıl silahsızlandıracağını planlamış. Uzun süre bu planın İmralı'da Öcalan'a anlatmış, hatta Öcalan iyice hazırlanmış, planın tek tek aşamaları gözden geçirilmiş, çıkabilecek aksilikler de dahil düşünülmüş ve planın son şekli verilince adaya Ahmet Türk ve Ayla Akat çağırılmıştır. Ben, Öcalan'ın üslubunu, kimyasını, davranış ve düşünce tarzını iyi bilirim. Bunlardan dolayı Ahmet Türk, Ayla Akat ve diğer devlet görevlilerine ne dediğini yaklaşık olarak tahmin ediyorum. Muhtemelen, 'Devlet benimle görüşüyor yeni bir süreç başlıyor. Bu defa umutluyum kesin bir sonuç çıkacak. Artık bu kanın durması lazım. Devlet adım atıyor, gidin kendi aranızda toplantılar yapın, Kandil'e haber yollayın Avrupa'dakiler tartışsın, hep birlikte hareket etmeleri önemli, çatlak sesler çıkmasın, süreci bozan unsurlar çıkabilir, bunlar diş güçlerin maşalarıdır. Herkes olağanüstü hassas olacak, bozgunculara, Ergenekonculara göz açtırılmayacak. Bu süreci iyi anlamak lazım benimle görüşen heyetle tam olarak anlaştık, devamını süre içinde size anlatacağım' dediğini düşünüyorum" dedi. "GÖRÜŞMELER PAZARLIK ŞEKLİNDE GEÇMEMİŞTİR" Devletin Öcalan ile yaptığı görüşmelerin pazarlık şeklinde gerçekleşmediğini belirten Çürükkaya, görüşmelerin içeriği hakkında da tahminlerde bulundu. Çürükkaya, "MİT, Öcalan görüşmesinde Kürtlere ulusal haklar tanıma, Kürt kimliğini anayasaya güvence altına almak konuları mutlaka konuşulmuştur. Çatışmasızlık ortamını sağlama, hatta gerillayı Kandil'e çekme, KCK'dan tutuklu olan bazı tutukluların serbest bırakılması, yeni anayasaya BDP'den destek verme, ileride silahları bırakıp teslim olmayı sağlama, Kürtçe dil konusunda bazı iyileştirmeler, belediyelere özerklik gibi konular dışında bir çözüm ufukta görünmüyor. Hükümet yetkilileri, Öcalan'ın bir enstrüman olduğunu açıkladı, enstrümanın İngilizce karşılığı alet demektir. Bu aleti kullanacaklar ve becerebildiler ise bu alet aracılığıyla elinde silah olanların silahlarını alacaklar ve onları topluma kazandıracaklar. Yani eli silahlı insanları öldürme yerine Öcalan aracılığıyla onları topluma kazandırmayı düşünüyorlar. Varsa bir sorun devlet çözer, yoksa zaten mesele yoktur. AK Parti yeni bir anayasa yapmada tıkanmıştır. Bu sürecin en önemli işi belki de yeni bir anayasanın yapılmasına vesile olur. Öcalan, BDP'ye anayasaya kayıtsız koşulsuz destek verin diyecek. Böylece AK Parti istediği bir anayasayı yapmış olur. Ama anayasa Kürtler konusuna kapalıdır. Öcalan ve adamları bu anayasaya evet diyeceklerdir. Görüşmeler pazarlık şeklinde geçmemiştir. MİT, hükümet ile pazarlık yapıp adaya gitmemiştir. Hükümet veya devlet konuyu detaylı analiz etmiş. Yapılmaları gerekenleri MİT'e talimat olarak vermiş. MİT'de adaya gitmiş, Öcalan'a hükümetin bu görüşleri brifing gibi aktarılmış. Ardından adaya çağrılan Ayla Akat ve Ahmet Türk ve diğer yetkililere bu kez Öcalan tarafından brifing verilmiş. Bu brifingler, bu günlerde BDP bünyesinde Kandil ve Avrupa'da veriliyor. Elbirliği ile ortak bir görüş çıkacak" diye konuştu. "ÖRGÜT ÜYELERİ KANDİL'E ÇEKİLEBİLİR" Kandil'de bulunan PKK yöneticilerinin İmralı'dan çıkacak kararı uygulayıp uygulamayacakları konusunda da açıklamalarda bulunan Çürükkaya, Öcalan aracılığıyla yapılanların olduğu gibi tek bir ağızdan kabul edileceğini düşündüğünü söyledi. Çürükkaya, "Teoride kabul görür, ama iş silahları bırakma, teslim olma aşamasına vardı mı sorunlar çıkar. Ama en azından bu günden itibaren silahlar susar. BDP ile AK Parti arasında buzlar çözülür, belki de gerilla Kandil'e çekilir. Yeni anayasa yapma süreci hızlanır" şeklinde konuştu. "SİLAHLAR BIRAKILMAZ" Silahların susacağını ancak bırakılmayacağını öne süren Selim Çürükkaya, silahların bırakılmasına ortamın müsait olmadığına vurgu yaptı. Çürakkaya, "Yapılan şey, gerçekten Kürt ve Türk taraflarının bir araya gelip sorunu çözme değil, devletin elinde olan Öcalan'ı alet gibi kullanarak sorunu çözmeden isyancıları ele geçirmedir. Hükümet bunda başarılı olsa bile soruna bir çözüm bulunmadığından bir bicimde daha büyük çatışmalar olarak ortaya çıkar" dedi. "BU SÜREÇTEN BİRÇOK ÇEVRE RAHATSIZ OLACAK" Öcalan ile yapılan görüşmelerin ardında oluşacak çözüm sürecine provoke edenlerin olabileceğine dikkat çeken, Çürükkaya, Ergenekon tarafından Öcalan hakkında bazı bilgilerin deşifre edilebileceğini söyledi. Çürükkaya, "Bu sürece kimler karşı çıkabilir? Kürt sorununun demokratik bir biçimde çözümünü isteyen Kürtler karşı çıkar. Ama bunların karşı çıkışı silahların susmasından değil. Bunlar bir öneri ile karşı çıkarlar. Hükümete şunu derler; 'Sen eğer Kürt sorununu gerçekten çözmek istiyorsan Öcalan'ı bir alet olarak kullanarak bu sorunu çözerim deme, sorunu çözmek istiyorsan, Kandil, BDP, Avrupa'da yaşayan Kürtlerin, PKK dışındaki diğer Kürt örgütlerinin, Kürt kanat önderlerinde oluşan bir heyeti muhatap al, onlarla konuş ve soruna bir çözüm bul'. Kürt halkını gerçek anlamda temsil eden böyle bir heyetle varılan bir anlaşma ile sorun çözülebilir. Birilerini kullanma ve hile ile çözülmeyecek kadar büyüktür Kürt sorunu. Türkiye'deki derin devlet, Ergenekon ve Türkiye'nin çevresindeki bütün komsu devletler süreci baltalamak ister. Bilhassa Öcalan'ın eski partneri Ergenekon Öcalan'ı Kürtler nezdinde bitirecek belge ve bilgileri deşifre edebilir" şeklinde konuştu. (ÜN-AKK-Y)08.01.2013 12:42:13 TSI