Merkeze bağlı Beycuma beldesinde ikamet eden 7 kişilik Ertürk ailesi, yıkılma tehlikesi olan ve oturulamayacak hale gelen tahta evlerini yaptırmak için 2010 yılında kolları sıvadı. Fakat evlerini yaptıramayan aile bir kamyon kasasında yaşamaya başladı. Kamyon kasasında 9 aydır yaşayan Ertürk ailesinin 17 yaşındaki kızları Necla, gözyaşlarıyla anlattığı dramıyla yürekleri burkmuştu. Okuluna devam edemeyen Necla, ailesinden hastalığını gizledi. Böbrek yetmezliği yaşayan Necla, ailesiyle birlikte verdiği mücadele sonrasında yeni evlerine kavuştu. Evleri yardımseverler tarafından yaptırılan Ertürk ailesi, kısa süre sonra evlat acısı yaşadı. Evlerine yerleşen Ertürk ailesi, gözyaşlarıyla herkesi ağlatan Necla’yı kaybetti. Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Necla, hayatını kaybetti. Necla’nın cenazesi evlerinin hemen üstünde bulunan aile mezarlığına defnedildi. Necla’nın ölümünün üzerinden yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen ailesi Necla’nın üzüntüsünü atlatamadı. Kızlarının mezarını ziyaret eden baba belediye işçisi Hidayet Ertürk, kızının ağıtını yaktı. Feryat eden baba Ertürk, şöyle dedi: “Evim yoktu. Evim yapıldı ama altı ay içerisinde en büyük kızımı kaybettik. Şu anda onun acısıyla yaşıyoruz. Bizim haberimiz yoktu. Bizden hastalığını gizlemiş. Bir gün fenalaşmıştı. Hastaneye götürdüğümüzde kapıdan içeriye girer girmez kendini kaybediyor. O sırada kalbi duruyor. Acilen yoğun bakıma almışlar. Tabii bende gittim o gün. Bunun böbrekleri iflas etmiş ve ciğerleri su toplamış. Yaşaması mümkün değil dediler. Bir hafta kadar bekledik ama umduğumuz gibi olmadı. Yavrumuzun hayatını kaybettiğini öğrendik.”SEFASINI SÜREMEDİYaklaşık bir yıl önce hayatını kaybeden kızının mezarını her sabah ziyaret eden anne Fatma Ertürk ise gözyaşlarını dindiremiyor. Yaşadıkları sıkıntıların geride kaldığını bu kez de kızlarını kaybettiklerini belirten Anne Ertürk şöyle konuştu: “Bana evimiz yapıldığında ‘Anne ne sıkıntılar çektik. Onların karşılığını en güzel şekilde aldık’ diye konuşmuştu. Bana, ‘Babam hiç üzülmesin ona hiçbir şey belli etmeyelim. Bir bardak su kuru ekmek yiyelim’ derdi. Yavrum sefasını süremedi. O burada yatarken ben evde duramıyorum.”HEM AĞLADI HEM AĞLATMIŞTINecla, kamyon kasasındaki dramlarını anlatırken gözyaşlarına boğulmuştu. Sözleri ile duygulandıran Necla Ertürk, şöyle demişti: "17 yaşındayım bu durum benim canımı çok sıkıyor. Çok soğuk oluyor burası. Evimiz olsaydı böyle olmazdı. Valimizden yetkililerden yardım bekliyorum. Soğuk olmasın diye karavanın kapısını battaniye ile kapatıyoruz. Sonra, kömürümüz yok. Ben okuyamadım. Başkanımızdan Allah razı olsun. Evimizi bu hale kadar getiriverdi. Ama biz devam ettiremedik. Geceleri soğuk oluyor, kardeşim bana sarılıp uyuyor. Bana 'Abla çok üşüyorum' diyor. Allah rızası için yardım bekliyoruz. Çok zor durumdayız. Valimiz, sizden yardım bekliyoruz. Kız kardeşimle liseyi okumak istiyoruz. Babam okula gönderdi ama paramız yok. Valim, sizden yardım bekliyoruz. Ne olursun bize yardım edin." Sıcak bir yuvaya kavuşan aile bu kez de hayatını kaybeden kızlarının acısıyla yaşama tutunmaya çalışıyor.