Dünya ve Türkiye genelinde koronavirüs (Covid-19) salgınında vaka ile ölü sayılarında ciddi artışlar yaşanmaya devam ediyor. Pandemi hastanelerinde neredeyse yer kalmazken, Van en fazla vaka sayılarının görüldüğü iller arasında yer alıyor. Artan vaka sayılarına rağmen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yüz yüze eğitime 21 Eylül’de geçilmesinin planlandığı yönünde açıklamalarda bulundu. 1 buçuk milyon öğrencinin Eğitim Bilişim Ağı’na (EBA) ulaşım sağlayamadığını ifade eden Ziya Selçuk, internet paketleriyle öğrencilerin EBA’ya erişimini kolaylaştırmaya çalışacaklarını aktardı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Van Şubeler Platformu Kadın Sekreteri Funda Demir Bozkurt, artan vaka sayılarına rağmen okulların açılmasının yaratacağı olası tehlikelere dikkat çekti. 'PANDEMİ SÜRECİNDE FIRSAT EŞİTLİĞİ SAĞLANMALI' Bu süreçte eğitim sistemindeki sıkıntıların daha görünmeye başladığını belirten Bozkurt, “Özellikle eğitim öğreticilerinin sıklıkla bahsettiği fırsat eşitliği tamamen ortadan kalkmış oldu. Çünkü sahadan gelen haberlerde de hep şunu gördük; çocuklarımızın çok büyük çoğunluğu gerekli donanıma ve materyallere sahip değillerdi. İnternet erişimleri sağlanamadı. Bilgisayar, tablet gibi materyallerden yoksun olduklarını gördük. Bu süreçte özellikle devletin çocukların fırsat eşitliğini sağlamaya yönelik çalışmalar yapması gerekiyordu. Materyalleri, araçları devletin ücretsiz olarak çocuklara vermesi gerekiyordu. Yine bununla beraber dezavantajlı çocukların da olduğu bir dönem vardı. Savaştan buraya gelen çocuklar, yoksullukla mücadele eden çocuklar ve diğer dezavantajlı çocuklar. Bu çocukların da yeterli düzeyde eğitime ulaşamadıklarını gördük” dedi. 'GEREKLİ TEDBİRLER ALINARAK YÜZ YÜZE EĞİTİ YAPILMALI' Eve kapanma sürecinde koordineli bir sistemin yürütülmediğini ve uzaktan eğitim içeriği ile ilgili sıkıntıların da yaşandığına dikkat çeken Bozkurt, uzaktan eğitimin amacına uygun olmadığını söyledi. Funda, öğrencilerle yüz yüze eğitimin yapılması gerektiğine vurgu yaparak, “Gerekli önlemler alındığı takdirde neden yüz yüze eğitim olmasın. Çünkü uzaktan eğitim hepimize derin bir fırsat eşitsizliğinin ortaya konulduğunu gösterdi” diye ekledi. '300 OKULDA POZİTİF VAKA ÇIKTI' Okulların öğretmenler için açıldığı ilk günden itibaren yüzlerce vaka sayılarının görüldüğünün altını çizen Bozkurt, yaklaşık 300 okulda pozitif vaka veya temaslı vaka olduğunu söyledi. Yaptıkları araştırmaya göre bir sınıfta ortalama en fazla 12 tane öğrenci olacak şekilde eğitim planlaması yapılması gerektiğini belirten Funda, “Bunun için ise ek bütçe, ek atama, derslikler ve benzeri birçok sorunun ortadan kalkması gerekiyor. Ek bütçe diyoruz fakat Bakanımız öğretmenlerin maaşlarının ciddi anlamda ‘külfet’ olduğunu rahatlıkla dile getirebiliyor. Biz eğitim emekçileri olarak diyoruz ki; aslında külfet olan kesinlikle bizim maaşlarımız değil. Her okulla mutlaka bir sağlık personeli ataması gerçekleşmeli, temizlik personelleri mutlaka yeterli düzeyde olmalı ancak bu şekilde okullar yeniden açılabilir ve tabi ki vaka sayılarının da düşmesi gerektiğini düşünüyorum. Genel merkezimizin uyguladığı anket vardı Anketimizdeki soru şu; okullarımızda salgına karşı alınan önemleri nasıl değerlendiriyorsunuz? 2 bin 212 tane oy kullanıldı. Bu oyda yeterli yüzde 9, yetersiz yüzde 40, kısmen alınmış yüzde 26 ve önlem alınmamış yüzde 23 oranında çıktı. Buda bize şunu gösteriyor biz yeterli önem almadan maalesef okulla gittik” şeklinde konuştu. 'ÖĞRETENLERDE MOTİVASYON EKSİKLİĞİ YARATTI' Okulların açılmasıyla vaka sayılarının daha fazla çoğalacağını ifade eden Bozkurt, okulların açılmaması gerektiğini söyledi. Bozkurt, “Uzaktan eğitim öğrenciler içinde fırsat eşitsizliği yarattı ama öğretmenler içinde sıkıntılı bir dönemdi. Örneğin sınıfınızda yirmi kişi varsa bunun on kişisi uzaktan eğitime ulaşırken on tanesi ulaşamaması bizler içinde gerçekten motivasyon eksikliği yarattı. Yine bu dönemde şöyle bakmak da gerekiyor uzaktan eğitimler eğer içerikler yeteri kadar güzelleşirse, çocuklar için ilgi çekici hale getirilirse, okul şartları yeteri düzeye ulaştırılırsa, önemler alınırsa neden yapmayalım bizim isteğimiz bu yöndeyken. Biz sendika olarak, sahayı terk etmedik hatta hiç terk etmedik. Özellikle Van üzerinden düşünürsek uzaktan eğitimin başladığı ilk dönem ve sokağa çıkma yasaklarında çocukların, aileleri ile birlikte evlere kapandığı bu dönemde biz sendikamız olarak bir dayanışma gurubu oluşturduk” ifadelerini kullandı. 'SALGININ PSİKOLOJİK TARAFINI GÖRMEZDEN GELEMEYİZ' Çocuklarda pandemi sürecinde psikolojik ve kaygı sorunlarının ortaya çıktığını ve bundan kaynaklı, psikolojik danışman, rehber öğretmen ve SES’te psikolog üzerinden bir çalışma yürüttüklerini kaydeden Bozkurt, “Özellikle dezavantajlı çocuklarımız, psikolojik anlamda ölüm kaygısı yaşayan yeterli motivasyonu sağlayamayan, kaygı düzeyi yüksek çocuklarımıza ulaşmaya çalıştık. Bize dönüşleri oldu bu çocuklarla ilgili çalışmalar yaptık, yani bu önümüzde ki süreç içinde devam etmesi gereken bir çalışma. Çünkü maalesef salgının birde psikolojik tarafları var. Bu tarafları kesinlikle görmezden gelemeyiz” dedi. Haber Erciş